Nöbetçi Eczaneler
5-12 Temmuz 2023 günleri arasında Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Önderliğinde düzenlenen Kültür Ve Turizm Bakanlığı nezdinde bir proje kapsamında benim de içinde bulunduğum 12 kişilik federasyon heyetiyle daha önce İran’a planlanmış gezi ile bazı şehir ve mekânları ziyaret ettik.
“Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu”, son yıllarda ülkemizde Alevi ismiyle anılan bazı kurumların yöneticileri Avrupa emperyalistleri fonlarından paralandıkları ve bu feyiz ile “Ali’siz Alevilik ve İslam dışı Aleviliği” (keşfederek), “Alevilik ayrı bir inançtır” narası atmaya başladılar.
Bu inkar ve yabancılaşmanın önümüze koyduğu mecburiyetle, ruhani inancımızın kaynağı olan Allah, Muhammet, Ali üçlemesi ile Ehlibeyt ve on iki imamın yolunda;
2012 yılının Kasım ayında Ankara’da tarihsel köklerimizin Horasan kültürü ve Cumhuriyet devrimimizin kazanımları ile Atatürk ün Türk ulusuna gösterdiği çağdaş ve bağımsızlık ilkelerinden aldığımız ışıkla Horasan Erenleri Dernekler Federasyonunu kurmuştuk.
İran gezimizden amaç tarihe mal olmuş atalarımızın ve Türk yurdu Horasan coğrafyasını daha yakın gözlemek ve tanımaktı.
Horasan coğrafyası, (Güneşin yükseldiği yer) Alevi geleneği, göreneği, inancı ile kültürünün yaşandığı ve bu felsefeyi topluma yol gösterici hale getiren önderlerin, pirlerin, mürşitlerin, erenlerin kadim topraklarında bugüne kalan mirasın izlerine bu gezide tanık olduk.
Horasan Erenleri Dernek Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şahin, Genel Sekreter Ali Rıza Özkan ve İran’da 5 yıldan fazla gazeteci olarak yaşamış (HERFET) yöneticilerimizden Yakup Aslan’ın rehberliğinde İstanbul’dan Meşhed’e uçtuk.
Bilindiği gibi İran 1 milyon 648 bin km2 yüzölçümü ile Türkiye coğrafyasının yaklaşık 2 katı büyüklüğünde, nüfusu 80 milyon dolayında, 33 büyük kentin 33 eyalet sistemi ile yönetiliyor. Nüfusunun dörtte biri Azeri Türkmen, baş şehri Tahran.
Tahran’dan sonra sırası ile 4 büyük kenti İsfahan, Kum, Şiraz ve uçağımızın indiği Meşhed şehirleridir.
275 kişilik İran hava yollarına ait uçak, 4 saate yakın bir uçuştan sonra bizi Meşhed’e (Arapçadan Türkçe karşılığı) “ŞEHİTLER DİYARI”na indirdi.
Sevgili okurlarım!
Ben kalemimle gözlemlerimi size aktarırken ancak gezdiğimiz şehirleri esas alarak bunu yapıyorum.
Çünkü İran’ın en büyük şehirleri Tahran, İsfahan, Şiraz ve Kum kentlerinin bizim gezdiğimiz Meşhed, Nişabur, Tebriz ve Erdebil şehirlerinden mutlaka farklılıkları vardır.
Bu nedenle İran konusundaki bizim gözlemimiz gezdiğimiz şehir ve yerler ile sınırlıdır.
Okuyucularımız, yazılarımızdan İran, İranlılar ve gezdiğimiz şehirler konusunda farklı yorumlar çıkarabilirler.
Ancak biz bu geziyi kendi göz, kulak ve zihnimizle yaşadık, dolayısıyla kendi mantığımızın kavrayışıyla aktaracağız.
Fakat yazımızın sonunda İran’da gördüğümüz şehirlerin sosyal, ekonomik, siyasi ve toplumsal ahengi ile tarihsel dayanakları konusunda edindiğimiz kanaatimizi de sizlerle paylaşacağımızı belirtelim.
Yazımıza devam edeceğiz.