CHP ve İYİ Parti’nin akılcı ve gerçekci bir işbirliği yapmaları ve meclis üyeleri de dahil olmak üzere, halk katında karşılığı yüksek olan adaylarla seçmenin karşısına çıkmaları halinde,
ANKARA, İSTANBUL, TEKİRDAĞ, ESKİŞEHİR, İZMİR, AYDIN, MUĞLA, ANTALYA, MERSİN, ADANA ve HATAY İllerine ilave olarak, DENİZLİ, BALIKESİR, BURSA, MANİSA ve hatta KOCAELİ Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazanma ihtimalleri oldukça yüksektir. İYİ Parti’nin, CHP’nin elindeki büyükşehir statüsündeki bazı belediyelere göz dikmek yerine, bu beş ilden birkaçında kendi adaylarının desteklenmesini istemesi daha gerçekçidir.
Gerek İktidar kanadında olsun, gerekse Muhalefet kanadında olsun, yerel seçimlerde işbirliği yapmayan partiler kaybetmeye mahkumdurlar.
O nedenledir ki, sadece il bazında değil, ilçe bazında da işbirliği yapmak ve bunun da ön çalışmasını bugünden başlatmak lazım.
Bazı ilçelerde belediye başkanlığı CHP’ye, başkan yardımcılığı İYİ Parti’ye;
bazı ilçelerde de belediye başkanlığı İYİ Parti’ye, başkan yardımcılığı CHP’ye bırakılabilir.
Tek başına seçim kazanılamıyacak birçok ilde de aynı şey yapılabilir.
Fakat bunun için her iki partide (genel ve yerel bazda) heyetler oluşturulması ve oluşturulacak bu heyetlerin de tez zamanda bir araya gelip, hızlı bir biçimde çalışmaya başlaması lazım.
Mersin’in 13 ilçesi var!
CHP ve İYİ Parti doğru ve gerçekci bir işbirliği yaparsa, bu ilçe belediyelerinin neredeyse tamamı bu iki partinin eline geçer.
Aksi durumda ise, ilçe belediyeleri İktidar kanadıyla Muhalefet kanadı arasında paylaşılır.
CHP ve İYİ Parti yerel seçimlerde başarılı olmak istiyorlarsa, geçen yerel seçimde yaptıkları hataları yapmamak durumundadırlar. Daha da önemlisi, iç sorunlarından tamamen arınıp, şimdiden yerel seçimlere odaklanmak durumundadırlar.