Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KARAKIŞIN ORTASINDA ASFALT DÖKÜLMEZ!

Bir yaz boyu bekleyip de karakışın ortasında -yağmurda, yaşta- asfalt
Bir yaz boyu bekleyip de karakışın ortasında -yağmurda, yaşta- asfalt döken belediyelerimiz var. Bu belediyeler, ıslak zemin üzerine dökülen asfaltın kısa sürede bozulacağını ve hatta çökme yapacağını bilmiyorlar mı?
Bilmiyorlarsa, yazık! Biliyorlar ve buna rağmen o asfaltı döküyorlarsa, daha da yazık!
Millet geçim derdiyle boğuşurken, bin bir güçlükle ödenen vergiler bu kadar kolay çarçur edilmemeli. Halkın parasını çarçur eden belediyelere halk sandıkta cezayı keser.

IŞIKLARDA TRAFİK AKSIYOR!

Araçların trafik ışıklarının dibine kadar sokulmaları yüzünden ışıklar bölgesinde trafik aksıyor.
Çünkü ışığın dibine kadar sokulan araç sürücüleri yeşil ışığı görmüyor.
Görmediği için de ışık yanmasına rağmen aracını hareket ettirmiyor.
Hareket etmeyen araçları harekete geçirmek amacıyla arkadaki araç sürücüleri de mecburen klakson çalmak durumunda kalıyor.
Haliyle, bu da gürültü kirliliğine yol açıyor. Karayollarının ve belediyelerin, araçların ışığın dibine kadar sokulmalarını önleyici düzenlemeleri yapmaları ve bu aksaklığı mutlaka gidermeleri lazım.

SÜRÜCÜLER YANLIŞ ŞERİDİ KULLANIYOR!

Birçok araç sürücüsü, sol şerit tamamen boş olmasına rağmen, ışıksız kavşaklarda en sağ şeridi kullanmak suretiyle ana yola çıkmak isteyen araçlara engel oluyor.
Oysa ki, böyle yerlerde sol şeridi kullanmaları ve ana yola çıkmak isteyen araç sürücülerine engel olmamaları gerekir.
Bu konuda en büyük görev sürücü kurslarına ve ehliyet sınavını yapan görevlilere düşüyor.
Sürücü kursları ve ehliyet sınavını yapan görevliler bu konuda duyarlı olurlarsa, birçok araç sürücüsü ana yola çıkmak için dakikalarca beklemek zorunda kalmaz.
ÖZLÜ SÖZLERİM
– “İnsanlar, kendileri için yaptıklarıyla değil, insanlık alemine bıraktıklarıyla anılırlar.”

– “Dostluğun kıymetini bilmeyen muhabbetin tadına eremez.”

Ne mutlu arkadaşının, dostunun, yareninin, yoldaşının kıymetini bilip de onlara hak ettikleri değeri verenlere!

Ne mutlu bir bakışı, bir gülüşü, bir seslenişi, bir dokunuşu, bir sarılışı, bir tutuşu onlardan esirgemeyenlere ve dar zamanlarında Hızır gibi imdatlarına yetişenlere!