Gerçekleştirilen basın açıklamasında Büro Emekçileri Sendika üyeleri ile bir araya gelen BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan ülkede toplanılan vergilerin yüzde 4’ünün emekçilerden alındığını dile getirdi.
“Şekilsel kutlanılan vergi haftasında ne adil bir vergi sisteminden bahsediliyor, nede çalışanların sorunları dile getiriliyor” diye vurgulayan Doğan, “Periyodik olarak çıkartılan vergi afları ile vergisel yükümlülüklerin yerine getirenlerin cezalandırıldığı, vergisini ödemeyenlerin ödüllendirildiği bir işleyiş olduğu açıktır. Büro Emekçileri Sendikası olarak göstermelik vergi haftası kutlamalarının her yıl olduğu gibi bu yıl da figüranı olmayacağız.” ifadelerini kullandı.
“Toplanan vergiler sarayın masraflarına, dinci vakıflara, faiz ödemelerine gitmektedir”
Vergi haftası etkinliklerini zoraki şekilsel etkinlikler olmaktan çıkartılıp toplumsal tarafların ülkedeki vergi sistemini tartıştığı adil bir vergi sistemi kurmak için bir platform olarak görülmesi gerektiğini yıllardır dile getirdiklerini belirten Doğan, “İnsanların gelir düzeyine bakılmaksızın herkesten aynı oranda alınan dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerinin içindeki payının yüzde 70’lere dayandığı bir durumda verginin anayasal tanımında yer alan ‘ödeme gücüne’ göre ibaresi anlamını yitirmektedir. Verginin tanımı bile tartışma konusu olduğu vergi sistemimizde, ‘toplanan vergiler nereye harcanıyor?’ sorusu daha da bir anlam kazanmaktadır. Toplanan vergiler yani kamu kaynakları sarayın masraflarına, dinci vakıflara, faiz ödemelerine, müşteri garantili kamu özel ortaklığı projelerine gitmektedir.” diyerek eleştiride bulundu.
“Adil bir vergi sisteminden bahsetmek mümkün değildir”
Toplam vergi gelirlerinin yüzde 70’inin dolaylı vergilerden oluştuğu bir sistemde adil bir vergi sisteminden bahsetmek mümkün değildir. Harcamalar üzerinden değil servet ve kazanç üzerinden alınacak bir vergi sistemi vergi adaletine giden yolda atılacak ilk adımdır. Adil bir vergi sistemi için maddelerle açıklamalarda bulunan Doğan, “Açlık sınırı altındaki gelirlerin tamamı vergiden muaf tutulmalıdır, yoksulluk sınırı altındaki gelirler en alt vergi diliminden vergilendirilmelidir. Ücret ve maaş gelirleri için ayrı bir gelir vergisi tarifesi tanınmalıdır. Aksi takdirde patronla işçinin aynı tarifeye tabi olması çarpıklığı devam edecektir. Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmalı ve servet vergisi uygulanmalıdır. Sermaye üzerindeki istisna ve muafiyetler sınırlanmalıdır. Temel tüketim harcamaları ve hizmet alımından alınan dolaylı vergiler kaldırılmalıdır. Savaşa, rantiyeye değil, emekçiye insanca yaşamak için bütçe verilmelidir.” ifadelerini kullandı.
“Gelir Uzmanlığı ve Defterdar Uzmanlığı kadrosunun görev tanımı yapılmalı”
BES olarak gerekli çalışmaların yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirten Doğan yöneticilerden talepte bulunduklarını bildirdi. Doğan, “Yıllardır açılmayan kurum içi Gelir Uzmanlığı ve Defterdarlık Uzmanlığı sınavları ile ilgili yasal düzenleme yapılmış olmasına rağmen hala sınav tarihine ilişkin bir açıklama yayınlanmamıştır. Acil sınav tarihi belirlenerek duyurusu yapılmalıdır. Gelir Uzmanlığı ve Defterdar Uzmanlığı kadrosunun görev tanımı yapılmalı, görev tanımı yapılırken vergi inceleme yetkisi ve denetimi verilmelidir. Bakanlık bünyesindeki geçici görevlendirme uygulamalarına son verilmeli, vekileten yapılan yönetici görevlendirmelerine son verilmeli, kadrolu istihdam sağlanmalıdır. Kurum içi yapılan her türlü sınavda mülakat uygulamasına son verilmeli ve yükselmelerde Liyakat esas alınmalıdır. Bakanlık bünyesindeki katılımcılığı esas olarak maliye emekçilerinin söz yetki ve karar sahibi olacağı bir işleyiş hayata geçirilmelidir. Kurumdaki istihdam sorunu çözülmelidir. Özellikle taşta teşkilatındaki ulaşım, yemek, kreş gibi sorunlar acilen çözülmelidir.” diye konuştu.
SEYFETTİN AKARCA
YORUMLAR