Başta Avrupa Ülkeleri’ne olmak üzere, çeşitli ülkelere ihraç ettiğimiz birçok gıda maddesi (tarımda böcek öldürücü olarak kullanılan phosmet ile zararlılardan ve hastalıklardan korumak için kullanılan pestist gibi) gıda güvenliğini tehdit ediyor.
Bu nedenle insanda ciddi sağlık sorunlarına yol açan kimyasallar içerdikleri gerekçesiyle ilgili ülkelerin gümrük kapılarından geri çevriliyor.
Ülkemize geri gönderiliyor yani.
Yine aynı şekilde, birçok gıda maddesi de, karaciğer kanserine yol açan alfatoksin (küf ve toksin) barındırdıkları gerekçesiyle iade ediliyor.
Seçerek ve eleyerek ihraç ettiğimiz birçok gıda maddesi, gıda güvenliğini tehdit eden ve insanda ciddi sağlık sorunlarına yol açan bu gibi zararlı kimyasalları içerirken;
çarşıda, pazarda kontrolsüz bir biçimde satılan gıda maddeleri neler içermezler kim bilir?!
Bu Ülke’de Tarım ve Orman Bakanlığı diye (2025 Yılı için) 438 milyar TL bütçeli bir Bakanlık var.
Bu Bakanlığın da, merkez teşkilatından ayrı olarak, her ilde ve ilçede taşra teşkilatı var.
Gelin görün ki, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sayıları binleri aşan merkez ve taşra teşkilatı bu konuda üzerine düşeni yapmıyor!
Daha açık bir ifadeyle, gerektiği gibi (layıkıyla) yapmıyor.
Yapsaydı, bu tür sorunlarla karşılaşmazdık herhalde?!
Ciddi bir tarım ve hayvancılık politikamız olmadığı için, Ülkemizde tarım ve hayvancılık adeta can çekişiyor.
Gerekli ve yeterli bilgilendirme ve teknik yardım yapılmadığı ve aynı zamanda etkili bir kontrol ve denetim mekanizması da kurulmadığı için, zararlı kimyasallar içeren her türlü gıda maddesi de piyasaya rahatça sürülebiliyor.
Haliyle, insanımız da kontrolsüz bir biçimde piyasaya sürülen bu gıda maddelerini tüketmek durumunda kalıyor.
Bakanlığın gıda güvenliği konusunda gerçekçi ve kalıcı önlemler alması ve yerinde, zamanında etkin kontrol ve denetimler yaparak, kurallara uymayanlara yaptırım uygulaması lazım.
Yine aynı şekilde, yerel yönetimlerin de çarşıda, pazarda kontrol ve denetim görevlerini eksiksiz bir biçimde yerine getirmeleri lazım.
Aksi halde, kanser gibi öldürücü hastalıklarla boğuşan bir toplum olmaktan kurtulamayız.