Nöbetçi Eczaneler
Siyasi partiler iktidara niye talip olurlar?
İş ve hizmet üretip halkı feraha kavuşturmak için değil mi?
Peki, bu iş Bizde böyle mi oluyor?
Böyle olmuyor!
Peki, niye böyle olmuyor?
Çünkü iktidara gelen, daha doğrusu iktidar gücünü eline geçiren siyasi parti, gücünü, enerjisini ve zamanını, kendine rakip gördüğü parti ya da partileri yıpratmak, etkisizleştirmek ve hatta bertaraf etmek için kullanıyor. İş ve hizmet için harcaması gereken zamanı, daha ziyade rakibini ya da rakiplerini yıpratmada, etkisizleştirmede ve saf dışı bırakmada kullanıyor. Bunu yaparken de ayrıştırma, ötekileştirme ve kutuplaştırma dahil, her türlü yolu ve yöntemi meşru görüyor. Maalesef (!) halkımız da bu anlayışta olanlara alkış tutup pirim veriyor. Hepsi değilse bile, belli bir kesimi böyle davranıyor. Oysa ki bunlar doğru şeyler değil. Çünkü husumet siyaseti halkın yararına olan şeyler değil. O yüzdendir ki, bu anlayışta olanlara meşru ve demokratik yollardan tepki gösterilmesi gerekir. Sadece tepki göstermek yetmez, böylelerinin sandıkta cezalandırılmaları da gerekir. Hem de en ağır şekilde cezalandırılmaları ve hatta siyaset sahnesinin dışına atılmaları gerekir.
Doğru olan, siyasi partilerin iş ve hizmet üretme konusunda yarışmasıdır. Halkın yararına olan doğru ve gerçekçi projelerle seçmenin karşısına çıkmasıdır. Bunun da yolu bellidir! Rakiple uğraşmayı bırakıp, halkın sorunlarına odaklanmak ve günlük sorunların yanı sıra, birikmiş ve ertelenmiş sorunları çözerek halkı feraha kavuşturmak. Diğer bir ifadeyle siyaseti ikbal için değil, iş ve hizmet için yapmak.
Siyaseti iş ve hizmet olarak gören ve bu anlayış çerçevesinde hareket eden siyasetçilerimizin çoğalması umut ve dileğimle esen kalın!
CESARET
“Cesaret, tehlikeli bir işe gözü kapalı atılmak değildir! Cesaret, tehlikeli bir işe, o işin yaratacağı riskleri ve sıkıntıları bilerek ve bunları alt edecek tedbirleri alarak soyunmaktır.”