Avrupa Birliği uzun zamandır Libya’da denge kurmaya çalışıyor. Resmî olarak Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti’ni muhatap alıyorlar. Ancak iş sahaya geldiğinde, ülkenin doğusunu kontrol eden Halife Hafter’i de göz ardı etmiyorlar. Son yaşanan gelişmeler ise bu ikili oynamanın risklerini bir kez daha ortaya koydu.
Geçtiğimiz günlerde AB Göç Komiseri Magnus Brunner ve beraberindeki heyet, Trablus’ta yapılan toplantı sonrası Bingazi’ye geçmek istedi. Plan, Hafter’le göç konusunu görüşmekti.
Olay sonrası yorumlar gecikmedi. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Tarek Megerisi’ye göre bu durum, Hafter’in kendisini meşru bir lider gibi göstermek için yaptığı bir manevraydı. Belki de Avrupa’nın ona gösterdiği ilginin karşılığını daha fazla taviz alarak dönüştürmek istiyordu.
Bu olay, Avrupa’nın Libya politikasındaki çelişkiyi bir kez daha gözler önüne serdi. Hem Trablus hükümetiyle yakın ilişki kurmak hem de Hafter’le temas içinde olmak, güven vermeyen bir strateji. Libya gibi kırılgan bir ülkede, bu tarz ikili ilişkiler bir anda ters tepebiliyor.
AB’nin artık karar vermesi gerekiyor: Libya’da gerçekten kiminle yürüyecek ve hangi değerler üzerinden bir işbirliği kuracak?

