Her siyasi partinin kayıtlı üyeleri var!
Bu üyelerin neredeyse tamamının da cep telefonları var!
Parti üst yönetimleri, politikalarını oluştururken, karşılıklı işleyen iyi bir iletişim mekanızması kurmak suretiyle, üyelerinin taleplerini, beklentilerini ve önerilerini dikkate almak durumundadırlar.
Partilerini yönetirken de aynı şeyi yapmak durumundadırlar. Gelin görün ki, bizde sistem böyle işlemiyor.
Böyle işlemediği için de, siyasi partilerimiz derebeyi anlayışı çerçevesinde yönetiliyor. Tabanın iradesini hiçe sayıp, başına buyruk işler yapanlar, kaybetmeye, güdük kalmaya ve hatta yok olmaya mahkumdurlar.
Çünkü tabanı yok sayarak (tabana rağmen) siyaset yapamazsınız.
Yapmaya kalkarsanız, o taban size itibar etmez.
O nedenledir ki, siyasi partilerimizin bu hastalıklı anlayıştan bir an önce kurtulmaları ve demokratik işleyişi esas alan sağlıklı bir yapıya kavuşmaları lazım.
Aksi halde, toplumda siyasete karşı güvensizlik başlar ve bu güvensizliğin yarattığı soğukluk ve küskünlük de demokrasinin ölümüne yol açar.
Umarım ve dilerim, akıl ve bili öne düşer de, bu açmazdan bir an önce kurtuluruz. Unutmayalım!
Bu Ülke’nin kalkınması ve refaha ermesi için sağlıklı işleyen bir demokrasiye ihtiyacı var!
Bunun da yolu siyaset kurumunun sağlıklı olmasından geçer.
Bizdeki siyaset kurumu maalesef hastalıklı!
Hastalıklı ama, tedavi edilmez de değil.
Siyaset kurumunun, ikbali önceleyen değil, toplumun talep ve beklentilerini önceleyen yeni bir anlayışa kavuşmasını umut ve temenni ediyor, Milletimize esenlik ve kolaylık diliyorum!