Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hamurrabi Kanunları

Bu haberin fotoğrafı yok
Hamurrabi Kanunları (MÖ 1760)
Madde 229: Bir usta herhangi birine bina yapar ve yaptığı bu bina da uygun bir şekilde yapmadığı için yıkılır ve evin sahibinin ölümüne sebep olursa, o usta öldürülür.
Madde 230 : Yıkılan bina ev sahibinin oğlunun ölümüne sebep olursa, bunun karşılığı olarak evi yapan ustanın oğlu öldürülür.
Madde 231: Yapılan bina yıkılır da evin sahibinin kölesinin ölümüne sebep olursa, evi yapan usta tarafından evin sahibine bir köle ödeme yapılır.
Madde 232: Bir usta, başkası için yaptığı binanın bir kısmı harap olursa, (hasar görür ya da yıkılırsa) harap olan kısım için evin sahibine tazminat öder ve aynı zamanda binayı da kendi imkanlarıyla düzgün bir şekilde yeniden yapar.
Madde 233 : Bir usta, başkası için yaptığı binanın henüz inşaat aşamasında iken duvarı yıkılırsa, bu duvarı kendi imkanlarıyla düzgün bir şekilde yeniden yapar.
Depremzedelerin selameti için canla başla çalışanlara esenlik ve kolaylık diliyorum! Kim ki sıkıntıda ve darda olanların imdadına koşuyorsa ve onların iyiliği ve esenliği için bir iş yapıyorsa, Allah onlardan bin kere razı olsun! Yerliyse de razı olsun, yabancıysa da razı olsun!
İmar affı çıkarılmasın diye adeta canla başla mücadele eden (hatta yalvaran) sivil toplum örgütleri mi haklı çıktı, yoksa, siyasî rant (üç, beş oy devşirmek) uğruna bu affı çıkaran siyaset kurumu mu?
Bu olayı salt felaket olarak niteleyip geçiştirmek doğru değildir. Çünkü bu felaketi hazırlayan organize olmuş suçlular var! Dahası, görevleri olduğu halde, gerekli planlamayı yapamadıkları ve yeterince organize olmadıkları için olaya zamanında müdahale edemeyenler var! Ebediyete intikal edenler için -melek olup gökyüzüne uçtular diyerek- bu suçluları masumlaştıramayız.
Bu felaket beş, on müteahhiti yakalayıp içeri atmakla (algı yaratıp göz boyamakla) geçiştirilemez. Yıkılan, patlayan, çatlayan binaları müteahhitler yaptı ama, bu binalara onayı yapı denetim firmaları, ruhsatı da belediyeler verdi. Dolayısıyla bu işin sorumluluğu tek başına müteahhitlere yüklenemez. Müteahhitlerle birlikte yapı denetim firmaları ve belediyeler de sorumludurlar. Sadece onlar da değil, üç, beş oy devşirmek uğruna hiçbir denetimden geçmemiş (depreme dayanıksız) yüz binlerce kaçak yapıyı affedip ruhsatlandıranlar da sorumludurlar. Yakalayıp yargı önüne çıkardığımız müteahhitler, bizim yaptığımız binalar iyi ya da kötü bir denetimden geçti, başımızdakiler depreme dayanıksız kaçak yapıları bile affedip ruhsatlandırdılar derse (ki, diyecekleri aşikar) savcılar, hakimler bu durumda ne yapacaklar? Gerçekten merak ediyorum, ne yapacaklar?
Aha buraya yazıyorum!
Esaslı bir hesap sorma ve toplu bir yüzleşme olmadığı sürece bu tür felaketlerin sonu gelmez.
Erdoğan Serin