Bir ülkede ORTA DİREK de denilen orta gelir gurubuna mensup insan sayısı ne kadar çoksa, o ülke o kadar huzurlu ve güvenli olur.
Çünkü böyle ülkelerde toplumsal barışın temeli olan sosyal adalet en üst düzeydedir.
Ülkemizde (maalesef!) son beş yıl içinde ORTA DİREK denilen kesim tamamen çöktü!
Bu kesimin çok az bir kısmı zenginleşti, geri kalanı ise İktidar’ın hatalı ekonomi politikaları sonucu gelirini büyük ölçüde kaybedip, dar gelirliler ve hatta yoksullar kervanına katıldı.
Ülke insanının büyük bir kısmını asgari ücrete ve onun altındaki bir gelire mahkum eden bir anlayış, güzel Ülkemizin hayrına değildir. Ahlaki aşınmaya ve toplumsal bozulmaya yol açması kuvvetle muhtemel olan bu anlayıştan bir an önce vazgeçilmesi ve Ülkemizin huzuru ve güvenliği için sosyal adaletin en üst düzeye çıkararılması lazım.
Aksi halde, toplumsal barışımız büyük ölçüde zedelenir ve Ülkemiz bu işten ciddi zararlar görür.
Ülkemizin ve Halkımızın iyiliği, esenliği için gelir adaletsizliğinin ivedilikle ortadan kaldırılması ve sosyal adaletin sağlanıp orta direğin güçlendirilmesi lazım…
KISSADAN HİSSE!
Hikaye bu ya! Sovyetler Birliği döneminde Yahudi asıllı bir Rus, uzun uğraşlar sonucunda İsrail’e göçme izni alır. Adamın yurt dışına çıkışı sırasında havaalanındaki görevliler valizini kontrol ederken, elbiseleri arasında bir Lenin heykeli bulurlar ve kendisine “Bu nedir?” diye sorarlar!
Yahudi, “Bu nedir sorusu yanlış yoldaş! Bu kimdir (?) diye sormanız gerekir” der! Sonra da ekler! “Bu, sosyalizmin temellerini atan ve Rus Halkı’na iyilikler getiren Lenin yoldaştır. Ben bu heykeli, yoldaş Lenin’in halkımıza yaptığı iyilikler anısına beraberimde götürüyorum!”
Rus görevliler, Yahudi’nin bu sözlerinden çok etkilenirler ve gayet saygılı bir edayla “Buyurun, geçebilirsiniz!” derler.
Uçak Tel Aviv Havaalanı’na indiğinde, bu kez de oradaki görevliler valizi kontrol ederler ve Adamın elbiseler arasındaki heykeli görüp, “Bu nedir?” diye sorarlar. Yahudi, “Bu nedir sorusu yanlış paşam! Bu kimdir (?) diye sormanız gerekir” der ve hemen arkasından da ekler. “Bu, Rus Halkı’na dünyayı zindan eden cani Lenin’dir! Ben bu cani yüzünden Rusya’yı terketmek zorunda kaldım. Heykelini yanıma aldım ki, her gün yüzüne tükürüp lanet okuyayım.”
Yahudi’nin sözlerinden çok etkilenen İsrailli görevli, gayet saygılı bir edayla ” Buyurun, geçebilirsiniz!” der.
Adam bir ev satın alıp, getirdiği heykeli salondaki büfenin üzerine koyar ve gelişi nedeniyle hısım akrabalarını evine davet eder. Akrabalarından genç biri “Bu kimdir?” diye Yahudi’ye sorar! Yahudi, “Bu kimdir (?) sorusu yanlış kuzum! Bu nedir (?) diye sorman gerekir” der! Sonra da gerçeği açıklar. “Bu, on kilogram ağırlığında som altından yapılmış bir heykeldir! Üstelik de gümrüksüz, vergisiz, KDV’siz”
OLAYDAN ÇIKARILACAK DERS!
Siyaset, aynı şeyi farklı şekillerde anlatıp,
insanları inandırma sanatıdır.
Her yalana inanana APTAL, söylenenin yalan olduğunu anlayana da GÜN GÖRMÜŞ deniyor.
Gün görmüşlerimizin çoğalması umut ve dileğimle esen kalın!
(ALINTIDIR)