Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

EMEKÇİ ZOKAYI YEDİ, ŞİMDİ SIRA EMEKLİDE!

2025 Yılı için yeniden
2025 Yılı için yeniden değerleme oranı, enflasyon da dikkate alınarak yüzde 43.93 olarak belirlenirken, asgari ücretliye verilen zam yüzde 30 oldu.
Bu demektir ki, İktidar vatandaştan aldığının çok altında bir zammı emekçiye layık gördü.
Daha açık bir ifadeyle, emekçinin cebinden yüzde 15 daha apardı.
Bütün bunlar olup biterken, emekçiyi masada temsil eden ve Ülkemizin en büyük işçi sendikası olan Türk-İş’in başındaki sayın Ergün Atalay da durumu adeta seyretti. Yapılan bu haksızlığa ve adaletsizliğe karşı, meydanlara çıkacaklarına ve gerekirse işçinin, emekçinin üretimden gelen gücünü kullanacaklarına dair tek laf etmedi.
Türk-İş’in genel başkanlık düzeyindeki bu pasif tutumu, patronları ve onlarla birlikte hareket eden İktidarı resmen cesaretlendirdi. Bunun sonucu olarak da, sayıları altı buçuk milyonu bulan asgari ücretli, çoluk çocuğuyla birlikte açlığa ve sefalete mahkum edildi. Görünen o ki, şimdi sıra emeklilerde. Bu gidişle ikinci zokayı da onlar yiyecek. Verilecek  yüzde 15’lik zamla onlar da açlığa ve sefalete mahkum edilecek. Yerelde birinci parti olan Ana Muhalefet Partisi de en büyük sınavını bu konuda verecek. CHP’nin genelde de birinci parti olabilmesi tamamen bu konudaki tavrına ve tutumuna bağlı. Doğru politikalar ortaya koyar da, emekçinin ve emeklinin arkasında durabilirse, kanaatim odur ki genelde de birinci parti olur ve hızla iktidara doğru yürür. Aksi durumda ise tıpkı geçmişte olduğu gibi yerinde sayar durur.
ÖZLÜ SÖZLERİM

– Emevi Hükümdarı 1. Velid’in görevlendirdiği Kuteybe tarafından 710 yılında gerçekleştirilen Talkan-Cürcan Türk katliamları, insanlık tarihinin en büyük ve en vahşi katliamlarından biridir.

– “Tarihini bilmeyen, diline, kültürüne ve değerlerine sahip çıkmayan, değer üretebilme ve bilim, sanat yaratabilme kabiliyeti olmayan milletler, sürünmeye ve yok olmaya mahkumdurlar.”

Milletimizin ezici çoğunluğu, maalesef(!) tarihini bilmiyor. Diline, kültürüne ve değerlerine sahip çıkmıyor. Değer üretme ve bilim, sanat yaratma konusunda da yetersiz kalıyor.

Dahası, kendisiyle yüzleşmeye de yanaşmıyor. Çünkü bunları sağlayacak bir eğitim sistemimiz yok.