Nöbetçi Eczaneler
AK Parti’yi kuranlar aynı ya da benzer siyasi gelenekten gelmiş olsalar bile, farklı görüş açısına sahip insanlardan oluşuyordu.
En azından, aralarında düşünsel anlamda belli bir ton farkı vardı.
AK Parti, elindeki insan malzemesini harcaya harcaya aynı ya da benzer görüş açısına sahip tek tip anlayışın eline düştü. Özellikle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen tek adam yönetimine dayalı sisteme geçilmesiyle birlikte elindeki farklı görüş açısına sahip siyasi kadro darmadağın oldu.
Devleti an itibariyle seçilmişlerden ziyade atanmışlar yönetiyor ve haliyle bu da ciddi sıkıntılara ve yakınmalara yol açıyor. An itibariyle AK Parti siyasi kadroları halktan kopmuş durumda.
Çünkü halkın talep ve beklentilerini karşılayacak siyasi güçleri yok.
Öyle ki, tepedeki atanmışlar seçilmişlerden daha etkin ve daha baskın konumdalar.
AK Parti’deki ikinci bir sıkıntı da her bakımdan MHP’ye mecbur ve mahkum olmasıdır.
AK Parti şu anda MHP’nin istemediği hiçbir adımı atamaz ve hiçbir açılımı da yapamaz.
Oysa ki, Ülkemizin her alanda değişime ve gelişime ihtiyacı var.
Hak ve özgürlükler alanında değişime ve gelişime ihtiyacı var, hukuk ve adalet alanında değişime ve gelişime ihtiyacı var, demokrasi alanında değişime ve gelişime ihtiyacı var.
Kısacası, eğitimden sağlığa, ekonomiden dış politikaya kadar her alanda değişime ve gelişime ihtiyacı var.
AK Parti’deki sağduyulu kesim, Ülkemizin ve Halkımızın iyiliği, esenliği için bazı adımların atılmasını istese bile, sistemin dışına itildikleri için bunu başaracak güçleri ve imkanları yok. Bu yüzden de eleştiri yapmaktan öteye gidemiyorlar.
Yaptıkları eleştirileri ise (maalesef!) dikkate alan yok.
Umarım ve dilerim, akıl ve bili öne düşer de bu güzel Ülke tez zamanda esenliğe çıkar.
AŞK İLE…
Yaptıkları her iyi ve güzel işi aşk ile yapanlara günaydın! Aşk ile bakanlara, aşk ile sevenlere, aşk ile paylaşanlara, aşk ile çalışanlara günaydın! Günaydın, aşkı, gönlü ve emeği en yüce değer bilenlere! Günaydın, hakkı gözetenlere ve adaletini yitirmeyenlere!