Elazığ’da meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremin ardından Serdar Erkan açıklamasında Prof. Dr. Selim İnan’ın Mersin’de meydana gelebilecek deprem uyarısına dikkat çekti. Elazığ’da yaşanan depremin Mersin’de de hissedildiğini vurgulayan Erkan, “Mersin’in altında da bir hareketlilik yaşanıyor.” dedi.
Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen deprem sonrası birçok yurttaşımız yaralanmış ve hayatını kaybetmişti. Yaralar sarılmaya çalışılırken Mersin’de meydana gelebilecek herhangi bir depremin sonuçları ne olur düşüncesi vatandaşlar tarafından sorulmaya başlandı. Serdar Erkan da yaptığı açıklamada, antik dönemlerde Mersin ve Akdeniz’in bir çok yıkıcı depremden etkilendiğini vurgulayarak, “Mezitli Viranşehir mahallemizde yaklaşık 2000 yıl önce Soli Pompeipolis’in bu depremlerin birinin yarattığı tsunamiler sonucu yıkıldığını ortaya koyan tarihi bulgular var. Hala Kıbrıs ile Mersin sahilleri arasında , ‘battı çıktı fayı’ ile her yıl onlarca küçük şiddette depremler kaydediliyor. Bunun yanı sıra bugünlerde uzmanlar Bingöl Karlıova’dan başlayıp, Adana Antakya ya uzanan Doğu Anadolu Fay hattının dikkatle izlenmesini öneriyor.” diye belirtti.
“Mersin’de binalar ne kadar güvenli durumda?”
Serdar Erkan açıklamasında Mersin’e yönelik herhangi bir çalışma olup olmadığına dikkat çekerek, “Gelişme ve uyarılar üzerine, zemin etütlerine göre, Mersin ve ilçelerindeki konutlarda, bugüne kadar depreme dayanıklılık yönünden ciddi bir bilimsel araştırma yapıldı mı? Özellikle 1970 ve 1980’lerde, 1990’larda Mersin’de yaşanan hızlı göçle birlikte bir yılda mantar gibi (1999 Marmara depreminden önce) bitirilen binalarda kullanılan ‘demir miktarı ve yapılan harcın kalitesi, müteahhitler ve kooperatif yönetimlerinin insafına, ustaların göz kararına bağlı’ yapıldı. Aradan geçen süre içindeki yıpranma ve aşınmalar dikkate alındığında, şimdi aradan geçen sürede, taşıyıcı kolon demirlerinde yaşanan korozyon nedeniyle, deprem riski göz önüne alındığında, bu binalar acaba ne kadar güvenli durumda?” diyerek kent yöneticilerine ve imar planlayıcılarına yönelik soruları dile getirdi.
“Afet Master Planları Hazırlanması zorunludur”
Serdar Erkan, Mersin Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Selim İnan’ın ifadesini hatırlatarak, “4 Ekim 2019 tarihinde Akdeniz’de yaşanan bu hareketlilikler üzerine Antakya ve Adana yakın yöresi ile Akdeniz’de meydana gelebilecek 6.5’ten büyük bir depremin, Erdemli-Mersin-Tarsus arasında büyük hasarlara neden olabileceğini söyledi. İnan, bu bölgelerde bir an önce yeni bir imar planı hazırlanması, çok katlı bina yapımından vazgeçilmesi, eski binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve acilen AFET MASTER PLANLARI Hazırlanması için çalışmalara başlanmasının zorunlu olduğu uyarısında bulunmuştu.” diye konuştu.
“Risk yönetimine geçme zamanı gelmiş ve geçmektedir”
Mersin’deki üniversitelerimizle birlikte afete dayanıklılık konusunun ciddi olarak araştırılması gerektiğini vurgulayan Erkan, “Doğal Afetlerde sel, kar yağışı dahil, afet yaşandıktan sonra kriz yönetimi değil, yaşanmadan bilimin yol göstericiliğinde gereken hazırlıklar ve çalışmalar yapılarak risk yönetimine geçme zamanı gelmiş ve geçmektedir. Özellikle tüm ilçelerimizde konut yapılmış ve yapılacak zeminlere göre imar yönetmelikleri bütünsel bir anlayışla gözden geçirilmeli deprem gerçeğine göre yeniden hazırlanmalıdır.” dedi.
“Mersin Afet Hazırlık Çalıştay’ı yapılmalı”
Mersin ölçeğinde ve Üniversitelerimizin öncülüğünde, tüm belediyelerin, meslek odaları ve müteahhit derneklerinin katılımıyla en kısa zamanda MERSİN AFET HAZIRLIK ÇALIŞTAYI yapılarak sonuçları ve yapılması hakkında Mersin’deki 808 muhtarın ve sivil toplum kuruluşlarının kamuoyunu bilgilendirilmesi ve Risk Yönetim planları hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Serdar Erkan, “Atalarımızın deyişiyle, ‘Korkuyla yaşamaktansa, uyanık yatmak iyidir.” diye konuştu.
Mersin’in 5 yıllık büyük depremleri
Son 5 yıl içerisinde Mersin’de yaşanan depremleri tarih ve şiddeti ile açıklayan Erkan , “18 Şubat 2015 de Tarsus’ta 3.5, 18 Temmuz 2015 Mersin körfezinde 5.2, 19 Temmuz 2016 da 3.5, Mersin Körfezinde 17 ocak 2017 de 4.3, 18 Mart 2017 de 4.5, 15 Mayıs 2017 de Anamur’da 3.5, 21 Eylül 2017 de Mut’ta 3.1 olan ve bunun dışında onlarca küçük hissedilmeyen depremler yaşandı.” diyerek bu verilere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Şehir afetlerle başa çıkacak hale getirilmeli”
Son altı ay içindeki depremlerin de altını çizen Erkan, “11 Ekim 2019 da aynı günde Mersin’de en büyüğü, 3.1 Yeşilovacık; 12 Aralık 2019 tarihinde olmak üzere, 3.2 Anamur 17 Aralık 2019 ile Silifke Işıklı, Erdemli Arslanlı, Bozyazı Tekeli, Mut’ da da peş peşe 1.3 ile 1.6 arasında değişen 4 deprem yaşandı.” diyerek depremleri detaylandırdı. Bu depremlerin azımsanmaması gerektiğini ve yetkililerce olası deprem ve afetlere hazırlıklı olunması gerektiğine de önemle dikkat çekti.
“Pozcu gibi zemini yumuşak mahallelerdeki yapılar olumsuz etkilenmişti”
Elazığ’da yaşanan depremin Mersin’den hissedildiğine dikkat çeken Erkan, “Mersin’in altında da bir hareketlilik yaşanıyor. Mersin en son geçtiğimiz 1990 yılların sonlarında yaşanan Mersin ve Adana depremleri sırasında, özellikle Pozcu gibi zemini yumuşak mahallelerdeki yapılar olumsuz etkilenmişti.” diye konuştu.
Serdar Erkan depremin olumsuzlukları yaşanmadan, Afet Hazırlık Master Planları yapılarak RİSK YÖNETİMİNE geçilmesi gerektiğini önemle vurguladı.
Seyfettin AKARCA