Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SİYASETTE ZİHNİYET DEĞİŞİMİ ŞART!

Nasıl ki, Almanya’da yaşayana Alman, Fransa’da yaşayana Fransız, İtalya’da yaşayana
Nasıl ki, Almanya’da yaşayana Alman,
Fransa’da yaşayana Fransız,
İtalya’da yaşayana İtalyan,
İspanya’da yaşayana İspanyol,
İngiltere’de yaşayana İngiliz deniyorsa, Türkiye’de yaşayana da Türk denir.
Bu demek değildir ki, Almanya’da yaşayanların tamamı Alman’dır. Haliyle
Fransa’da yaşayanların tamamı Fransız,
İtalya’da yaşayanların tamamı İtalyan,
İspanya’da yaşayanların tamamı İspanyol,
İngiltere’de yaşayanların tamamı da İngiliz değildir.
Tıpkı Biz’de olduğu gibi, Onlar’da da farklı etnik kökenden, farklı inançtan ve farklı mezhepten olan insanlar vardır. Ancak, bu durum Onlar’da pek sorun yaratmıyor. Çünkü ülkelerinde yaşayanları hür ve eşit yurttaşlık temelinde sisteme entegre etmişler ve adalet anlayışı çerçevesinde sağlam bir aidiyet duygusu yaratmışlar. Bunu da, demokrasilerini ve hukuk sistemlerini evrensel norm ve standartlara kavuşturarak ve hayatın her alanında egemen kılarak yapmışlar. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesini, ruhunu ve niteliklerini esas aldığımızda, Bizim Onlar’dan hiçbir eksiğimiz yok. Dolayısıyla aynı şeyi pek alâ Biz de yapabiliriz. Fakat bunun için siyasette köklü bir zihniyet değişikliğine gidip, bazı adımlar atmamız şart! Bu adımların başında da, insanlara etnik kökenleri, inançları ve mezhepleri üzerinden bakmaktan vazgeçmek ve bu konuları siyasetin malzemesi olmaktan çıkarmak gelir. Siyasetin malzemesi insanların aşı, işi, eğitimi, sağlığı ve güvenliği gibi konular olmalıdır. İnsanların etnik kökenleri, inançları ve mezhepleri siyasete alet edilmemelidir.
Çevremize şöyle bir baktığımızda, etnik, dinsel ve mezhepsel temel üzerinde siyaset yapılan ülkelerde sefaletin, kanın ve gözyaşının eksik olmadığını görürüz. Sadece bu durum bile, ders almamız ve kendimize çeki düzen vermemiz için yeterlidir.
Umarım, akıl ve bili öne düşer de bu sorunlu siyaset anlayışından bir an önce kurtuluruz. Çünkü bu anlayış, hem Ülkemizin ayağına vurulmuş bir prangadır hem de başımızdaki en büyük beladır.