Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SİYASETİMİZİN KRONİK HASTALIĞI: DEVŞİRMECİLİK

Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP önce devşiriyordu, sonra da devşirdiklerini milletvekili
Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP önce devşiriyordu, sonra da devşirdiklerini milletvekili yapıyordu.
AK Parti ise doğrudan milletvekili devşiriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, partililerini küstürme pahasına devşirme politikasında inat ve ısrar etti!
Gelin görün ki, devşirdiklerinin hiçbirinden en küçük hayır görmedi.
Tam aksine, birkaç istisna dışında, devşirdikleri tarafından hep hançerlendi. Sadece kendisi hançerlenmedi, kendisiyle birlikte Partisi’ne gönül verenler de hançerlendi.
AK Parti’nin devşirdiklerinin, iktidarda olmanın getirdiği avantajla böyle bir işe kalkışabileceklerine ihtimal vermiyorum.
Devşirilenlerin AK Parti’ye katkı sunabileceklerine de ihtimal vermiyorum. Çünkü daha düne kadar şiddetle eleştirdikleri bir siyasi anlayışa katkı sunmaları mümkün değildir.
Mümkün olmadığı gibi gerçekçi de değildir.
O nedenledir ki, AK Parti, tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP gibi devşirdiklerinden bir hayır görmeyecektir. Siyasette asıl olan tabandan beslenme ve iyi, güzel işler yaparak tabanı büyütmedir.
En önemlisi de yol arkadaşlarıyla birlikte yürümedir.
Devşirmecilikle partilerin oyu artsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’nin oyu artardı.
Kemal Kılıçdaroğlu her görüşten insanı devşirip milletvekili yaptığı halde Partisi’nin oyunu bir türlü artıramadı.
Kanaatim o ki, bu devşirmelerin de AK Parti oylarına olumlu katkıları olmayacaktır.
Fakat gerçek olan şu ki, Türk siyaseti etik olmayan bu devşirmecilik politikası yüzünden hiçbir zaman rol model olamayacaktır.
Türk iç siyasetinin sağlıklı bir yapıya kavuşarak sınıf atlaması umut ve dileğimle esen kalın!
ÖZLÜ SÖZLERİM
– “Demokrasisi ve hukuk sistemi gelişmiş ülkelerin yöneticileri kusurlu ya da hatalı bir iş yaptıklarında önce özür dilerler, sonra da istifa edip bir kenara çekilirler. Demokrasisi ve hukuk sistemi gelişmemiş ülkelerin yöneticileri ise önce inkar ederler, sonra da iftira atmaya ve kara çalmaya girişirler.”
– “Sefaletin ve felaketin iki mimarı vardır! Biri cehalet, ötekisi atalet.”
(Atalet : Boş vermişlik, tembellik)

– “Otoriter yönetimler için en büyük ve en affedilmez suç düşünce suçudur.”