Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ADD KURUCU ÜYESİ Prof. Dr. Mustafa ALTINTAŞ: ÖLÜM CEZALARI VE 6 MAYISLAR -2

Değerli arkadaşlarım; kaldı ki,
Değerli arkadaşlarım; kaldı ki, bu karardan sonra, biraz evvel ileri sürdüğüm gibi, Adalet Komisyonunda, meselenin esası hakkında görüşmeye girmeden, sayın Komisyon üyeleri tarafından, «10 dakika ile görüşmeler kısıtlansın» şeklinde bir önerge verilmiş ve karar alınmıştır.
Şimdi, muhterem arkadaşlarım, ben bir başka noktayı daha ortaya koymak istiyorum. Öncelikle görüşülmesinde ve idamların öncelikle görüşülüp biran evvel infaz edilmesinde yararlar olmadığına ait bir başka noktayı daha ortaya koyacağım, Komisyonda bir sayın üye arkadaşım; idamların biran önce yapılmaması 13 kişinin daha ölümüne sebep olmuştur, biraz daha geciktirirsek belki 13.000 kişinin ölümüne sebeb olacaktır, iddiasında bulunmuştur.
MUSTAFA BOYAR (Samsun) — Doğrudur..
CELAL KARGILI (Devamla) — Bunun tamamen karşısında bir fikri ortaya koyacağım. BAŞKAN — Sayın Kargılı, biz önergede ileri sürülen gerekçelerle bağlıyız; Meclisin dışında veya önerge olarak intikâl etmemiş gerekçeler sizin aleyhteki konuşmanıza mesnet olamaz. Lütfen konu dışına çıkmaymız efendim. CELAL KARGILI (Devamla) — Sayın Başkanın uyarısına teşekkür ederim, fakat ben öncelikle görüşülmesi aleyhinde sözlerimi belirtirken elbette ki, meseleyi şümulü ile ortaya koymam lâzım. BAŞKAN — Gayet tabiî.. CELAL KARGILI (Devamla) — Bu nedenle Adalet Komisyonunda öncelikle görüşülmesinin, orada öncelikle görüşülmesini sağlayan Komisyonca, hazırlanan bir öncelik önergesinin karşısında olduğum için, Komisyon kararının karşısında olduğum için elbette ki, görüşlerimi Komisyonda yapılan görüşmelere de dayandırmak mecburiyetindeyim. Kaldı M, uyarınıza itaat ederek tekrar kaldığım yoldan devam edeceğim.
BAŞKAN — 10 dakikanız kaldı, Sayın Kargılı.
CELAL KARGILI (Devamla) — Muhterem arkadaşlarım, bu üç kişinin cezalarının acelecilikle infazının yerine getirilmesi karan belki de 13 kişinin ölümüne sebep olmuştur. Çünkü, bundaki acelecilik hepimizin malumudur ki, birtakım insanları birtakım hareketlere sevk etmiş ve «bu insanları idam ederseniz biz ‘de elimizdeki tutukluları öldürürüz, onları bunların karşısında rehin tutuyoruz» diye beyanlarda bulunmuşlar ve..
(Gürültüler)
ÎBRAHÎM KAYAHAN NAİBOĞLÜ (Giresun) — Saygılı olun, saygılı olun. HASAN TOSYALI (Kastamonu) — Ne biçim ifade bu?…
BAŞKAN — Sayın Kargılı, yetkili mahkemelerin verdiği, Türkiye Büyük Millet Meclisinin de Anayasadan aldığı yetkiye istinaden yerine getirdiği bir kararın infazını, bazı anarşistlerin fiillerini de ileri sürerek bir mukayeseye tabi tutmanız şahsınızı, bütün üyeleri ve bu müesseseyi rencide eder efendim. Lütfen sadet ve icap dışına çıkmaymız. Bir dakika süreniz kaldı efendim.
