Nöbetçi Eczaneler
Bir genel başkan düşünün ki, genel başkanlığı süresince girdiği bütün seçimleri kaybetmiş.
Hem de açık ara kaybetmiş. On üç yıl boyunca, başında bulunduğu partinin oyunu bir puan bile artıramamış. Pırlanta gibi yol arkadaşları varken, bu arkadaşlarını bir kenara itip, devşirmeciliğe soyunmuş ve devşirdikleri tarafından da sürekli hançerlenmiş.
Sadece kendisi hançerlenmemiş, başında bulunduğu partiye gönül veren milyonların hançerlenmesine de sebebiyet vermiş.
Bununla da yetinmemiş, sırf cumhurbaşkanı olabilmek için gizli, kapaklı işler çevirip pazarlıklar yapmış.
Bütün bunlara rağmen, bildiğini okumaktan da geri durmamış.
Bir zaman gelmiş, mağdurları milletvekili yapmayı marifet sanmış.
Bir zaman gelmiş, kerameti kendinden menkul paralı danışmanlar tutup, onlardan akıl alma gafletine düşmüş. Bir zaman gelmiş, ağzı laf yapan evet efendimcileri ve eyyamcıları etrafında toplayıp, partiye umut bağlayan milyonların umudunu çalmış.
Bir zaman gelmiş, devşirmecilikten ve devşirdiklerinden medet ummuş.
Sonra da kalkıp “Beni sırtımdan hançerlediler!” diyerek kendi partililerini suçlamış.
Bunu yaparken de zerre kadar utanıp sıkılmamış.
Bu kadar açık ve net söylüyorum!
Kemal Kılıçdaroğlu bu partinin başına gelmiş en yetersiz ve en yeteneksiz siyasetçidir.
Sadece yetersiz ve yeteneksiz değil, bir o kadar da beceriksizdir.
Türk siyasetinde, Kemal Kılıçdaroğlu kadar yetersiz, yeteneksiz ve beceriksiz olup da parti genel başkanlığı yapmış başka bir siyasetçi yoktur herhalde?!
Bu güzel ülkeye gönül bağıyla bağlı bir yurttaş olarak, ben şahsen, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hiçbir şeyine kefil olmam.
Eskiden dürüstlüğüne kefil olurdum, fakat fırsatçılığını gördükten sonra ona da kefil olmam.
Böylesine yetersiz, yeteneksiz ve beceriksiz birinin, değil ülkemi yönetme mevki ve sorumluluğunda olmasını, hiçbir partinin başında olmasını da istemem.
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu gibilerinin Türk siyasetine verebileceği hiçbir şey yoktur.
Güzel ülkemize ve halkımıza verebileceği bir şey zaten yoktur.
Belli ki, partililer bu yüzden koltuğunu altından aldılar.
O koltuğu altından aldıktan sonra da partilerinde nasıl bir oy patlaması yaşandığını gördüler.
Bunu gören ve yaşayan bir partili, Kemal Kılıçdaroğlu’na pirim de vermez, itibar da etmez.