Nöbetçi Eczaneler
AK Parti 2002 Yılı’nda iktidara geldiğinde, Türkiye tarımda ve hayvancılıkta dünyanın kendi kendine yeten yedi ülkesinden biriydi. Bugün birçok tarım ürününde ve hayvancılıkta maalesef (!) dışa bağımlı durumda.
Görünen o ki, tarımı ve hayvancılığı kaderiyle baş başa bırakmaya ve ithalatı gözetmeye dönük bu politika yüzünden tarımda ve hayvancılıkta dışa bağımlılık daha da artacaktır. İthalat lobilerinin iştahını kabartan bu tuhaf politika, kanımca tarımsal üretimin birçok alanda düşmesine de yol açacaktır.
Haliyle aynı durum hayvancılık için de geçerli olacaktır. Bu da Ülkemizin dışa bağımlılığını daha da çeşitlendirip, bu durumu kalıcı hale getirecektir. Türkiye gibi tarım ve hayvancılık potansiyeli oldukça yüksek bir Ülke’nin bu durumda olması son dece düşündürücüdür. Sadece düşündürücü de değil, aynı zamanda üzücüdür de.
Bugünden geci yok, gerçeğe dayalı ve üretim odaklı yeni bir tarım ve hayvancılık politikası oluşturmamız ve bu politikayı ivedilikle hayata geçirmemiz lazım. Aksi halde, Ülkemizi çok daha sıkıntılı günler bekleyecektir.
Bu Millet’in iyiliğini ve esenliğini isteyen yetkili, yetkisiz herkesin konu üzerine eğilmelerini umut ve temenni ediyor, Milletimize esenlik ve kolaylık diliyorum!
DİLİNE SEVDALI BİR OZAN, SEYYİD NESİMİ
Rivayet o ki, günümüzde Yedi Ulu Ozan’dan biri olarak da bilinen ve fikirleri nedeniyle derisi yüzülerek katledilen büyük Türk Halk Ozanı Seyyid İmadettin Nesimi, günlerden bir gün bir tarikatın dergahını ziyarete gider. Dergahtaki azgın softa, Nesimi’nin Türkçe konuşmasından çok rahatsız olur ve kendisini uyararak Arapça ya da Farsça konuşmasını ister. Nesimi, kendisini uyaran azgın sofraya aşağıdaki ibretlik dizeleriyle cevap verir!
Har içinde biten gonca güle minnet eylemem!
Arabi, Farisi bilmem, dile minnet eylemem!
Sırat-ı müstakim üzre gözetirim Rahim’i!
İblisin talim ettiği yola minnet eylemem!
Bir acayip derde düştüm herkes gider kârına!
Bugün buldum bugün yerim, Hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur, şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüda’dır, kula minnet eylemem!
Oy Nesimi, can Nesimi Ol Gani mihman iken
Yarın şefaattarım Ahmed-i Muhtar iken
Cümlenin rızkını veren Ol Gani Settar iken
Yeryüzünün halifesi hünkâra minnet eylemem!
Nesimi, ana dili olan Türkçe dışında Arapça ve Farsça’yı da çok iyi derecede bilmesine rağmen, ana diline duyduğu saygı gereği bu küstah softaya Arabi, Farisi bilmem demiştir.
Seyyid İmadeddin Nesimi kimdir?
1369 – 1417 yılları arasında bugünkü Suriye Toprakları’nda (Halep’te) yaşamış ve devrin gerici yönetim anlayışına ve destekçilerine savaş açmış büyük bir Türk Halk Ozanı’dır.
(RUHU ŞÂD, DEVRİ DAİM OLSUN!)
Har : Diken
Sırat-ı müstakim : Doğru yol
Kâr : İş
Mihman : Konuk
Ahmed-i Muhtar : Hazreti Muhammet