Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SİLKELE VEDAT SİLKELE!!!

Yerelde birinci parti olan
Yerelde birinci parti olan Ana Muhalefet Partisi’nin başını çektiği muhalefet partileri diyor ki!
“Emeklinin, asgari ücretlinin ve dar gelirinin anasını ağlattınız ve bu insanları kuru ekmeğe mecbur ve mahkum ettiniz. Her şeyin ateş pahası olduğu bir Ülke’de bu ücretlerle geçim olmaz! Sayıları yirmi beş milyona yaklaşan emeklinin ve asgari ücretlinin gelirlerini insanca yaşayabilecekleri bir seviyeye çıkarın ve bu insanları rahatlatın!”
Peki, buna karşılık İktidar ne diyor? “Silkele Vedat silkele!”
Pardon! Kimi, niye silkeliyorsunuz anlamadık?!
Yetmedi mi emekliyi, asgari ücretliyi ve dar gelirliyi emeklettiğiniz de, sıra görevi halka hizmet olan belediyelere mi geldi?
El insaf yani! Bu kadarı da fazla.
Söyler misiniz lütfen?!
Ne istiyorsunuz bu insanlardan?
Bu Ülke’de emeklilerin, asgari ücretlilerin ve dar gelirlilerin insanca yaşamaya hakları yok mu?
Emekli, cebinde verecek harçlık olmadığı için torunuyla karşılaşmak istemiyor.
Asgari ücretli ve dar gelirli, çocuklarının ve torunlarının canı çekmesin diye televizyonlardaki bal, tereyağı, pastırma, sucuk reklamlarında kanal değiştiriyor.
Dar gelirli, cebinde parası olmadığından, sayıları giderek azalan mahalle bakkallarından veresiye alışveriş yapmak zorunda kalıyor.
Önce yiyor, sonra (buldukça) parasını ödüyor.
Tasada, kıvançta, sevinçte ve kaderde ortak olan bu Millet’in en az yarısı açlık ve sefaletle boğuşuyor.
Bu gerçeğe rağmen, halâ “silkele Vedat silkele” diyerek belediyeleri de bu insanlar gibi emekletmenin peşinde koşuyorsunuz.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu durum anlaşılabilir ve anlatılabilir bir şey değil.
Artık şu gerçeği görün!
Türk İnsanının yarısı sağlıksız koşullarda yaşıyor ve bin bir güçlükle kıt kanaat geçiniyor. Ekonomik ve sosyal anlamda da çoğu belediye bu insanların ellerinden tutup yüklerini hafifletiyor.
Bu gerçeği görmeyenler ya da görmek istemeyenler, bunun bedelini sandıkta mutlaka ödeyecektir.
Hem de ağır bir şekilde ödeyecektir. Unutmayalım!
Kurt kışı atlatır belki amma yediği ayazı da unutmaz.

DÜŞMAN YARATMAK

“İkbali düşmanlıkta bulanlar sadece düşman yaratmakla kalmazlar! Yarattıkları düşmanı yaşatmak için de ellerinden geleni yaparlar.”