“Türkiye’nin önünde Güney Afrika 9 saat 37 dakika ile ilk sırada bulunurken, onu 9 saat 15 dakika ile Brezilya, 9 saat 14 dakika ile Filipinler, 9 saat 1 dakika ile Arjantin, 8 saat 29 dakika ile Kolombiya ve 8 saat 13 dakika ile Meksika takip ediyor. Böylece Türkiye, interneti en yoğun kullanan ülkeler arasında Latin Amerika ve Güneydoğu Asya ülkeleriyle aynı grupta yer alıyor.”
YouTube’un Ezici Ağırlığı
“Türkiye’de internet kullanımının platformlara dağılımı da dikkat çekici. Tüketilen verinin yüzde 60’ı YouTube’a ayrılıyor. Instagram yüzde 13, Netflix yüzde 6, TikTok yüzde 3,6, Facebook yüzde 3,4 ve WhatsApp yüzde 2,8 oranında pay alıyor. X (Twitter), Telegram ve Snapchat gibi platformlar ise yüzde 1’in altında kalıyor. Dünya ortalamasında YouTube’un internet trafiğinden aldığı pay yalnızca yüzde 16 iken, Türkiye’de bu oran dört katına çıkmış durumda. Bu yüksek oran sadece eğlence ile açıklanamaz. Türkiye’de özellikle gençler YouTube’u ders anlatımları, sınav hazırlıkları, yabancı dil öğrenimi gibi eğitim amaçlı içeriklerde de yoğun şekilde kullanıyor. Yetişkinler için de programlama, kişisel gelişim, akademik konferanslar veya pratik yaşam bilgileri YouTube üzerinden takip ediliyor. Ancak araştırmalar, YouTube kullanımının büyük bölümünün hâlâ müzik, dizi, magazin ve eğlence içeriklerine gittiğini ortaya koyuyor. Yani platformun eğitim boyutu önemli bir katkı sağlasa da, asıl baskın kullanım biçimi tüketim odaklı video izleme olmaya devam ediyor.”
WhatsApp Yaygın Ama Zaman YouTube’da
“Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 86’sı WhatsApp’ı, yüzde 65’i Instagram’ı, yüzde 72’si YouTube’u, yüzde 50’si Facebook’u ve yüzde 23’ü X’i (Twitter) aktif olarak kullanıyor. TikTok ve Telegram yüzde 15, Snapchat ise yüzde 10 düzeyinde kalıyor. Yani en yaygın uygulama WhatsApp, ancak harcanan zaman ve veri tüketiminin asıl merkezi YouTube. Bu da Türkiye’de internetin günlük iletişim için yaygın biçimde kullanıldığını, fakat asıl vaktin video içeriklerine gittiğini gösteriyor.”
Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkeler Arasındaki Fark
“Brezilya, Filipinler, Kolombiya, Meksika ve Güney Afrika gibi ülkelerde insanlar günde 8 ila 9,5 saat çevrim içi kalıyor. İnternet daha çok sosyal medya, video platformları ve mesajlaşma için kullanılıyor. Gelişmiş ülkelerde ise tablo farklı. Japonya’da ortalama kullanım süresi yalnızca 4 saat 9 dakika, ABD’de ise 6 saat 40 dakika civarında. Burada internet daha çok profesyonel işler, eğitim, e-devlet hizmetleri, haber takibi ve online alışveriş için kullanılıyor._
X Kullanımı: Toplumsal Duyarlılığın Göstergesi
“Türkiye’de internet kullanıcılarının yaklaşık yüzde 23’ü X’i (Twitter) aktif olarak kullanıyor. Dünya ortalamasında bu oran yüzde 15. Veri tüketiminde payı yalnızca yüzde 0,6 olsa da, X özellikle haber takibi, toplumsal olaylara tepki verme ve kriz anlarında bilgi paylaşımı için tercih ediliyor. Dolayısıyla X, toplumsal reflekslerin ve duyarlılığın ölçüldüğü bir alan olarak öne çıkıyor.”
Sonuç: Türkiye’de İnternet Kullanımı Tüketim Odaklı
Türkiye, internet kullanım süresinde dünya ortalamasının üstünde, 7. sırada yer alıyor. Ancak bu uzun süre, daha çok tüketim amaçlı değerlendiriliyor. Harcanan zamanın büyük kısmı video izlemeye gidiyor; özellikle YouTube, internet kullanımının ana merkezi haline gelmiş durumda. WhatsApp günlük iletişimde en yaygın platform olsa da, veri tüketiminde çok geride kalıyor. Bu tablo, Türkiye’de internetin ağırlıklı olarak eğlence ve tüketim odaklı kullanıldığını ortaya koyuyor. Eğitim içerikleri bu kullanım içinde giderek artan bir yer tutsa da, henüz baskın değil. Oysa gelişmiş ülkelerde internet daha dengeli ve işlevsel biçimde değerlendiriliyor; bilgiye erişim, üretkenlik ve günlük hayatı kolaylaştıran uygulamalar öne çıkıyor.”
“Kontrolsüz güç, güç değildir”
“Kontrolsüz güç, güç değildir.” İnterneti ne kadar çok kullandığımız değil, ne kadar etkin kullandığımız önemli. Türkiye’de harcanan uzun saatler, yalnızca eğlenceye değil; bilgi üretimine, yaratıcılığa ve refah artışına yansıdığı ölçüde anlam kazanacak. Bugün listelerde yer almayan yapay zekâ uygulamaları, önümüzdeki yıllarda internet kullanımında daha büyük paya sahip olacak. Eğer Türkiye bu alana yalnızca tüketim için değil, bilgi üretimi ve verimlilik odaklı yaklaşabilirse, internetin gücünü gerçek anlamda toplumsal refaha dönüştürme şansı yakalayabilir.”

