Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ERDOĞAN SERİN: GÖZLEME DAYALI SEÇİM ANKETİM…

Bu da benim gözleme
Bu da benim gözleme dayalı seçim anketim.
Kemal Kılıçdaroğlu bu seçimi kazanır.
Hem de en az on puan farkla kazanır.
CHP’de çok büyük olasılıkla birinci parti olur ve yüzde 30’a yakın oy alır.
HDP ve bileşenleri de yüzde 12’nin altına düşmez.
İYİ Parti’nin yüzde 15’lerdeki oyu, liderinin öngörüsüzlüğü yüzünden yüzde 12’lere düştü!
MHP’ye gelince, yüzde 7’lik ülke barajını biraz zor geçer. Cumhur İttifakı’nın toplam oyu da yüzde 35 civarında olur…
HÜDAPAR…
Cumhur İttifakı cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedeceğini biliyor. Hüdapar’dan gelecek birkaç yüz bin oyla cumhurbaşkanlığının kazanılamayacağını da biliyor. Cumhur İttifakı’nın amacı, Meclis’te en fazla milletvekiliyle temsil edilmek. Çünkü Hüdapar’ın Diyarbakır’da ve Batman’da hatırı sayılır miktarda oyu var! Millet İttifakı’nın bu gerçeği görmesi ve milletvekilli seçiminde daha akılcı ve daha gerçekçi işbirliği yapması lazım…
KALP KIRMA ÜZERİNE İBRETLİK BİR HİKAYE
Rivayet o ki, bilge bir baba, hayat dersi vermek istediği oğlunu yanına çağırır ve kendisine şöyle der:
-Bak Evlat! Kırdığın her kalp için şu tahtaya bir çivi çakacaksın!
Çocuk, babasının dediğini yapar ve kırdığı her kalp için tahtaya bir çivi çakar. Fakat bir müddet sonra tahtada çivi çakacak yer kalmaz.
Baba bunun üzerine oğlunu tekrar yanına çağırır ve şunu söyler:
-Şimdi de daha önce kırıp da tekrar kazandığın her kalp için tahtadaki çivinin birini sökeceksin!
Oğlan denileni yapar ve bir müddet sonra tahtada hiç çivi kalmaz. Gelin görün ki, tahta delik deşik olmuş ve adeta kevgire dönmüştür.
Baba, oğlunu son kez tahtanın önüne çağırır ve kendisine şöyle der,
-Bak Evlat! Ne kadar tamir edersen et, kırdığın her kalpte mutlaka bir hasar bırakırsın! O nedenledir ki, sen sen ol, kalp kırmamaya bak!
HAFIZ SADİ ŞİRAJİ
Ünlü Alman filozofu ve edebiyatçısı Goethe’nin, üzerine koca bir divan yazdığı (Türk kökenli) İranlı şair ve filozof Hafız Sadi Şirazi bir beyitinde şöyle der:
“Gönül yarasından sakınmak gerek!
Ki, yoktur cihanda onun merhemi
Yapmak dahi varken gönül yıkma ki!
Yıkık gönlün ahı yıkar alemi!”
O Hafız ki, İslam Dünyası’nın yetiştirdiği en büyük değerlerden biri olmasına rağmen, (maalesef!) bu Dünya tarafından değeri yeterince bilinmemektedir.
Şairimiz Yahya Kemal Beyatlı, RİNTLERIN ÖLÜMÜ adlı Şiiri’nde bakın Hafız’ı (Sadi Şirazi’yi) nasıl anıyor?!
Hafız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış!
Yeniden, her gün açarmış kanayan rengiyle!
Gece bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış!
Eski Şiraz’ı hayal ettiren ahengiyle.
Ölüm, asude bahar ülkesidir her rinde!
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter!
Ve serin serviler altında kalan kabrinde!
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter!
Bu üç büyük insanı da saygı, minnet ve şükranla anıyor, yazımı Hafız’ın (Şadi Şirazi’nin) bir sözüyle noktalıyorum!
“DOĞRU YOLDA KAYBOLMUŞ HİÇBİR İNSAN YOKTUR.”
Ey Hafız! Şiir defterini al ve kırların yolunu tut!
Ne medreseye gitmenin, ne kitap okumanın zamanı şimdi!
Dün, medresenin fakihi fetva verdi!
Şarap içmek haram olsa da, yetim hakkı yemekten evladır
Hafız Sadi Şirazi
SAKİ..!
Saki!
Doldur kadehi, sun bize!
Aşk, kolay göründü ilkin amma!…
Ne güçlükler çıkmadı ki sonra?!
Umut içindeydi aşıklar!
Saba dağıtacak sevgilinin zülfünü!
Getirecek misk kokusunu diye
Gönüller kan dolmuştu! Bekleyeceğim diye
Sevgilinin konağında güven olur mu?!
Çanlar çalar durur!
Yükünüzü toplayın diye
Pirin derse!
-Bula seccadeni meye!
Salik dediğin habersiz kalmaz!
Yoldan, yordamdan…
Gece karanlık!
Dalgalar ürkütücü!
Girdap korkunç!
Fakat ne bilir halimizi sahilde olanlar?!
Bencillikten çıktı adım kötüye!
İşim oldu tebah!
Kurulmuş bir kere!
Hangi sır gizli kalır böyle?!
Huzur istiyorsan Hafız?!
Kaybolma onun gözünden!
Kavuştunsa sevdiğine!
Sat anasını dünyanın!
Saba: Sabah yeli, sabahları gündoğudan esen hafif ve tatlı rüzgar.
Salik: Bir yola girmiş olan, bir yolu tutup giden, yol ehli.
Tebah: Harap olmuş, viraneye dönmüş, mahvolmuş, yıkılmış, perişan olmuş.