Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    ‘MERSİN’E 400 BİN KİŞİ GÖÇ ETTİ!’ ‘ÖZEL STATÜ VERİLMELİ’

    – “Yaklaşık 70 bin

    – “Yaklaşık 70 bin aile buraya geldi. Mersin nüfusunun 2.7 milyona ulaşacağını öngörüyorum.

    – Mersin’de zemin sorunu var. Deniz kumu ile inşaatlar yapılmış, hala da yapılmaya devam ediliyor!”

    Haber / MUSTAFA ÖZCAN

    Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2023 Yılı Mart Ayı Olağan Toplantısı’nın 1. Birleşimi Kongre ve Sergi Sarayı Çok Amaçlı Salon’da yapıldı.
    Açılış konuşmasında 6 Şubat Depremi ile ilgili konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, o bölgedeki vatandaşların can havli ile en yakın mesafedeki illere akın ettiğini söyledi. Seçer, bu illerin en başında Mersin’in geldiğini söyleyerek, “Evi tamamen yıkılan kısmi ya da orta hasarlı birçok vatandaş artçı depremlerin devam etmesi ve imkansızlıklar nedeniyle illere göç ettiler. İlimizde yaklaşık 400 bin depremzede göçünü bünyesinde barındırıyor. Bu vatandaşların 350 bini kendi vatandaşlarımız oluşturuyor. Sığınmacı ya da geçici koruma statüsündeki 50 bin kişi de yine Mersin’e geldi. Elimizde resmi kayıtlar yok. Resmi rakamları açıklayanları takip ediyorum. Onlar da resmi rakamlar olmadığını biliyorlar. Çünkü depremden sonraki Pazartesi’ye kadar kayıt alabiliyorlardı. Ancak O günden sonra kayıt imkanı olmadı. O bölgeden gelen insanların bir bölümü Büyükşehir ve İlçe Belediyelerinin, Valiliğin sağladığı barınma olanakları olan yurtlar veya barınma merkezlerini kullandılar. Bunun dışında o bölgede yaşayıp ta yazlıklarını olanlar yine buraya geldiler ve yaşamaya devam ediyorlar. Bir başka özelliği de depremin meydana geldiği 10 ildeki akrabalık ilişkileri olan insanların Mersin’deki akrabalarında yaşaması. Bunları 400 bini kütüğü 10 ilde, 200 bin hemşerimiz de 10 ilden göç etmiş bir ailenin vatandaşlarımızdan oluşuyor. Özellikle batıya doğru olan ilçelerimizde insanlarımız var.” dedi.
     “Nüfus 2.7 milyona ulaşacak. Tedbir almak gerekir!”
     Bu rakamlar resmi olmasa da yapılan hizmetlerin artışından referans alarak elde edilen rakamlar olduğunu belirten Seçer, “6 Şubat itibariyle MESKİ’nin su tüketimi yüzde 15 civarında arttı. Şehir şebekesi dışındaki yaylalara da depremzedelerin yerleştiğini varsayarak, 400 bin kişinin şehrimize göç ettiğini söyleyebilirim. Ayrıca 6 Şubat – 6 Mart arasında TEKSİN çağrı hattımıza gelen aramalar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 200 artmış. 54 binden 160 bine çıkmış. Gıda, barınma gibi talepler ile ilişkilendirdiğiniz zaman artışı görebilirsiniz. İş gücü ve talep te ayrıca artmıştır. Ben bunu diğer bürokratlar ile parti başkan vekilleri ile paylaştım. Desteğe ihtiyacımız olduğumuzu da. kendilerine bildirdim. Buradaki muradımız şu; Mersin depremden dolayı zorunlu bir göç aldı. Yaklaşık 70 bin aile buraya geldi. Bir kısmı ise hala burada. Yaklaşık olarak 40 bin aile burada yaşamak için çaba gösterecektir. 200-250 bin nüfusun artacağını düşünüyorum. Bunun dışında ise 400 binde sığınmacı yaşıyor. Deprem ile birlikte Mersin nüfusu 2.7 milyona ulaşacağını öngörüyorum. Bu yüzde siyasiler ve sivil toplum örgütleri ile görüştüm. Mersin’de her ilin acılarını paylaştığımızı anlattım. Her sorunu yaşabiliriz. Her kurum tedbir alıyordur. Ama belediyelerimizin de tedbir alması gerekir.” şeklinde konuştu.
