Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DUT AĞACI..!

“Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda. Ben bir ceviz ağacıyım

“Ben bir ceviz ağacıyım

Gülhane Parkı’nda.

Ben bir ceviz ağacıyım

Gülhane Parkı’nda.

Ne sen bunun farkındasın

Ne de polis farkında…”

Büyük üstat Nazım Hikmet’in sevdiğim şiirlerinden bir nakarat…

Bu sabah dilime dolandı, Cem Karaca seslendirmesiyle…

Gülhane Parkı’nda bir ceviz ağacı..!?

Nazım Hikmet bu şiirini yazarken ne Gülhane Parkı’ndaydı, ne de o parkta bir ceviz ağacı vardı…

Nazım Hikmet, bu şiirini Bulgaristan’ da yazmıştı…

Şiirinin altında, “Balçık, Bulgaristan” diye de notunu düşmüştür…

Donanma davası nedeniyle tutuklu bulunan Nazım Hikmet, 1950 yılında çıkarılan bir afla serbest bırakılmıştır.

1951 senesinde Türkiye’ den ayrılarak yurt dışına gitmiştir…

Bu bilgileri edindikten sonra, Nazım Hikmet’i Gülhane Parkı’na götüren, hem de hiç olmayan ceviz ağacına iten, duygu seli neydi?

Elbette ki memleketine, vatanına, ailesine, doğup büyüdüğü mahallesine, sokağına, parkına, ağacına, çeşmesine, kara sineğine olan özlemi ve de hasretiydi…

Bizler dahi kendi vatanımız içinde bir bölgeden başka bir bölgeye gittiğimizde özlem duyarken, Nazım Hikmet gibi duygu yüklü bir insanın hasretini tahmin dahi edebilir miyiz?

“Memleketim” adlı başka bir eserinde de hep bu özlemle, hep kanadı kırık bir kuş misali elin, ecnebinin topraklarında yaşayarak durmuştur…

Buna yaşamak denilirse..!

Nazım Hikmet’in bu ceviz ağacı şiirine yönelik hikayeler uyduran yurdum insanını da göz ardı etmeyelim..!

Yok efendim, Gülhane Parkı’nda sevgilisi Piraye’yi beklerken polis geliyor, Nazım polisten kaçmak için ceviz ağacına tırmanıyor..:)

Bu da güzel hikaye ancak, bu tarz hikayeler yerine Gülhane Parkı’na Nazım Hikmet hatıratı olarak bir ceviz ağacı dikilemez miydi?

İstanbul da yaşasaydım kesinlikle dikerdim…

Ağacın gövdesine Nazım Hikmet’in adını kazırdım…

Hem de büyük bir kalp içinde…

Ondan sonra gelsin anonimler..

Şu an yapabileceğim tek şey ona

ithafen aşağıda yazdığım şiirdir…

Sevgiyle…

Ben bir dut ağacıyım

Anadolu bozkırında.

Ben bir dut ağacıyım

Anadolu kırsalında.

Kollarım uzun uzundur

Gökyüzünün altında.

Yaprağım yeşil yeşildir

Güneşin alnında.

Ben bir dut ağacıyım

Anadolu dağlarında.

Ben bir dut ağacıyım

Tepelerin ucunda.

Bütün kuşlar bana konar

Kanat açar başımda.

Ben bir dut ağacıyım

Anadolu bağrında.

Ben bir dut ağacıyım

Anadolu yaylasında.

Temmuz, Ağustos sıcağıyım

Ovaların yanında.

Ben bir dut ağacıyım

Mahallenin yanında.

Ben bir dut ağacıyım

Sedirimin yanında.

Buram buram kokarım

Dinginliğin ortasında.

Ben bir dut ağacıyım

Köklerim derin derin.

Kadın, çocuk, tüm mahalle toplaşır

Paylaşır yalnızlığımı serin serin.