Nöbetçi Eczaneler
Bu yıl Osmanlı Devletinin 724’üncü kuruluş yıldönümü…
Ocak ayı içinde Eskişehir’de Osmanlı Devleti’nin 724’üncü kuruluş yıl dönümü muhteşem törenlerle kutlanmıştı.
Eskişehir Ertuğrulgazi Yörük Türkmen Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen “Osmanlı Cihan Devleti 724’üncü Kuruluş Yıldönümü” etkinliği, vatandaşların yoğun ilgisiyle kutlanmıştı.
Hasan Polatkan Kültür Merkezinde gerçekleştirilen etkinlikte açılış konuşmasını Federasyon Başkanı Halil Türkan yapmıştı.
Çeşitli tarihi bilgiler verilen Karacahisar Paneli’nde Prof. Dr. İsmail Yakıt moderatörlük görevini üstlenmişti.
Düzenlenen panelde Prof. Dr. Haşim Şahin “Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecinde Eskişehir”, Prof. Dr. Hasan Yılmazyaşar “Kuruluşa Karacahisar’dan bakmak”, Prof. Dr. Üçler Bulduk “Osmanlı’nın kuruluşu ve Eskişehir’de Kayılar”, Prof. Dr. Hakan Altıntaş “Osmanlılar, Alpler ve Kayılar” ve Prof. Dr. İlhan Şahin tarafından “Eskişehir ve çevresindeki Yörükler” başlıkları altında konuşmalar yapmıştı.
Karacahisar Paneli’nin ardından konuşmacılara plaket ve Yörükler için kültürel değeri olan keyfiye takdimi yapılmıştı.
Düzenlenen etkinlik; oyun ekibi gösterisi, mehteran takımı gösterisi ve Türk halk müziği korosunun sahne almasının ardından sonlanmıştı.
Karacahisar Paneli’nde konuşan Prof. Dr. İlhan Şahin özetle şunları söylemişti: ‘’…Osmanlı Beyliği’nin kuruluş döneminde olduğu Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Eskişehir bölgesi özellikle Bizans’a karşı kurulan bir sınır hattıydı.
Bu sınır hattında Anadolu Selçuklu Devleti’nin Bizans’a karşı direnmesinde Yörükler’in çok büyük bir rol oynadığı ve Karacahisar’ın fethedilmesinin Osmanlı tarihi için bir dönüm noktası olduğu dile getirildi.
Karacahisar’da yapılan kazılarla Osmanlı’nın kuruluşunda önemli kaynakların yer aldığı ve bunların değerlendirilmesiyle Osmanlı tarihinin yeni boyutlar kazanacağı ifade edildi” demişti.
Yıllar yılı devam edegelen kutlamalarda bunden 24 yıl önce Osmanlı Devleti’nin 700’ üncü kuruluş yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Türkiyenin tüm İl ve İlçelerinde geniş kapsamlı yapılan programları 1999 yılında gururlanarak izlemiştik.
O zaman ben de Milli Eğitim Müdürü idim. Bölgemizdeki okullarda çok büyük etkinliklerle kutlamalar yapmıştık.
Yazılan kıymetli eserleri ilgiyle gözden geçirmiştik.
600 senenin üzerinde yeryüzünde bir Müslüman Türk Devleti olarak üç kıtaya hükmeden atalarımızın kahramanlıklarını heyecanlanarak yeniden inceleme imkânı bulmuştuk.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıl dönümü etkinliklerine karşı olan hatta Osmanlıya karşı olan insanların varlığını da maalesef kaygı ve üzüntüyle izliyoruz..
Başta Ermeniler olmak üzere Türk Milleti’nin iç ve dış düşmanlarının çeşitli platformlarda milletimize iftiralarda bulunması sağduyulu insanlarımızın gözünden kaçmamaktadır.
Osmanlı Devleti’ne düşman olanlar, bu düşmanlıklarını sadece Osmanlı düşmanlığı değil özde İslam’a olan düşmanlıklarını açıkça ortaya koyamadıkları için Osmanlı düşmanlığı altında yürütülen tarih ve din düşmanlığı sebebiyle yapmaktadırlar.
Bu kişiler İslam’ı bütün birimlerinde yaşatmağa çalışan Osmanlı’ya düşman olmakla, açıktan yapamadıkları İslam düşmanlığını gizlice yapmaktadırlar.
Osmanlı Devleti yüce bir devlettir.
600 sene 20 milyon kilometre karelik mekânda insanlığa hizmet eden bir devleti suçlamaya kalkmak insafsızlıktır.
Yaptığımız araştırma sonunda bazı tarihçiler Osman Gazi’nin beyliğin başına geçmesiyle Osmanlıların kurulduğunu söylemişlerdir.
Bazı tarihçiler 1299-7300 tarihlerinin Osmanlıların kuruluşunun başlangıç tarihi olduğunu belirtmişlerdir.
Üçüncü Alaaddin Keykubat’ın Osman Gazi’ye gönderdiği tuğ, alem ve davul da İstiklal işareti sayılmıştır.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş tarihini Sultan Abdülhamid Han tespit ettirmiştir.
Osmanlı Maarif Nezareti de 28 Kanun-i Sani 329 tarihli tezkire ile Tarih-i Osmani Encümeni Başkanlığına havale etmiş, encümen de Osmanlı’nın kuruluş tarihini tespit ettirmiştir.
Fernand Grenard; Osmanlı Devleti’nin kuruluşu ile ilgili olarak; “Bu yeni İmparatorluğun kuruluşu, insanlık tarihinin en büyük ve en şaşılacak vakalarından biridir” der.
Piste; “Yeryüzündeki en ilahi disiplin, Türk askerlerindedir.” diyerek Osmanlılara hayranlığını belirtir.
Osmanlı Devleti’ni benimsemeyen insanlarımız özde yüce Türk Milleti’nin varlığından rahatsızlık duymaktadırlar.
Bazı gazetelerin ve medya kuruluşlarının da hala İstanbul’un Fethini kötüler mahiyette yayın yapmasını da ibretle izliyoruz.
Yüce Türk Milleti’nin her ferdi bu görüşlerden ve yayınlardan ibret almalı ve kendi öz benliğine dönmelidir.
Hoşça kalınız.