Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    ‘TÜRKİYE’NİN İNCİ VE ÖNCÜ ŞEHRİ MERSİN UNESCO YOLUNDA’

    Mersin Valisi Ali Hamza

    Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Türkiye’nin İnci ve Öncü Şehri Mersin Unesco Yolunda” tanıtım programına katıldı. Programda, Kültür mirası değerine haiz varlıkları araştırıp ön plana çıkarmak maksadıyla yayınlar yapan “Dünya Mirası Dergisi” ekibi tarafından, Mersin Valiliği himayesinde, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün koordinesi ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkılarıyla Mersin’de bir yıl süresince yürütülen çalışmaların ardından hazırlanan “Dünya Mirası Olma Yolunda Mersin” dergisinin tanıtımı yapıldı.

    Tanıtım etkinliği vesilesiyle dergide yer alan Mersin’in Unesco geçici miras listesinde bulunan varlıkları, listeye teklifi yapılacak varlıklar ve arkeolojik kazı çalışmaları hakkında kazı başkanı akademisyenler tarafından sunumlar gerçekleştirildi. “Türkiye’nin inci ve öncü şehri Mersin” Vali Pehlivan programda yaptığı konuşmasında, “Tanıtım videosunda da ifade edildiği üzere, 10 bin yılı aşkın tarihi bir geçmişe sahip olan Mersin, keşfedilmeyi bekliyor. Elbetteki bugüne kadar belli boyutta ve belli yönleriyle keşfedilmiştir. Ancak çok daha fazla insan tarafından keşfedilmeyi beklemektedir. Aslında Türkiye’mizin her bir noktası ayrı bir değer taşıyor. Her bir noktası birbiri kadar kıymetli, birbiri kadar güzeldir. Mersin’imizde o güzellikler içerisinde gerçekten dünden bugüne tarihi yapılarıyla, doğal güzellikleriyle ön plana çıkan nadide bir şehrimizdir. Keşfedilmemiş birçok yönü ve özelliği olan bir şehirde yaşıyoruz. Sahip olduğu eserleriyle,miras niteliğinde değerleriyle,doğal yapılarıyla bir inci, pek çok sektörde sahip olduklarıyla, ürettikleriyle, elde ettiği başarılarla öncü bir şehirdir Mersinimiz.” dedi.

    “4 varlığımız geçici listede yer alıyor”

    UNESCO’nun 1945 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü olarak kurulmuş, yasaları belirlenmiş ve 1946 yılında ilk etapta 26 ülke tarafından kabul görmüş bir örgüt lduğunu söyleyen Pehlivan, “1972 yılında dünya kültürel ve doğal mirasının korunmasıyla ilgili uluslararası nitelik taşıyan bir sözleşme imzalanmıştır. Türkiye’miz 1983 yılında bu sözleşmeye taraf olmuştur. Bu tarihten itibaren ülkemizin UNESCO ile temasları ve çalışmaları başlıyor zamanla da ivme kazanmıştır. Çok geçmeden 1985 yılında ilk mirasımız UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil olmuştur ki; o da İstanbul Tarihi Alanlarıdır. Beraberinde Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifa Dünya Kültür Mirası listesine dahil olmuştur. En son 2023 yılında Gordion ve Orta Çağ dönemini yansıtan ahşap Cami yapılar da Dünya Kültür Mirası listesine dahil olmuştur. Dolayısıyla 19’u kültürel, 2’si karma olmak üzere ülkemizden 21 miras UNESCO dünya kültür mirası kalıcı listesinde yer almaktadır. Dünya Kültür Mirası geçici listesinde ise 79 eser bulunmaktadır. Dünya genelinden Dünya Kültür Mirası kalıcı ve geçici listelerinde ise toplam bin 119 varlık yer almaktadır. İlimize gelecek olursak; geçici listede İlimizle ilgili 4 varlığın yer aldığını görüyoruz. Kız Kalesi olarak da bildiğimiz Korykos Antik Kenti, Tarsus St. Paul Kilisesi, kuyusu ve çevresi, Anamur’da Mamure Kalesi ve Mut’ta Alahan Manastırı olmak üzere 4 varlığımız geçici listede yer alıyor.” şeklinde konuştu.

