Atlar, daha önce karşılaştıkları atların seslerini ömürleri boyunca unutmazlar.
Ayılar, yerden taş ve sopa alıp insanlara pek alâ atabilirler.
Ayrıca, ağaçlara da kolaylıkla tırmanabilirler. Ayakları ile bir cevizi sıkmak ya da birbirine vurup kırmak suretiyle içini çıkarıp yiyebilirler.
Gelincikler, zehirli bir yılan ile dövüşürken, yılan tarafından ısırıldıklarında hemen bir su teresi bulup yerler ve bu yolla ısırığın etkisini yok ederler.
Karıncalar, yuvalarına gidip gelirken birbirlerini korumak için tek hat üzerinde yürürler.
Kırlangıçlar, yuvalarını çamurdan ve çok küçük çalı çırpıdan yaparlar. Hazırda çamur bulamadıkları takdirde, toprağı su ile ıslatıp, içine batmak ve kanat çırpmak suretiyle çamur meydana getirirler.
Kirpiler, rüzgarın güneyden mi yoksa kuzeyden mi eseceğini rüzgar esmeden önce hissederler ve yuvalarının girişini ona göre ayarlarlar.
Köpekler, karınları ağrıdığı zaman yeşil buğday başağı, yaralandıkları zaman da dağ kekiği yiyerek kendilerini tedavi ederler.
Timsahlar, karınlarını doyurduktan sonra, cılıbıt denilen kuşların ağızlarına girip yiyecek artıklarını yemeleri için belli bir süre ağızlarını açık tutarlar. Bu kuşların tepelerinde dikene benzer bir çıkıntı vardır. Timsah, bu kuşlar ağzının içinde iken ağzını kapatacak olursa, bu diken damağına batıp acı vereceği için ağzını tekrar açmak zorunda kalır.
Turnalar, beslenebilecekleri ortamı bulmak için dünyanın bir ucundan öteki ucuna göçerler.
Bu göç esnasında çok yüksekten uçtukları için bulut ve sis nedeniyle birbirlerini kaybettiklerinde kanatları ile değişik bir ses çıkararak birbirlerini bulurlar.
Dinlenmek için geceleyin bir yerde konakladıkları zaman başlarını kanatları arasına sokarak uyurlar. Sadece nöbetçi olan (erketelik yapan) kuşlar, sesleri duyabilmek için başlarını kanatları altına sokmazlar.
KIZILDERİLİ
KİTABESİ
Bir Kızılderili Kitabesinde şunlar yazar!
Bildiklerinizi anlatın fakat akıl vermeye kalkmayın!
Sessiz kalmanız hiçbir şey bilmediğiniz anlamına gelmez!
Çok konuşmanız da çok şey bildiğinizi göstermez.
Herkesi kendinize eşit görün!
Her kim olursa olsun bir insanı da küçümsemeyin!
Çünkü bir insanı küçümsemek akılsızlıktır!
Olduğundan büyük görmek de korkaklıktır.
Cesaret, akıldan ve bilgiden gelirse cesarettir!
Bilgisizlikten gelirse cehalettir.