Nöbetçi Eczaneler
LGS sınavında şaibe olduğuna dair iddiaların ortalıkta dolaşıyor olmasından daha doğal bir şey olamaz. Çünkü bu yılki soruların geçmiş yıllardaki sorulara göre çok daha zor olduğu belirtiliyor. Hal böyle iken, tam puan alan öğrenci sayısının geçen yıldakinin neredeyse iki katı kadar olduğu söyleniyor. Ayrıca, bu kadar İmam Hatiplinin tam puan alması da gerçekçi ve inandırıcı bulunmuyor.
Böyle bir durumda Milli Eğitim Bakanı’na düşen, birkaç müfettiş görevlendirip, olayın soruşturulmasını ve gerçeğin açığa çıkarılmasını sağlamaktır.
Sınavlara ilişkin herhangi bir şüphe olduğunda, Toplum bunu elbette sorgular. Hele ki bu şüphe milyonlarca çocuğun geleceğini doğrudan ilgilendiren bir sınavla ilgiliyse! Bu sınavı sorgulayanlara tepki gösterip “Geri zekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyorum!” demek bir Milli Eğitim Bakanı’na yakışmaz.
Topluma örnek olması gereken bir insan, böyle bir dil ve üslup kullanamaz.
O nedenledir ki, Yusuf Tekin’in o makamda bir saniye bile oturmaması lazım. Oturuyorsa, bunu pişkinliğine vermek lazım.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu Teşkilatın başına gelmiş bakanlar içinde en çok tartışılan kişidir.
Milli Eğitimin başındaki biri bu kadar çok tartışılıyorsa, bilin ki orada bir mesele var demektir. Aslında bu mesele de bellidir. Bakan Yusuf Tekin, milli eğitimin ruhuna ve felsefesine uygun olmayan işlerin peşinde koşuyor. Çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun bir eğitim sistemini hayata geçirmek yerine, eğitimi tarikatların ve cemaatlerin arka bahçesi haline getirmeyi marifet sanıyor.
Bu anlayıştaki birinin o makamda oturuyor olması Ülkemizin ve Milletimizin hayrına değildir.
Yusuf Tekin bu makamda oturduğu sürece Ülkemiz eğitimi irtifa kaybetmeye mecbur ve mahkumdur.
ÖZLÜ SÖZÜM
– “Soru sorma ve hayal kurma becerisi kazandırmayan ve merak uyandırıp ümit ve heyecan yaratmayan bir eğitim sistemi çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun değildir.”