Bir ülkenin başındaki en büyük bela enflasyondur. Bir toplumu ahlâken çökerten şey de enflasyondur.
O yüzdendir ki, enflasyonu tez zamanda makul bir seviyeye indirmemiz lazım.
Bunun da yolu belli! Ya tüketimi kısacağız ya da üretimi artıracağız.
Çünkü bunun başka bir yolu yok.
Tüketimi kısmak kolay! Orta ve özellikle de dar gelirlilerin (daha açık bir ifadeyle, asgari ücret düzeyinde ve altında gelir elde eden emekçilerin ve emeklilerin) ümüğünü biraz daha sıkarsınız olur biter. Fakat üretimi artırmak öyle mi?!
Üretimi artırmak için yatırım yapmanız lazım.
Bu da parayla, daha doğrusu sermayeyle olacak bir şey. Sadece para yetmez ama, eğitim, planlama ve zaman da lazım.
Doldur boşalta dayanan ve tamamen yarıştırmacılığı (hatta tokuşturmacılığı) esas alan bugünkü eğitim sistemimizin üretim ve hizmet odaklı olmadığı bir gerçek. Adalet sistemimizin ve demokrasimizin yeterince güven vermemesi nedeniyle Ülkemize yeterli sermaye girişinin olmayacağı da bir gerçek.
Planlama denilen şeyi, Devlet Planlama Teşkilatı’nın defterini dürdükten sonra zaten unuttuk.
Bu durumda geriye tek seçenek kalıyor!
Ümük sıkmaya devam!
Ümük sıkma politikasının, ekonomiyi resesyona sokmak (ekonominin çarklarını yavaşlatmak) suretiyle iflas ve işssizlik gibi daha ağır toplumsal sorunlara yol açmamasını umut ve temenni ediyor, Milletimize esenlik ve kolaylık diliyorum!
-Bela : Hak edilen cezadır.-
O yüzdendir ki, enflasyonu tez zamanda makul bir seviyeye indirmemiz lazım.
Bunun da yolu belli! Ya tüketimi kısacağız ya da üretimi artıracağız.
Çünkü bunun başka bir yolu yok.
Tüketimi kısmak kolay! Orta ve özellikle de dar gelirlilerin (daha açık bir ifadeyle, asgari ücret düzeyinde ve altında gelir elde eden emekçilerin ve emeklilerin) ümüğünü biraz daha sıkarsınız olur biter. Fakat üretimi artırmak öyle mi?!
Üretimi artırmak için yatırım yapmanız lazım.
Bu da parayla, daha doğrusu sermayeyle olacak bir şey. Sadece para yetmez ama, eğitim, planlama ve zaman da lazım.
Doldur boşalta dayanan ve tamamen yarıştırmacılığı (hatta tokuşturmacılığı) esas alan bugünkü eğitim sistemimizin üretim ve hizmet odaklı olmadığı bir gerçek. Adalet sistemimizin ve demokrasimizin yeterince güven vermemesi nedeniyle Ülkemize yeterli sermaye girişinin olmayacağı da bir gerçek.
Planlama denilen şeyi, Devlet Planlama Teşkilatı’nın defterini dürdükten sonra zaten unuttuk.
Bu durumda geriye tek seçenek kalıyor!
Ümük sıkmaya devam!
Ümük sıkma politikasının, ekonomiyi resesyona sokmak (ekonominin çarklarını yavaşlatmak) suretiyle iflas ve işssizlik gibi daha ağır toplumsal sorunlara yol açmamasını umut ve temenni ediyor, Milletimize esenlik ve kolaylık diliyorum!
-Bela : Hak edilen cezadır.-