Nöbetçi Eczaneler
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere’ye öyle sıradan bir ziyaret yapmıyor.
Bu, sadece resmi bir gezi değil, hem şatafatlı kraliyet törenlerini hem de Manş Denizi’nin iki yakasını da ilgilendiren zorlu göç görüşmelerini barındıran üç günlük bir devlet ziyareti.
Bana göre bu ziyaret, Brexit’ten sonra biraz soğuyan İngiltere-Avrupa ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Özellikle İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın Avrupa Birliği ile ilişkileri yeniden kurma arzusunun bir işareti bu.
Gündem Yoğun: Göçten Ukrayna’ya…
Macron, İngiltere’de Kral III. Charles ve Kraliçe Camilla ile bir araya gelecek, askeri şeref kıtasıyla karşılanacak ve resmi bir ziyafete katılacak. Ancak bu şatafatın arkasında çok daha ciddi konular var: göç, savunma ve yatırım.
Göç konusu, özellikle de Manş Denizi’ni küçük teknelerle geçmeye çalışan binlerce göçmen meselesi, iki ülke için de baş ağrısı olmaya devam ediyor. İngiltere, kaçakçılığı durdurmak için Fransa ile birçok anlaşma imzalasa da, 2024’te neredeyse 37 bin kişi bu tehlikeli geçişi yapmış. Bu yılın ilk yarısında ise bu sayı geçen yıla göre yüzde 50 artarak 20 bine ulaşmış bile! İngiltere, Fransa’dan sahildeki yetkilerinin artırılmasını ve açık denizde de müdahale yetkisi verilmesini istiyor. Fransa ise bu konuda yasal değişiklikleri değerlendiriyor. Benim düşüncem, bu sorunun tek bir ülkenin çabasıyla çözülemeyeceği ve daha kapsamlı, uluslararası iş birliğine ihtiyaç duyulduğu.
Zirvede ele alınacak bir diğer önemli konu ise Ukrayna’da ateşkes sonrası güvenlik gücü planları. Macron’un daha önce ortaya attığı bu planı ABD reddetmişti. İngiltere Başbakanı Starmer’ın bu konuya nasıl yaklaşacağı merak konusu. Bu da gösteriyor ki, iki liderin gündemi oldukça yoğun ve kritik kararlar alınması gerekebilir.
Trump Gölgesi: Farklı Yaklaşımlar
İki lider, Ukrayna’ya destek konusunda yakın iş birliği içinde. Ancak ABD Başkanı Donald Trump’a yaklaşımları farklı. Macron, Trump’ı doğrudan eleştirmekten çekinmezken, Starmer daha temkinli bir duruş sergiliyor. Bana kalırsa, bu durum Avrupa’nın gelecekteki güvenlik politikalarında ABD’nin rolüne dair farklı görüşlerin bir yansıması.
Bu ziyaret, sadece Fransa ve İngiltere arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda Avrupa’nın genel siyasi atmosferini de etkileyecek gibi görünüyor. Sizce bu ziyaret, Manş Denizi’nin her iki tarafı için de yeni ve daha verimli bir dönemin başlangıcı olabilir mi?