Nöbetçi Eczaneler
Avrupa Birliği (AB) yine Rusya’ya karşı yeni bir yaptırım turu üzerinde anlaştı. Kremlin’i Ukrayna’da geçici bir ateşkese zorlamak amacıyla tasarlanan bu yeni paket, Rusya’nın enerji ve finans sektörlerini hedef alıyor. Cuma günü Brüksel’deki büyükelçiler tarafından onaylanan bu yaptırımlar, bana göre, AB’nin Ukrayna’ya desteğini sürdürme ve Rusya üzerindeki baskıyı artırma konusundaki kararlılığının bir göstergesi.
Yaptırımların Kapsamı: Bankalardan Tankerlere
Bu yeni yaptırım paketi oldukça geniş bir alanı kapsıyor:
- · Bankalar ve Fonlar: 22 Rus bankası, Rusya Doğrudan Yatırım Fonu ve iştirakleri hedef alındı. Bu, Rusya’nın finansal hareket alanını daha da kısıtlayacak bir adım.
- · Kuzey Akım Boru Hatları: Kapatılmış olsa da gelecekte yeniden başlatılması hedeflenen su altındaki Kuzey Akım boru hatlarının doğrudan ve dolaylı kullanımı yasaklandı. Bu, gelecekte Rus enerji ihracatına karşı bir önlem niteliğinde.
- · Petrol Fiyat Tavanı ve “Gölge Filo”: Rus ham petrolüne uygulanan varil başına 60 dolarlık fiyat tavanı, ortalama piyasa fiyatından yüzde 15 daha düşük kalacak şekilde dinamik bir mekanizmaya dönüştürüldü ve yeni üst sınır 47.6 dolardan devreye girecek. Ayrıca, Moskova’nın fiyat sınırını aşmak için kullandığı yaşlı tankerler olan “gölge filoya” ait 105 geminin daha AB limanlarına ve hizmetlerine erişimi engelleniyor. Böylece “gölge filo” kara listesi 400’ün üzerinde gemiye ulaştı. ABD’nin bu aşağı yönlü revizyonu desteklememesi ise dikkat çekici.
Bu 18. yaptırım paketi, AB’nin Rusya’ya karşı uyguladığı baskının sadece nicelik olarak değil, nitelik olarak da artırıldığını gösteriyor. Özellikle “gölge filo”ya yönelik adımlar, mevcut yaptırımları delme girişimlerine karşı daha etkin bir mücadele sinyali veriyor.
Slovakya Engeli Nasıl Aşıldı?
Bu anlaşmaya varılması, siyasi bir atılım gerektirdi, çünkü Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun vetosu yeni yaptırımların onaylanmasını engelliyordu. Slovakya’nın muhalefeti ise yaptırımlarla değil, 2027 yılı sonuna kadar tüm Rus fosil yakıtlarının aşamalı olarak kullanımdan kaldırılması önerisiyle ilgiliydi.
Denize kıyısı olmayan bir ülke olarak Slovakya, bu planın tüketiciler için fiyatları artıracağı, rekabet gücünü zayıflatacağı ve enerji güvenliğini tehlikeye atacağı uyarısında bulunuyordu. Slovakya’nın bu durumu, AB içinde üye ülkelerin kendi ulusal çıkarlarını nasıl korumaya çalıştıklarının ve bazen bu uğurda genel AB politikalarını nasıl bloke edebildiklerinin çarpıcı bir örneği olması.
Fico, Rusya’nın gaz tekeli Gazprom’dan 16 ila 20 milyar avro değerinde bir davayla karşı karşıya kalma riskiyle ülkesinin 2034 yılına kadar sürecek olan uzun vadeli sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle mali tazminat talepleriyle çıtayı yükseltti. AB Komisyonu, gaz yasaklarının mahkemede “mücbir sebep” teşkil edeceğini savunsa da, Slovakya’nın endişeleri giderilmeden vetosunu kaldırmayacağı açıktı. Sonunda bir uzlaşıya varılmış olması, AB’nin iç dinamiklerinin ne kadar karmaşık olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Bu yeni yaptırım paketi, AB’nin Rusya’ya karşı ekonomik baskıyı artırma konusundaki iradesini gösteriyor. Özellikle enerji ve finans sektörlerine yapılan yeni eklemeler, Rusya’nın savaş çabalarını finanse etme kabiliyetini daha da zorlayacaktır. Ancak Slovakya vetosunun aşılma şekli, AB’nin hala “tek ses” olma konusunda zorlandığını ve her üye ülkenin kendine özgü hassasiyetleri olduğunu ortaya koyuyor.
Bu tür yaptırım paketleri, küresel politikanın karmaşık doğasını ve ekonomik baskının siyasi hedeflere ulaşmada nasıl bir araç olarak kullanıldığını hatırlatıyor. Sizce bu yeni yaptırımlar, Rusya’yı gerçekten masaya oturtabilecek mi, yoksa sadece Rusya’nın daha yaratıcı yollarla yaptırımları delmesine mi yol açacak?