YENİ YIL ÇILGINLIĞI..!

Yeni yıla girerken, başlar bir heyecan bir telaş…
Gruplar oluşturulur, rezervasyonlar yapılır…
Ya da evlerde buluşma organizasyonları yapılır…
Menüler, içecekler, çerezler ayarlanır…
Kimin ne getireceği planı yapılır…
Milli piyango bileti çekilir…
Zenginlik hayalleri kurulur…
Ağaçlar, kapılar, camlar neon led ışıklarla süslenir…

Ren geyikleri, Noel baba, kızak figürleri asılır…
O gün gelip çattığında vur patlasın çal oynasın…
Alkolün de etkisiyle, mutluluk tavan yapmıştır…
Her şey güllük gülistandır…
Sabaha kadar…
Uyandığınızda ise harikalar diyarından çıkmış, gerçekliğe, rutininize geri dönmüşsünüzdür.
Başınızda bir ağrı…
“Aynı nakarat, hep aynı aynı
Yarısı bayat, hep aynı aynı
Yarısı hayat, aynı nakarat
Anlat anlat…”

Duygularımı tercüme eden
şarkı sözleri…
Noel kutlamalarıyla, yılbaşı kutlamalarının iç içe harmalandığı bu kutlamaları anlamsız bulanlardanım..!
Aynı zamanda doğum günü kutlamalarını da..!
Özellikle çocukluk yaşlarından uzaklaşan insanlar, doğum günlerini niçin kutlarlar anlamış değilim..(?)
Her sene bir yıl daha üstüne koymanın getirisi nedir?
Götürüsü sabitken…
Yeni yıl için de aynını düşünmekteyim…
Her yeni gelen sene sanki giden seneyi aratmıyormuş gibi…
Ömrünüze ömür, yaşamınıza yaşam katıyormuş gibi…
Kayıplarımız, yitirdiklerimiz olmuyormuş gibi…

Yeni yıl ümitlerine, dileklerine ne demeli?
Sanki savaşlar bitmiş, herkes kardeşçesine, sevgi ve barış içinde eşit, insani bir yaşam hakkını kazanmış gibi…
Sanki o akşam hindi veya biftek yediğinizde, şampanyanızı yudumladığınızda her yılınız da öyle geçecekmiş gibi…
Hatta öyle batıl bir düşünce geliştirenler de azımsanmayacak sayıda…
Gece 24’e dakikalar kala, döviz sayanlardan tutun da takla atanlara kadar…
Artık o sene hayatlarında neleri arzu ediyorsalar…
Dediğim gibi ben almayayım…
PTT görevlisi olarak hayatıma devam edeyim.

Pijama
Terlik
Telefon..:)