Nöbetçi Eczaneler
Bu Ülke’de sadece Kürtler demokrasi ve adalet istemiyor ki!
Toplumun tamamı demokrasi ve adalet istiyor. Toplumun tamamı huzur, güven ve refah içinde yaşamak istiyor.
Demokrasi de adalet de refah içinde yaşamak da bu Ülke insanının hakkıdır.
Hem de anasının ak sütü gibi hakkıdır.
İnsanca ve özgürce yaşamak zaten hakkıdır. Ülke’yi yönetme mevki ve sorumluluğunda olanlar, bu hususların tamamını yerine getirmekle yükümlüdürler. Çünkü vatandaştan bunun için oy istiyorlar.
Yasakları, yolsuzluğu ve yoksulluğu yok edip, insanca, hakça bir düzen bir düzen kuracağız diye oy istiyorlar.
Liyakatle ve adaletle yöneteceğiz diye oy istiyorlar.
Gelin görün ki, seçildikten sonra vaat ettiklerinin hemen hepsini unutuyorlar. Unuttukları yetmezmiş gibi, aksi yöndeki iş ve işlemleriyle vatandaşı canından bezdirip, anasından doğduğuna bin pişman ediyorlar.
Bunları yaparken de zerre kadar utanıp sıkılmıyorlar. Ülkemiz insanının bütün bunları görmesi ve oyunu kullanırken kılı kırk yarması lazım.
Allah ile aldatanları da defterinden silip atması lazım.
Bir yönetici derdinizden ziyade dininizle ilgileniyorsa, bilin ki sizi aldatıyor demektir.
Bir toplumun, Allah ile adatanların ağına ya da tuzağına düşmemesi için dinini ve inancını doğru ve güvenilir kaynaklardan öğrenmesi şart!
Bunun da yolu aracıyı ortadan kaldırmaktan geçer. Okumaktan geçer yani. Doğru ve güvenilir kaynakları bulup, işin aslını öğrenmekten geçer.
Türk Toplumu (maalesef!) okuma engelli bir toplum olduğu için sürekli aldatılıyor.
Haliyle en büyük kârı da aldatılmışlık ve bunun yol açtığı perişanlık ve pişmanlık oluyor!
Perişanlıkların ve pişmanlıkların yaşanmadığı bir Türkiye özlem ve dileğimle esen kalın!