CELAL KARGILI (Devamla) — Toparlıyorum efendim. Bütün bu söylediklerimin yanı sıra halen Millet Meclisi gündeminde, Türk Ceza Kanunundan idam cezalarının kaldırılmasına ilişkin kanun teklifi mevcuttur. Bu kanun teklifi gündemde mevcutken ve Komisyonca Türk Ceza Kanunundan idam cezalarının kaldırılmasına ilişkin kanun teklifleri öncelikle görüşülmüş ve Genel Kurula sevk edilmişken, Türk Ceza Kanunundan idam cezalarının kaldırılmasına ilişkin kanun tekliflerini bir neticeye bağlamadan, ondan sonra Komisyona sevk edilmiş ve ondan sonra Meclis gündemine indirilmiş idam cezalarının yerine getirilmesine ait kanun tasarısını görüşmek, bence hiçbirimizce vicdanî rahatlık sağlamaz. Muhterem arkadaşlarım, her zaman söylediğim gibi, yine halen mevcut Hükümette üyesi bulunan kimselerin de o zaman bildirdikleri gibi, halen Birleşmiş Milletlerde ve dünyanın birçok ülkesinde ceza kanunlarından idam cezalan kaldırılırken ve idam cezalarına çarptırılmış insanlar memleketlerindeki idam cezalarının kaldırılmasına ait kanun tekliflerinin neticelenmesini beklerken ve bu suçtan daha ağır Cumhurbaşkanı adaylarını dahi katletmiş insanların haklarında idam cezası verilmişken, o memleketlerdeki ceza kanunlarından, o memleketlerin eyaletlerindeki ceza kanunlarından idam cezalarının kaldırılmasına ilişkin kampanya ve tekliflerinin neticelendirilmesi beklenmiş ve…
(A. P. sıralarından gürültüler)
BAŞKAN — Sayın Kargılı, bunların öncelikle ilgisi yok, süreniz de doldu efendim. Lütfen bir cümle ile tamamlayınız sözünüzü. CELAL KARGILI (Devamla) — Şu ana kadar söylemiş olduğum ve zaman kıtlığı dolayısıyla ortaya koyamadığım gerekçeler dolayısıyla idam cezalarının öncelikle görüşülmesinde Türkiye’nin sosyal geleceği bakımından hiçbir yarar görmemekteyim. Bu nedenle idam cezalarının yerine (getirilmesine dair kanun tasarısının öncelikle görüşülmesi karşısında oy kullanmanızı istirham eder, Yüce Meclise saygılar sunarım.”
C. H. P. GRUBU ADINA İSMET İNÖNÜ (Malatya) — Sayın Başkan, Büyük Meclisin sayın üyeleri : idamların infazı kanunu tasarısı tekrar huzurunuzda bulunuyor. Bu kanun tasarısının ilk çıkışında gördüğümüz kusurları tamir ettirmek için Anayasa Mahkemesine müracaata lüzum görmüştük. O zaman, suçluların hareketleri hakkında, hareketleri karşısında hissedilen aşırı teessür ve hiddetin tesiri altında bulunan umumî efkârı, bizim aleyhimize körüklemek için, haksız yere pek çok dedikodu yapılmıştır. Bu dedikoduların hepsi, bizim Mahkemeye müracaatımız – saatime bakayım da vakit geçirmeyeyim. (Gülüşmeler) – bizim Anayasa Mahkemesine müracaatımız ve onun verdiği karar ile değerini meydana-çıkarmıştır. Bizim müracaatımız büyük Mahkemece haklı görülmüş ve bir karara bağlanmıştır. O kararın neticesi olarak, infaz kanunu tasarısı tekrar Büyük Meclisin karşısında bulunuyor. Burada, benden evvel konuşan değerli arkadaşım, bizim müracaatımızı değersizlendirmek için, yine mübalağalı ifadelerle birçok tarizlerde bulundu. Hem vaktimiz dar, hem mesele böyle özel, dikkatsiz sözlerle sarf olunamayacak bir durumda bulunuyor. Esastan ayrılmayacağım. Anayasa Mahkemesinin kararı ile meydana çıkan vaziyet şudur: Biz, ilk İnfaz Kanununun çıkmasında gösterdiğimiz dikkatin cevabını almış oluyoruz; haklı olduğumuz sabit olmuştur. Adalet hükmü ile hakikati ve haklıyı aramaya alışmış olan bizim gibi insanlar, kendi hareketlerinin ve müracaatlarının isabetini umumî efkâra kâfi derecede izah etmiş durumdadırlar. Arkadaşlarım; biz suçların infazında, infaz Kanunundaki eksiklikleri tamir ettirmeye çalışırken; suçluları ceza görmemeleri, affedilmeleri fikrinde değildik ve yine öyle bir fikir taşımıyoruz.
(C. H. P. sıralarından «Bravo» sesleri.)
Bunlar, suçlarının karşılığı olan cezaları görmelidirler; bu cezaları göreceklerdir.
(C. H. P., A. P., D. P. sıralarından «Bravo» sesleri.) (Devam edecek)