Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ŞAFAK GENÇ: ÜZGÜNÜM Kİ YÜKSEK DOZDA CAHİLSİNİZ!

Cehalet ya da cahillik
Cehalet ya da cahillik yani bilgisizlik hali olarak tanımlanan terim.
Kanser devrin en yaygın hastalığı olarak bilinse de, cahillik de has safhada artmakta ve tehlikeli bir hal almaktadır.
Öncelikle söylemek gerekir ki, bilgisiz veya cahil tanımları sadece birer aşağılamadır. Herhangi bir gerçek temele sahip değildir. Belki gerçeği çarpıtan insanlar için usulünce kullanılır ancak, bu da insanın hoşgörü özelliğine aykırı bir durumdur.
İnsanları cahil diye nitelendirmek kişisel bir durumdur. Olgulara dayanması zor, kanıtlanamaz bir yakıştırmadır.
Fark edilmesi duruma göre değişebilmektedir.
Bazen bir cümle bile cahilliği ispatlamakta iken, bazen iyi gizlenirse geç fark edilebilmektedir.
“Bu toplumda ‘biliyor’ olmak mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir.
Çünkü, bilgi borçlandırır, ‘anlamak’ zorunda bırakır. Cahil, acıma duygusu uyandırır. Yıkıcılığı bağışlanır. Bu, onların lüksüdür. Oysa aydın, bilgilenmek gibi bir suçtan müebbeden mahkûm edilmiştir. Cahillik, bilgisizlikten ziyade bilgisiz olduğunu fark edememedir.
“Cahile laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur.” atasözünü duymuşsunuzdur.
Atasözünde bu işin imkansıza yakın olduğu vurgulanıyor.
Kabullenemez çünkü.
Kimsenin kendinden daha akıllı olabileceğini cahil insana kabullendiremezsiniz.
O yüzden tüm çabalarınız beyhude bir uğraş olarak kalır.
O yüzden böyle insanlarla karşılaşıldığında yapılabilecek en mantıklı hareket sözü fazla uzatmamaktır.
Mevlana, “Cahil insanların karşısında kitap gibi sessiz ol” diye öğüt veriyor.
Çünkü ne söylersen söyle kendi bildiğini okuyacaktır böylesi insanlar.
Öğrenmek yerine bilgisizliğini en büyük bilgi zannediyordur.
Tartışmaya girdiğiniz zamanlarda cahil insanların ses tonları her zaman daha yüksektir. Bilgisi yüksek olmayınca bunu daha fazla bağırarak kapatmaya çalışır.
Tartışma uzadıkça uzar.
Cahil insan için bu bir sorun değildir ama, akıllı insan tartışmanın bir yere varamayacağını gördüğünden dolayı pes etmek zorunda kalır. Ebu Hanife; “Cahillerle yaptığım bütün tartışmaları kaybettim.” diyor.
Kaybetmemek mümkün mü?
Yaşadığı yerin dışına çıkmamış bir insana, dünyanın farklı farklı yerlerini anlatsanız ne kadar kavrayabilir?
Cahil insanın durumu da aynen buna benzer. Başka fikirlerin olabileceğini asla kabullenemez.
O yüzdendir ki atalar boşa dememiş,
“Etme cahil ile muhabbet küstürürsün…” diye…