TARLA İLE MARKET ARASINDA UÇURUM VAR!

Bazı ürünlerin tarladaki fiyatları ile market fiyatları arasında yüzde dört yüzlere varan fiyat farkı var!
Bu da gösteriyor ki, tarladan markete giden süreçte ciddi bir istismar söz konusu. Çünkü salt navlundan, nakliyeden ve aracıdan kaynaklı olarak, arada bu kadar büyük fiyat farkı olamaz.
Devlet bu istismarı önlemek için ürünlerin alış fiyatı ile satış fiyatının aynı etikete yazılmasını ve yazıların da görünür olmasını sağlamak durumundadır.
Sadece bu yetmez ama, yaygın denetimler yaparak, tüketiciyi istismar edenlere ciddi yaptırımlar da uygulamak durumundadır. Bu istismar, serbest piyasa ekonomisi var denilerek geçiştirilemez.
Tüketici aldığı ürünün market giriş fiyatını bilirse, marketçiler tüketiciyi bu kadar kolay istismar edemezler.
İkinci yapılması gereken de şudur!
Ümük sıkarak hayat pahalılığı ve enflasyon düşmez.
Gıda enflasyonu zaten düşmez.
Enflasyonu düşürmek için girdi maliyetlerini düşürmek lazım.
Mazotu düşürmek lazım mesela.
Gübreyi, ilacı, fideyi, tohumu düşürmek lazım.
Yemi, samanı düşürmek lazım.
Bunların fiyatını düşürmeden bu Ülke’de ucuzluk olmaz.
Hele ki mazotun fiyatını düşürmeden hiç olmaz. Çünkü mazot sadece üretimde değil, nakliyede de kullanıyor ve maliyet artışındaki en büyük etkenlerden biri ve hatta ilki oluyor.
Öyle ki, bazı ürünlerin nakliyesi için harcanan para, kamyonun kasasındaki ürünün ederini geçiyor.
Bu mesele çözülmeden, Ülkemizde ne hayat ucuzlar ne de enflasyon düşer.

BU ÜLKE’DE ÜNİVERSİTE ENFLASYONU VAR!

Ülkemizde iki yüzün üzerinde üniversite var! Bunun üçte birini çıkın, geri kalanının sıradan bir lise kadar hükmü yok. Uluslararası alanda zaten hükmü yok.
O yüzdendir ki, bu okulları bitirenler umutlarını tamamen kamuya bağlamış durumdalar.
Çünkü özel sektör bunları istihdam edecek kadar cömert değil.
O halde yapılması gereken şey bellidir.
Bu okulları ya kapatmak ya da yüksek teknik okullara dönüştürmek.
Fakat daha da önemlisi, teknik liselerin sayısını artırıp, buralardan yüksek teknik okullara geçişi kolaylaştırmak.
Bu Ülke’nin, hiçbir vasfı olmayan boş insanlara değil, eli hünerli insanlara ihtiyacı var!
Eli hünerli insanlar da ancak bu okullardan yetişir.