Mersin Tabip Odası üyeleri, kentte son 15 günde meydana gelen ve 8 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan ‘metanol zehirlenmesi’ ile ilgili açıklama yaptı.
Mersin Tabip Odasında üyeler adına açıklama yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, 8 kişinin yaşamını yitirmesi ve onlarca insanın koma düzeyinde hastalanmasıyla sonuçlanan metanol zehirlenmesiyle büyük bir sağlık sorunu yaşandığını söyledi. Bu sorunun salt bir sağlık sorunu olmadığını savunan Antmen, “Aynı zamanda sosyal, siyasal, eğitsel ve ekonomik bir sorunla karşı karşıyayız. Bu konuda yapılan araştırmalar göstermiştir ki, alkollü içecekler ve tütün ürünleri üzerinde uygulanan vergi artışları ürünlerin tüketimini azaltmamaktadır. Aksine vergi artışlarının azda olsa ürünlerin tüketimi üzerinde pozitif bir etki oluşturmakta olduğu saptanmıştır. Bu durum ülkemizde alkollü içecekler ve tütün ürünlerinde uygulanan vergi artışlarının, ürünlerin tüketiminin bırakılmasında tek başına etkili olmadığının göstergesidir. Zira yapılan araştırmada alkollü içecek ve tütün ürünlerini kullanan bireylerin çoğunluğunun, ürünler üzerinde gerçekleştirilen vergi artışlarının, ürünlerin tüketimine yönelik tercihlerini değiştirmeyeceğini, aynı oranda ürün tüketmeye devam edeceklerini, hatta vergi oranlarında olası bir indirime gidilse dahi tüketim tercihini ve miktarını değiştirmeyeceğini belirtmişlerdir” dedi.
Bireylerin eğitim seviyesinin alkollü içecek ve tütün ürünleri kullanımını da etkilediğini söyleyen Antmen, “Araştırmada bireylerin eğitim seviyesi artıkça alkollü içecek ve tütün ürünleri kullanımı azalacaktır. Ancak araştırmaya katılan bireylerin çoğunluğu alkollü içecekler ve tütün ürünlerinin tüketimini tamamen bırakmalarındaki en büyük etkenin sağlık sorunları, tüketimin azaltılmasına fayda sağlayacak en büyük etkenin ise bu ürünlerinin zararlarına yönelik okullarda verilen eğitimlerin artırılması olduğu görüşündedir. Türkiye’de alkollü içecekler ve tütün ürünleri üzerinde uygulanan özel tüketim vergilerinin sosyal fayda amacında beklenen işlevselliği tam olarak yerine getiremediği ve tüketici tercihlerine yön vermede başarılı bir grafik sergileyemediği görülmektedir. Dolayısıyla toplum sağlığı için zararlı olarak kabul edilen bu ürünlerin tüketiminin kısılmasında vergilerin tek başına etkili olmadığı ve kayıt dışı ekonominin oluşumuna sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu kapsamda ürünlerin tüketiminin azaltılmasına yönelik toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerinin ve verginin neden olduğu kayıt dışılığın ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
Bu konuda eğitimin önemine dikkat çeken Antmen, “Toplumsal bilinçlendirme kapsamında alkollü içecekler ve tütün ürünlerinin zararlarına yönelik ilköğretimden başlamak kaydıyla lise çağına kadar icra edilecek kapsamlı ve yoğun eğitim faaliyetlerinin ürünlerin tüketiminin azaltılmasında oldukça etkili olabileceği düşünülmektedir. Aylık alkollü içecek ödemesinin yüksek olduğu durumlarda kaçak alkollü içecek kullanım sıklığı ve tercihinin az olduğu, aylık alkollü içecek ödemesinin düşük olduğu durumlarda ise kaçak alkollü içecek kullanım sıklığı ve tercihinin arttırdığı sonucu elde edilmiştir. Bu durum alkollü içecekler üzerindeki kaçakçılık faaliyetleri ile ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle alkollü içeceklerdeki ticari rant ve tüketim ilişkisini ayrıca incelemek gerekmektedir. Öyle ki bu ürünler üzerinde uygulanan özel tüketim vergilerinin neden olduğu fiyat artışları bazı kesimlerce ticari rant olarak değerlendirilmektedir. Bu durum kaçakçılık faaliyetlerinin icra edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır” ifadelerini kullandı.
Mersin’de son 15 gün içerisinde 30’a yakın kişi sahte alkol zehirlenmesi şüphesiyle hastanelere başvurmuş, bu kişilerden 8’i hayatını kaybetmiş, 9 kişinin tedavisine ise devam edildiği bildirilmişti.
İHA
YORUMLAR