UMUT CAN ERKAN
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, temel taleplerini iletmek adına basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan SES Mersin Şube Sekreteri Barış Keskinkılıç, “Sağlık alanının özelleştirmeci bir anlayışla dönüştürülmesinin öncesi olmakla birlikte, AKP hükümetleri döneminde, tek parti iktidarı olmasının olanakları da kullanılarak hızlandırılmıştır. Bu programın önemli başlıklarından biri sağlık ocağı sistemine dayalı birinci basamak temel sağlık hizmetlerini aile hekimliği sistemine dönüştürmek olmuştur. 20 yıl önce başlatılan ve 14 yıldır da tüm Türkiye’de uygulanmakta olan aile hekimliği sistemi ile “dönüştürülen” birinci basamak, toplum sağlığı açısından sürekli olarak sorunların birikmesine neden olurken aynı zamanda esnek ve performansa dayalı ücretlendirme sistemi ile de sağlık emekçilerine yönelik sömürüyü derinleştirmektedir.” dedi.
“İdarecilerin atanması yönteminden vazgeçilsin”
Gelinen aşamada birinci basamak sağlık hizmetlerinin kötüye gittiğini, sağlık emekçileri daha fazla sömürüldüğünü belirten Keskinkılıç, “En başından beri yaptığımız ikazların haklı çıktığını üzülerek görmekteyiz. Son iki yıldır da ‘eziyet yönetmeliği’ ile uğraşıyoruz. Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın. OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın. Performans, ek ödeme, taban, teşvik, ilave zam değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilsin. Son TS’de ilave ek zam olarak verilen emekliliğe ve emeklilere yansıtılmayan ve emekliliği daha da hayal hale getiren uygulamaya son verilerek ilave ek zammın emekliliğe ve tüm kamu emeklilerine yansıtılsın. Vergide adalet sağlansın. Emekçilerden alınan vergi yüzde 10’da sabitlensin. Çalışma yaşamının demokratikleşmesinin ilk adımı olarak idarecilerin atanması yönteminden vazgeçilsin. Liyakatı uygun olanların aday olacağı ve yöneticilik yapacağı emekçilerin oylarıyla bir ya da iki yıllığına seçimle belirlensin. Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun.” şeklinde konuştu.
“Nüfus kat sayıları 2 kat artırımlı ödenmeli”
‘Eziyet Yönetmeliği’nin derhal geri çekilmesini de talep eden Keskinkılıç, “Yanlıştan dönülmeli, birinci basamak alanı aşağıdaki önerilerimiz doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir: ASM sözleşmeleri, bireysel olmamalı, toplu sözleşmeye dahil edilmelidir. Nüfusa ve performansa dayalı sağlık hizmeti yerine bölge tabanlı hizmet sunumu yapılmalıdır. Nüfus kat sayıları 2 kat artırımlı ödenmelidir. ASM cari giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalı ve cari gider ödeneği 2 kat artırılmalıdır. Aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına entegre sağlık hizmetleri dahil nöbet görevi verilmemelidir. Bu sağlanıncaya kadar; entegre sağlık hizmeti sunulan ASM’lerde nöbet tutan aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı idari izinli sayılarak nöbet ertesi izin verilmelidir. İdari izinli sayıldığı gün için birimine aynı ASM içinden öncelikli olmak üzere aile hekimi veya İlçe Sağlık Müdürlüğünden hekim görevlendirmesi yapılmalıdır. Aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına ödenen destek teşviği mevcut maaşa eklenerek tek kalem maaş olarak ödenmelidir. Aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına ödenen destek ve teşvik ödenekleri koruyucu hizmetler üzerinden ve kendi gördükleri hizmetlere istinaden düzenlenmeli ve ödenmelidir. Kamu dışı ve taşeron olarak istihdam edilen çalışanlar kadroya alınmalıdır. ASM’de çalışan emekçilerin senelik, hastalık ve sendika izinlerinin kullanımında izni kullanan kişinin kendi yerine birini bulma şartı kaldırılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Aile hekimleri için gruplandırma kriterleri kaldırılmalı”
