Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mersin Çarşısı Çürüyor. Yerel Yönetim ve Bakanlık Sessiz..!

Seçim Vaadi mi, Gerçek İcraat mı? Mersin kenti Akdeniz’in gözde
Seçim Vaadi mi, Gerçek İcraat mı?
Mersin kenti Akdeniz’in gözde şehirlerinden biri fakat yerel yönetim ve merkezi yönetimin gözden çıkardığı bir şehir.
Kentin kalbi köhne bir köy meydanına dönmüş durumda.
Metruk binalar, trafik çilesi ve terk edilmiş simgeler Mersin’in geleceğini tehdit ediyor.
Vatandaş soruyor: “Bu kez vaatler hayata geçecek mi?”

Mersin’in en hareketli noktalarından biri olan çarşı bölgesi, bugün metruk binaların, dar ve bakımsız sokakların, gelişigüzel tabelaların ve otobüs yoğunluğunun gölgesinde adeta 21. yüzyılda değil de 1950’lerin köy meydanında yaşıyormuş izlenimi veriyor. Yıllardır boşaltılmış ve tehlike saçan yaklaşık 200 metruk bina hâlâ ayakta. Uzmanlar bu yapıların olası bir depremde ağır kayıplara yol açabileceğini söylüyor. Vatandaş da endişesini gizlemiyor:

“Her gün bu binaların gölgesinde yaşıyoruz. Deprem olsa ilk biz altında kalacağız.”

Sorun yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda kentin kimliği.

Mersin’in sembol yapısı olan 52 katlı Metropol (MERTİM) binası, bir dönem Akdeniz’in göğe uzanan hayali olarak tanıtılırken, bugün büyük ölçüde atıl durumda.
Kentin simgesi olması gereken bina, yıllardır yenilenmeyerek adeta bir utanç anıtına dönüşmüş durumda.
Turizmden kültüre farklı amaçlarla yeniden işlevlendirilmesi gündeme gelse de somut bir adım atılmadı.

Çarşıyı kilitleyen bir diğer sorun ise trafik.

Her gün binlerce insanın geçtiği bölge, dar sokaklardan geçen otobüs hatları yüzünden nefes alamaz hâle geliyor.
Resmî verilere göre çarşı merkezindeki trafik yoğunluğu günün belirli saatlerinde yüzde 75’e kadar çıkıyor.
Esnaf iş kaybından, vatandaş ise bitmeyen yol çilesinden şikâyetçi.
Bir vatandaşın sözleri durumu özetliyor:
“Çarşıya girmek bir saat, çıkmak iki saat. Ne alışveriş var, ne huzur..!”

Mersin’de geçmişte başlatılan “sokak sağlıklaştırma” projeleri yalnızca birkaç sokakta hayata geçirildi.

Oysa Konya ve Gaziantep gibi şehirlerde çarşı merkezleri modern cephe düzenlemeleri ve yayalaştırma projeleriyle yeniden cazibe merkezi hâline geldi. Mersin’in çarşısı ise hâlâ raf ömrü dolmuş projelerin gölgesinde kalıyor.

Tüm bu tablo karşısında akla gelen en kritik soru şu: Belediyeler ve bakanlıklar seçim meydanlarında verdikleri sözleri gerçek projelere dönüştürecek mi, yoksa vaatler yine sandık günüyle sınırlı mı kalacak? Çünkü bugüne kadar her seçim döneminde aynı sözler tekrarlandı:

“Metruk binalar yıkılacak, trafik çözülecek, çarşı canlanacak…” Sandıklar kapandıktan sonra ise hiçbir şey değişmedi.

Mersin’in çarşısı yalnızca bir estetik sorun değil, aynı zamanda bir gelecek sınavı. Kent merkezinde riskli yapıların dönüştürülmesi, otobüs hatlarının revize edilmesi, sokakların yeniden düzenlenmesi ve Metropol binasının işlevlendirilmesi artık ertelenemez.

Mersin, ya ticaretin kalbi olarak yeniden doğacak ya da çürümeye terk edilmiş bir merkez olarak tarihe karışacak.
Cevap, siyasilerin kürsüde söylediklerinde değil, icraatta gizli…