Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ortadoğu Ateşi Yükselirken Avrupa’dan “Diplomasi” Çağrısı: İpler Geriliyor!

ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik büyük hava saldırısı haberi, Avrupa’yı

ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik büyük hava saldırısı haberi, Avrupa’yı adeta şoka uğrattı. Avrupalı liderler, bu saldırılara karşı çok dikkatli ve endişeli bir tutum sergiliyor.

Bir yandan ABD’ye karşı fazla sert çıkışmak istemiyorlar, diğer yandan da İran’ı tekrar müzakere masasına çekmek için çabalıyorlar. Ancak görünen o ki, İran şu an için diplomasiye pek sıcak bakmıyor.

Avrupa’nın Ortak Mesajı:

“Bomba Olmasın, Müzakere Olsun!”

Neredeyse tüm Avrupalı ve AB liderleri, sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamalarda aynı noktayı vurguladı: İran nükleer silah geliştirmemeli, ama bu sorun diplomatik yollarla çözülmeli. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in “İran asla bomba sahibi olmamalı” derken, hemen ardından “Müzakere masası bu krizi sona erdirecek tek yerdir” demesi, bu hassas dengenin bir özeti. Yani, “Hem uyarıyoruz hem de uzlaşmaya çağırıyoruz” mesajı veriliyor.

AB Dış Politika Şefi Kaja Kallas ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa da benzer şekilde, gerilimi düşürme, itidalli olma ve uluslararası hukuka saygı gösterme çağrısında bulundu. Hepsinin ortak noktası, bu krizin çözümünün ancak diplomasiyle mümkün olabileceği yönünde. Bana kalırsa, bu tutum hem Avrupa’nın barışa olan inancını gösteriyor hem de ABD’nin adımlarını dengelemeye çalıştıklarını ortaya koyuyor.

Almanya ve İngiltere’den Dikkatli Yaklaşım

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, ülkesinin güvenlik kabinesini acil toplantıya çağırdı ve İran’ı “ABD ve İsrail ile derhal müzakerelere başlamaya” çağırdı.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer da ABD’nin eylemini ne tamamen destekledi ne de eleştirdi. Bu liderlerin ABD’nin yanında yer alırken bile diplomasi kapısını açık tutmaya çalışmaları, Ortadoğu’daki hassas dengeleri çok iyi okuduklarını gösteriyor.

Çünkü biliyorlar ki, bölgede çıkacak tam ölçekli bir savaşın sonuçları tüm dünyayı etkileyebilir.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb da “İran’ın nükleer programına yönelik saldırılar istisnai ölçekte” diyerek, bu durumun ciddiyetine dikkat çekti.

“Orta Doğu’daki intikam sarmalı sona ermelidir” çağrısıyla da tarafları itidale davet etti. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de durumu “büyük dikkatle” takip ettiğini ve tarafları müzakere masasına getirme çabalarını sürdüreceklerini belirtti.

Savaşın Gölgesindeki Diplomasi Umudu

Avrupalı liderler, bir yandan ABD’nin saldırılarına ılımlı yaklaşıp müttefiklik bağlarını korumaya çalışırken, diğer yandan da İran’ı müzakereye ikna etmeye çalışıyor.

Ancak İran’ın şu an için müzakere masasına oturmaya istekli görünmemesi, bu denge politikasını oldukça zorlaştırıyor. Ortadoğu’daki mevcut gerilim, diplomasiye olan ihtiyacı her zamankinden daha önemli hale getiriyor.

Sizce Avrupalı liderlerin bu “ılımlı ama kararlı” duruşu, İran’ı ikna etmeye yetecek mi?

Yoksa bölgedeki gerilim daha da tırmanarak, diplomasi umutlarını tamamen ortadan mı kaldıracak?