Keskinkılıç şöyle devam etti;
“İzni kullanan kişiden hiçbir ücret kesintisi yapılmamalıdır. Hizmetin devamlılığı Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlanmalıdır. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının resmi, yıllık izin, sağlık raporu izni, 657 DMK 104. maddede belirtilen izinlerde, yılda iki yurt içi, 1 yurt dışı kongre, seminer gibi bilimsel toplantıya katılmak için kullanılan 15 günü geçmeyen kongre izni süreleri ve idari izinleri kullanmaları nedeniyle, hak edişlerinde kesinti yapılamamalı ve vekalet şartı aranmamalıdır. Geçici görevlendirilen aile hekimi/ aile sağlığı çalışanlarına görevlendirildiği birimin hak edişinin yüzde 100’ü kadarı ilave ödeme yapılmalıdır. Kamu hizmeti üretilen aile sağlığı merkezlerinin standartları, kamu tarafından aynı seviyeye getirilmeli hizmet binaları deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılmalıdır. Aile hekimlerine defin ruhsatı düzenleme işlemi gönüllülük dışında verilmemelidir. Kendilerine kayıtlı nüfusa, haftalık 40 saat Aile Hekimliği Hizmeti sunmakla yükümlü Aile Hekimlerine, mesai saatleri içerisinde defin ruhsatı tanzimi görevi gönüllülük hali olsa dahi verilmemelidir. Gezici sağlık hizmeti veren aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının hizmet ödeneği mevcut ekonomik koşullar da dikkate alınarak 4 kat artırımlı olarak ödenmelidir. Mobil hizmetlerin nitelikli sunulması için araç ve uygun mekân tahsisi Sağlık Bakanlığınca karşılanmalıdır. Aile hekimleri için gruplandırma kriterleri kaldırılmalı ve her birim tam gider ödeneği almalıdır. Aile hekimlerine eş ve çocuk yardımı verilmelidir. Aile hekimi ve aile hekimliklerinde çalışan kadın sağlık emekçilerinin gebelik ve emzirme izinleri 4/B ve diğer kadrolarda yer alanlar için 4/A ‘ya tabi sağlık emekçileri için yapılan düzenlemeye eşitlenmelidir.”
“Gece çalışması için de taksi ücreti ödenmeli”
“0-3 yaş çocukları da kapsayacak şekilde ücretsiz, 7/24 hizmet veren, nitelikli ve anadilinde çocuk bakım merkezleri ve kreşlerin oluşturulması güvence altına alınmalıdır. Kreş hizmeti sağlanamayan yerlerde günün ihtiyaçlarına uygun şekilde kreş ödeneği sağlanmalıdır. İşe gidiş gelişlerde zorunlu servis sağlanmalıdır. Servis olmayan birimlerde gündüz için aylık abonman bedeli, gece çalışması için de taksi ücreti ödenmeli, Hukuksuz OHAL/KHK’leri sonuçlarıyla birlikte iptal edilmelidir. İhraçlar işlerine iade edilmelidir. Tüm emekçilere 3600-7200 arası ek gösterge uygulamasına geçilsin. Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın Bu toplu sözleşme düzeneği ile bir sonuç elde edilmeyeceğini 7 dönemdir (14 yıl) mutabakat altına alınan ama uygulanmayan toplu sözleşme maddelerinden biliyoruz. Sonuç elde edilemeyeceğini demokratik bir çalışma ve özgür örgütlenme ortamı olmadığı için bürokratlar, idareciler ve siyasiler tarafından büyütülüp yetkilendirilen sözde sendikalardan biliyoruz. Türkiye’de kamu sendikalarının mücadele tarihine bakarsak var olan hakların korunması yeni kazanımlar elde etmenin yegane yolu iş yerlerinde, alanlarda, meydanlarda yürütülen fiili ve meşru mücadele ile olduğu görülecektir. Bizde geçmişten günümüze fiili ve meşru mücadele hattımızdan vazgeçmeden mücadeleye devam edeceğiz. Gerek konfederasyonumuz KESK bütünlüğünde gerekse de SES olarak taleplerimizin karşılık bulması için bu toplu sözleşme dönemine giderken ve toplu sözleşme dönemi boyunca da iş yerlerinden, alanlardan, meydanlardan SES’imizi yükselteceğiz. Tüm sağlık emekçilerini, sağlık işkolundaki emek ve meslek örgütlerini ve sağlık hakkına sahip çıkmak isteyen halkın tüm örgütlü kurumlarını mücadeleyi birleştirmeye ve büyütmeye davet ediyoruz.”

