Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AŞK ACISI

Kadınların hep tongaya düştükleri

Kadınların hep tongaya düştükleri durumlar değil midir?
Kendilerini kurtaracak bir kahraman arayışları…
Yalnızlıktan, güçsüzlükten kurtaracak bir hayat arkadaşı…
Tanıştığınız eril kişi de kendini öyle, göstermez mi..(?)
İmparator, kral, bilgiç, yol gösterici ve baba figürü..!
Oysa ilişkilerde biraz yol aldığınızda, gerçekler yüzünüze soğuk su gibi çarpmaz mı..(?)
Bu tür kişilerle hayat arkadaşı olmadan, erkenden tanıyabilme sezginiz varsa hâlâ şanslı kişilerdensinizdir..!
Öbür türlüsü ise geçmiş olsun..!

Tüm iyi erkekler ve kadınlar çoktan alınmıştır…
Genel çerçeveden bakacak olursak, kadınlar, erkeğin zekasına, aklına hayran kalır…
Kadın için çekicilik, bu unsurlardır…
Erkek ise, kadının ya vücudunu veya vücudundaki bir parçasını kıskanır…
Yani, kadının bütün vücudu olabileceği gibi, gözleri, elleri, ayakları gibi parçasal organları da olabilir…
Kadının kaşı için, gözleri için, sesi için şarkılar, türküler söylenmez mi?
Hangi erkeğin kasları, pazuları için besteler yapılmıştır..(?)
Savımızı iddia ettikten sonra gelelim, aşk acısı çeken kadınlara..!
Şimdi diyeceksiniz bir tek kadınlar mı aşk acısı çeker?

Kadının çok daha duygusal bir varlık olduğu aşikar değil midir..(?)
Kadın, acısını içinde yaşar, kendisini tüketir…
Erkek ise karşı tarafa veya kadının yakınlarına zarar vererek, aşk acısını bertaraf etmeye kalkmaz mı?
Aslında erkeğin çekmiş olduğu acı yön değiştirip hırs duygusuna bürünmüştür…
Yani duygusal değişim yaşamıştır…
Artık karanlık hissiyatlarının esiri olmuştur…
Hiç kimse hayatımızda olmasa bile, kendimizi var edemez miyiz..(?)

Kendi tanıklığımızı, kendimize olan saygımızı güçlendiremez miyiz..(?)
Kendisini keşfeden bir insan potansiyelini ortaya çıkarmaz mı?
Kendisini değerli görmez mi?
Kendisine emek vermez mi?
Artık bu kişi bağımsız değil midir..(?)
Hayatın anlamını bulmuş ve de kendisini zayıf düşürecek bağımlılıklarından kurtulmamış mıdır..(?)
Kendi kendisinin kurtarıcısı olmamış mıdır..(?)
Hatta yaşadığı bu özgüvenle kendi kendisinin kahramanı..(?)
Sevgi kısmını ne yapacak?

Kadın oturup kendi kendisini mi sevecek?
Evet kendisini sevsin, çocuğunu sevsin hayvanını, yaptığı işi, ürettiği ürünü, doğayı…
Sonrasında sevilmeye layık biri çıkarsa onu da sevsin…