    “Özel statü istiyoruz”
     “Araç sayısı artması dolayısıyla trafik sıkışıyor. Konut kira ve satış fiyatları arttı.” diyen Vahap Seçer, “Kiracı ev bulamıyor. Bunların tedbirlerini almamız lazım. Yüce meclis ve tüm partilere mensup arkadaşlarımızdan isteğimiz budur. Bugüne kadar hiç bir yetkiliden bir bilgi almadım. Ya da bu konuda bir arayış içerisinde olduklarını da görmedim. Ama yatırım kredileri kurumlarının iletişimini gördüm. Örneğin; enso CNG’li çevre dostu otobüsleri alırken yararlandığımız İBRd Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın Direktörü bizi arayıp, “Geçmiş olsun büyük kayıplarınız oldu. Mersin depremden zarar görmedi ama görüyoruz ki yoğun göç alıyorsunuz. Bu konuda yapacağınız altyapı çalışması, arıtma, kanalizasyon vb. yatırımlar ve toplu taşıma ağına kattığınız pakette paramız var. Size sağlamak isityoruz. Yaklaşık bir 40-50 otobüs alacak kadar da ki yarısı hibe. 10 yıl ödemeli borçlandıracağız.” diye ilk ve son telefonları onlardan aldım. Bizi ne İller Bankası? ne de hükümetin herhangi bir bakanlığından arayan olmadı! Ya da bizim gıyabımızda dahil edilen bir çalışmaya rastlamış değilim. Ama bir an önce gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Pamukluk Barajı’ndan isale hattı çekmeye ihtiyacımız var. Bir başka mesele konut. Düşük gelirli yurttaşların yararlanacağı konutlar. Öyle bir gelir seviyesi farkı varki. Burası Mersin burada kira ve konut fiyatları daha yüksek. O bölgeye göre yaşamak daha pahalı. Biz üzerimize düşeni yapacağız ama özel statü istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
     “İmar çalışmalarına tekrar dönüp bakmak zorundayız”
    Çıkarılacak dersler olduğunu söyleyen Seçer, “Doğanın gücü yadsınamaz. Önlemleri almazsak yıkım kaçınılmaz oluyor. Kent kurulduğundan bu yana Mersin ile afet yan yana düşünülmemiş. Hep ‘Bir şey olmaz.’ denmiş. Ama deprem 10-15 saniye daha devam etseydi Mersin’de büyük yıkım olurdu. Hepimiz biliyoruz Mersin’de Deprem ile birlikte Mersin nüfusu 2.7 milyona ulaşacağını öngörüyorum. zemin sorunu var. Deniz kumu ile inşaatlar yapılmış hala da yapılmaya devam ediliyor. Bu kentte imara açılmayan veya açılmaması gereken yerlerde halen inşaatlar var. Bunun altını çizmek zorundayız. İmar çalışmalarına tekrar dönüp bakmak zorundayız. Burada imar değişiklikleri oy birliği ile çıksın. İleride bir olumsuzluk olursa vicdanımız kanamasın. Siz de biliyorsunuz ki sahilde tehlike yaşıyoruz. Elimiz kolumuz bağlı depremi beklersek hiçbirimiz güvende değiliz. Çocuklarımız bize intizar etmesin. İstediğiniz kadar yasa yapın uygulamada zafiyet varsa sıkıntı. Sonuç acı, gözyaşı ve dram. Gitmediğimiz yer kalmadı. İnsan görünce utanç duyuyor. Biz yöneticiyiz bizim sorumluluğumuz var. Gerçeklerden kaçamayız. Artık Mersin’i de depremle yan yana koyup projeksiyonumuzu ona göre yapmak zorundayız. Bunu Cumhur İttifakı ile de görüştüm. Bunun ilk adımını atıyoruz bugün. Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nı kurarak bundan sonraki süreçte kurumsal bir kimlikte, ne yaptığımızı bilerek, planlı programlı afet riskini deprem, yangın veya sel kapsamlı riskleri yönetmek adına bu başkanlığını kurma teklifini vereceğiz.” diye konuştu.