GEÇİCİ SIĞINMACI MESELESİ!

Ülkemizdeki Suriyeli geçici sığınmacılar, emperyalist ABD’nin ve Batılı küresel ortaklarının Ortadoğu’yu dizayn etme politikalarının sonucudur. Üzülerek belirtmek durumundayım ki, Ülke olarak, ABD’nin ve Batılı küresel ortaklarının Bölgemizi dizayn etme politikalarına başlangıçta arka çıktık ve bunların değirmenine su taşıyarak, sayıları milyonları bulan geçici sığınmacıyı başımıza bela ettik. ABD ve küresel ortakları, Suriye’nin doğusunda İsrail’i rahatlatacak yeni bir uydu devlet kurmanın hesaplarını ve planlarını yaparken, Biz içeride geçici sığınmacı belasıyla boğuşuyoruz. Çünkü geçici sığınmacılar Ülkemizin dokusunu (sosyal, ekonomik ve demografik yapısını) bozmaya başladı. Ekonomik şartların her geçen gün daha da ağırlaşması ve geçim sıkıntısının artmasıyla birlikte, Toplum’da Suriyeli geçici sığınmacılara karşı duyulan tepki öfkeye dönüştü. En küçük bir olayda bu öfke açığa çıkıyor ve (maalesef!) şiddete varan üzücü durumlara yol açıyor. Bu öfkeyi söndürmenin yolu, Suriyeli sığınmacıları güvenli bir biçimde ülkelerine geri göndermekten geçer. Bunun da yolu belli. Suriye yönetimiyle, bu Ülke’nin toprak bütünlüğü ve Ülkemizin güvenliği çerçevesinde oturup anlaşmak ve geçici sığınmacıların kendi yurtlarına dönmelerini ve öz yurtlarında güven içinde yaşamalarını sağlamak. Sadece bu yetmez ama! Bölgeyi karıştırma hesapları güden ABD’yi de Suriye’nin doğusundan söküp atmak. Suriye yönetimiyle oturup anlaşmadığımız ve emperyalist ABD’yi Bölge’den sürüp çıkarmadığımız sürece, geçici sığınmacı meselesi Ülkemizin başını ağrıtmaya devam edecektir. Ayrıca, Güney Sınırımız da kalıcı bir güvenliğe kavuşmayacaktır.

HAZRETİ İSA’YI NİYE ÖLDÜRDÜNÜZ?

Osmanlı’da yozlaşmanın başladığı yıllardır. Bir Yeniçeri ağası, sokakta rastladığı erkek bir Yahudi’yi kurbanlık koyun gibi yere yatırır ve hançerini boğazına dayayıp öfkeyle bağırır!
-Söyle ulan Bana! Hazreti İsa’yı niye öldürdünüz?
Yahudi korkuyla cevap verir!
-Bu olay yeni değil ki Ağam! Bin yedi yüz yıl geçmiş üzerinden.
“Bana ne ulan bundan!” der Ağa! Sonra da devam eder! “Ben az önce duydum.”

Şimdiki nüfusumuzun iki katını besleme kapasitesine sahip güzel bir Ülkemiz var. Gelin görün ki, sahip olduğumuz onca kaynağa rağmen, insanımız yokluk ve sıkıntı içinde yaşıyor. Ülkemiz bu hale getirilirken, yapmayın, etmeyin, bu gidiş iyi bir gidiş değil diyerek feryat figan edenlerin sesini birçok insanımız yeni duyuyor.
Öyle bile olsa, bu duyuş, Ülkemizin ve Halkımızın iyiliği ve esenliği için iyi bir şeydir.

İBRETLİK YAZIT..!

ABD’nin Meriland (Maryland) Eyaleti’nin Baltimor (Baltimore) Kenti’ndeki Eski Tapınak Duvarı’na kazınmış olan ve 1816’da ortaya çıkarılan ibretlik yazıttır!
1)-Gürültü ve patırtının ortasında dahi sükunetle dolaş! Çünkü sessizliğin içinde de huzur vardır.
2)-Başka türlü davranmak gerektirmedikçe, herkesle dost olmaya bak, ama kimseye de teslim olma!
3)-Telaşsız ve açık seçik konuş! Başkalarına da kulak ver! Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları! Çünkü bu dünyada herkesin bir hikayesi vardır.
4)-Sadece hayallerinin ve planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya bak!
5)-Ne kadar küçük olursa olsun, işinle mutlaka ilgilen! Çünkü hayattaki en büyük dayanağın odur.
6)-Olduğun gibi görün! Sevmediğin zaman severmiş gibi yapma! Fakat aşka da burun kıvırma! Unutma! O, çöl ortasındaki bir çimenliktir!
7)-Yılların geçmesine öfkelenme! Gençlikte yaşadıklarını gülümseyerek teslim et geçmişe!
8)-Ara sıra isyan edecek olsan bile, kainatı yargılamanın imkansız olduğunu unutma!
9)-Kavgalarını sürdürürken bile kendinle barış içinde ol! Unutma! Bütün kirliliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de güzeldir.
*Köprüsüyle de ünlü Baltimor Kenti, ABD’nin Maryland Eyaleti’nin en kalabalık şehridir.