6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş’ta ve sonrasında, Hatay’da yaşanan depremler, sonucu , Mersin’de de daha düşük de olsa sarsıntılar Mersinlilerin psikolojisini etkiledi. Birde Mersin’e kısa süre içinde gelen 300-400 bin depremzede ve onların acıklı hali bu psikolojiyi dahada olumsuz etkiledi. Mersinlilerin olanağı olanlar daha güvenli yazlık ve kışlıklarına veya tanıdıklarının yanlarına göç ettiler.
MERSİN’İN YÜKSEK GÖÇ YÜKÜ RİSKLERİ
Mersin depremden doğrudan olmasa da dolaylı olarak en çok etkilenen illerin başında gelmektedir. Daha öncede, yerel yönetimler ilave bir destek veya katkı almadan kayıtlı olmayan 600 bin Suriyeli göçmene hizmet vermek zorunda kalmıştı. Böylesine düzensiz ve ani göçler Mersin’in sosyal ve kültürel risklerin yanında, içilebilir su gereksinimi ve çevre hava kirliliği, kiraların aşırı yükselmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerinde yetersizlikler gibi yaşam kalitesini doğrudan etkileyen riskler yaratmakta, uyuşturucu kullanımı ve kara para gibi adli ve polisiye risklerinde artırmaktadır.
Bu nedenle Merkezi iktidar Mersin’i destekleyecek mali ve idari kararları alabilecek olanaklarla donatmalıdır.
Bu konuda Mersin Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin haklı taleplerine olumlu yanıt vermelidir.
MERSİN’DE BİNA STOKU VE ZEMİN KALİTESİ RİSKLİ
Mersinliler, depremlerden sonr
a yıllardır oturdukları binaların güvenli olup olmadığını sorusunun yanıtını öğrenme telaşına düştüler. Mersin’de uzmanlar ve akademisyenler Mersin’de 1970 yıllarda özellikle kıyı kesimlerinde yapılan binaların gerek inşaat gerekse, zemin kalitesi nedeniyle riskli olduğunu vurgulamaktadırlar. Ayrıca 45-50 yıllık yorgun binaların Akdeniz’de ve Adana bölgesinde olabilecek şiddetli depremlerde yıkılabileceği haklı endişesi artmaktadır.. Bu nedenle site ve bina yönetimleri başta ilçe belediyeleri olmak üzere yetkililerden binalarının ne kad

ar güvenli olduğunun yanıtını öğrenmeye çalışıyorlar. Ancak belediyelerin akredite labaratuvar ve yetişmiş personel açısından yeterli hazırlıkları olmadığından , belediye yetkilileri sadece sınırlı ve gözle analiz yap
abiliyorlar. Bunlarında binaların güçlendirme veya kentsel dönüşüm için yeterlimi sorusunu akla getiriyor. Doğru ve gerçekçi olan bina ve zemin analizlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına akredite firma ve laboratuvarlara yaptırmaları, yetkisiz okulda ab
artılı paralar (daire başı yaklaşık 3000-5000 TL) talep eden firma ve laboratuvarlara boşuna para ödemek zorunda kalmamalarıdır. Mevcut durumda apartman veya site yönetimleri genel kurullarında 4/5 oranında karar alabilirlerse kentsel dönüşüme gidebiliyor. Burada bir çok sosya
l ve hukuki sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu piyasacı kentsel dönüşüm olup, başta İstanbul gibi bir çok kentte ev sahipleri ile TOKİ veya dönüşüm firmaları arasında yaşanan ihtilaflar nedeniyle yurttaşlar mağdur olmuş durumdadır. Bu nedenle bu modele alternatif okan KAMUSAL KENTSEL DÖNÜŞÜM’ün tartışılması ve toplumsal talebe dönüşmesi gerektiği düşüncesindeyim.
7 NİSAN CUMA GÜNÜ YENİŞEHİR ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE DÜZENLENEN KONFERANS ÇOK ÖNEMLİ
Bu nedenle 7 NİSAN 2023 CUMA GÜNÜ SAAT 16:00 DA. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde, Yenişehir Belediyesi ile ADD Mersin Şubesinin ortaklaşa düzenlediği ve Ankara eski Belediye Başkanı ve Kent Koop Genel Başkanı Murat Karayalçının KENTSEL DÖNÜŞÜM NASIL OLMALI ? konulu konferansı çok önemlidir. Bu nedenle başta site yönetimleri, mahalle muhtarları ile il ilçe belediye başkan ve meclis üyelerinin ve tüm yurttaşlarımızın izlemesinin çok yararlı olacağı kanısındayım. Bu nedenle, sadece bizlerin değil, çocuklarımızın geleceği için bu konferansın izlenmesi ve sonucuna göre 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde iktidara talip Cumhurbaşkanı ve partililerden doğru olan taleplerin mutlaka gündeme gelmesi ve doğrusunu gerçekleştirecek partilere ve millet vekillerin
e oy verilmelidir. Bu konuda sadece ADD nin değil, özellikle Mersin’deki TMMOB’a bağlı meslek odalarınında özellikle kamusal kentsel dönüşüm konusunda toplumu daha dazla aydınlatacak ve bilgilendirecek etkinlikler yapmasının yararlı olacağı düşüncesindeyim.