    “Öncelikle kendi içimizde bir farkındalık oluşturmalıyız”

    Pehlivan şöyle devam etti; “Mersin olarak ne kadar çok varlığa sahip olduğumuzu her vesile ifade ediyoruz. 926 sit alanımız, bin 642 de tescilli varlığımız var. Bunlar içerisinde 4 tanesi geçmiş yıllarda Dünya Kültür Mirası listesine teklif edilmiş, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın himayesinde çalışmalar yürütülerek geçici listeye dahil olmuş. Biz istedik ki bu konuda yeniden bir farkındalık oluşturalım. Geçici listede olanları kalıcı listeye aldırmaya çalışalım. Geçici listeye yeni teklifler yapalım. Unesco Dünya Kültür Mirası listesine girmenin özellikle de kültür turizmi bağlamında ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu, özellikle turizm sektöründe olanlar ve bu konuda çalışmalar yapan hocalarımız yakından bilirler. Birçok insan İlimizdeki bu çalışmamız vesilesiyle ‘Bakın, bizim UNESCO geçici listesinde varlıklarımız, eserlerimiz varmış’ diyecek. Öncelikle kendi içimizde bir farkındalık oluşturmak ve devamında da geçici listeye dahil olan bu varlıklarımızı, miraslarımızı kalıcı listeye bir süreç dahilinde dahil olmasını sağlamak; bunu yaparken de sırada bekleyen değerlerimizin bilimsel çalışmalarını akademisyen hocalarımızla birlikte yapmak suretiyle birbirini takip eden ve tamamlayan çalışmalar yapmak, bu çalışmaları devam ettirmek istiyoruz. Bu noktada, Dünya Mirası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Şahinbaş Bey’le bir araya gelerek, Valiliğimizin himayesinde İl Kültür Turizm Müdürlüğümüz ile süreci başlattık. Akabinde bu konuda emeği ve bilgi dağarcığı takdire şayan seviyede olan hocalarımız çalışmalara dahil oldu ve Dünya Mirası Dergisi sahada yapılan çekimler, yazılan makaleler,dergi konsepti,tasarımı,mizampajı ve benzeri çalışmalar neticesinde Türkçe ve İngilizce olarak yayını çıkarıldı.”

    “Başlık Dünya Mirası”

    “Bir tarihi veya doğal yapının, varlığı başlı başına kıymetlidir, bir kıymet ifade eder. Ancak o kıymet, bu varlığın farkındalığının arttığı nispette artar. O varlığı, o tarihi güzelliği, özellikle de birçok medeniyete ev sahipliği yapmış o alanları ülkemizde ve dünyada ne kadar çok insana ulaştırabilir ve ne kadar çok insanın onu bilmesini, öğrenmesini,tanımasını sağlarsak o kıymet elbette ki çok daha fazla artacaktır. Biz dünya mirası niteliğindeki birçok zengin unsura sahibiz. Bu zenginlik, çok daha fazla insana ulaşarak artacak, katlanacaktır. Bunu biliyoruz. Elbette ki bu farkındalığın ekonomik bir döngüsü de var. Bu da turizm sektörüyle oluyor. Turizmde çok değişik başlıklar var. İnsanların tercih ettiği deniz, güneş, kum var ama bununla birlikte doğa, tabiatın sahip olduğu güzellikler, mesire alanları, ören yerleri ve tarihi,kültürel varlıklar da var. Bütün bunlar, özellikle meraklısı için; dünya genelinde değişik yerler görmek isteyenler için bekliyor. Nitekim yaklaşık bir ay önce yurtdışından gelen uluslararası çalışan bir acentenin yetkilileriyle yaptığımız bir toplantıda, ben UNESCO’nun geçici listesinde varlıklarımız olduğundan bahsedince katılımcıların bir anda ilgisi daha da arttı. Aracılık ettikleri ziyaretçilerin arasında zaman zaman anketler yaptıklarını ve gidecekleri yerlerde UNESCO geçici veya kalıcı listesinde miras varlığı olup olmadığını muhakkak kontrol ettiklerini söylediler. Elbette ki herkesin önceliği, ilgi alanları değişebilir. Ama bu miras alanın da milyonlarca meraklısı ve takip edeni olduğunu da hepimiz biliyoruz. Bu tespitten hareketle inanıyoruz ki; Mersin İlimiz her geçen gün tanıtım etkinlikleriyle, bilimsel çalışmalarıyla, arkeolojik çalışmalar neticesinde çıkan eserleri müzelerimize kazandırmak, yeni ören yerleri açmak suretiyle ziyaretçilerle buluşturarak her geçen gün İlimize gelen turist sayısını giderek daha da artıracaktır.”