İnternet mail adresime mail gönderen Bayan Büşra Erturhan’ın sorusu Tüp Bebek ve sperm bankasıyla ilgili…
Gazetemiz ve köşemiz hakkındaki olumlu görüşlerine teşekkür ediyoruz.
Bayan Büşra hanımın sorusunu ve kendisine verdiğim cevabı sizlerle de paylaşmak istiyorum:
SORU: Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında: ‘’ Tüp bebekle çocuk sahibi olmak ve sperm bankasından alınan spermlerden çocuk sahibi olmak” konuları ile ilgili bir program izledim.
Bir bayan konuşmacı sperm bankasından alınan spermlerden çocuk sahibi olmanın normal olduğunu söyledi.
Bir başka konuşmacı tüp bebekle çocuk sahibi olunabileceğini anlattı.
Her iki konuda başka konuşmacılar ise tüp bebekle çocuk sahibi olmanın ve sperm bankasından alınan spermlerden çocuk sahibi olmanın sakıncalarını anlattı.
Her iki konuda da sonuç alınamadan program sona erdi.
Günümüzde ilim alanında önemli ilerlemeler kaydedilmekte ve akla gelmeyecek buluşlar ortaya konmaktadır.
Benim sorum tıp alanında Tüp bebekle ilgili.
Tüp bebek nedir? Acaba anne rahmine yerleştirilen tüp bebekten doğan çocuklar normal doğum gibi kabul edilebilir mi? Sperm bankasından alınan spermlerle çocuk sahibi olmak uygun mu?
Bu konularda İslam’ın görüşü nedir?
CEVAP: Tüp bebekle çocuk sahibi olma; Çocuğu olmayan eşlerde anne adaylarından elde edilen en az 7-9 yumurta hücresi ile baba adayının spermlerinin laboratuvar koşullarında birleştirilmesi, laboratuvar koşullarında embriyoların gelişmesi için 3 gün beklenmesi ve elde edilen embriyolardan 2 veya 3’ünün rahme yerleştirilmesiyle çocuk sahibi olunmasıdır.
Normal yollardan çocuk sahibi olamayan birbiriyle evli eşlerden kadının yumurtası ile erkeğin sperminin, dışarıda insanların üremesi için gerekli olan ortama uygun biçimde birleştirilerek kadının rahmine yerleştirilmesi yöntemiyle çocuk sahibi olmak dinimize göre uygun kabul edilmiştir.
Yine; Evli eşlerden erkeğin sperminin mikroenjeksiyon yöntemiyle eşinin rahmine ulaştırılarak çocuk sahibi olunması da dinimize göre uygundur.
İslam’da sağlam temeller üzerine oturtulmuş bir aile müessesesi vardır ve çok kutsal bir müessesedir.
Bu kutsal müesseseyi Allah’ın ve Peygamberin emirleri doğrultusunda yaşatmak lazımdır.
Soruda belirtildiği gibi günümüzde tüp bebek yoluyla çocuk sahibi olmak isteyenlerin sayıları gittikçe artmakta, bazı aileler de tüp bebek uygulaması ile çocuk sahibi olmaktadır.
Tüp bebek uygulaması değişik yollarla yapılmaktadır.
Dinimize göre bu yollardan bir kısmı meşru, bir kısmı da gayr-ı meşru’dur.
Tüp bebekle çocuk sahibi olmak isteyen bazı kadınların rahmine değişik insanlardan alınan spermler de yerleştirilmektedir.
Televizyon programında bahsedildiği şekliyle sperm bankasından alınan kime ait olduğu bile belli olmayan spermlerden çocuk sahibi olmak istenirse ve tüp bebek yoluyla çocuk sahibi olmak isteyen bir kadının rahmine kocasından başka bir kimsenin spermi yerleştirilirse dinimize göre bu uygun değildir.
Tüp bebekle çocuk sahibi olmak isteyen kadınların rahmine hiç tanımadığı insanların spermlerinin yerleştirilmesi bu kişilerin birbirleriyle evli olmayışları yüzünden İslam’a göre uygun değildir.
Daha açık bir ifadeyle; Tüp bebek uygulaması evli olmayan çiftler arasında yapıldığı, araya yabancı unsurlar sokulduğu yani sperm, yumurta ve rahimden biri karı-koca dışında başka bir şahsa ait olduğu takdirde caiz olmamaktadır.
Çünkü Meşru bir çocuğun, gerek sperm ve yumurta, gerekse rahim bakımından nikâhlı karı kocaya ait olmasında İslam dini açısından zaruret vardır.
Sperm bankasından alınan ve kime ait olduğu belli olmayan spermlerden iki ayrı kadın çocuk sahibi olursa ve eğer bu kadınların çocukları ileride birbiriyle evlenirlerse hiç kimse bunun vebalinin altından kalkamaz.
Onun için dinimiz sperm bankasından alınan spermlerle çocuk sahibi olunmasını kesinlikle reddeder.
Bir kadının hamile kalabilmesi için herhangi bir kazada ölmüş olan resmen evli olduğu kocasının spermlerinin alınarak kadının ana rahmine yerleştirmesi halinde doğacak çocuğun o babaya ait olup olmadığı konusu da sık-sık sorulmaktadır.
Bazı bilginlere göre bu şekliyle doğan çocuk o babaya ait olamaz.
Çünkü baba ölmekte ve babalık-evlatlık hakkı ortadan kalkmaktadır.
Bazı bilginlere göre ise doğan çocuk o babaya aittir ve doğacak olan çocuk her türlü miras hakkına sahiptir.
Sorunun içeriğinden anlaşıldığına göre asıl sormak istenen normal evli çiftler arasındaki tüp bebek uygulamasıdır.
Tüp bebek; Hamile kalamayan kadından alınan yumurta ile evli olduğu kocasına ait spermlerin tüpte birleştirilmesini sağladıktan sonra ana rahmine yerleştirmek ve bu yolla çocuk sahibi olmaktır.
Bu tip uygulamada: Kadının yumurtası ile erkeğin spermlerinin tüp bebekte birleştirilmesi, mutlak surette karşılıklı anlaşan eşler arasında olmalıdır.
Tüp bebekle çocuk sahibi olabilme konusunda zaruret olduğu takdirde dinen herhangi bir sakınca yoktur.
Ancak bu konuda taraflardan birinde normal yollarla çocuk sahibi olamayacağı konusunda ve çocuğun doğmasına engel olacak bir rahatsızlık bulunması gibi çok zaruri bir sebebin olması gerekmektedir.
Ayrıca; Tüp bebekle doğacak olan çocuğun aklî ve ruhî dengesinde, vücudunun iç ve dış organlarında herhangi bir sakatlığın, olumsuz etkinin meydana gelmeyeceği inançlı doktorlar tarafından rapora bağlanmış alması da gereklidir.
Yukarıda anlatıldığı şekliyle: Evli eşlerden birinde görülen olumsuzluk sebebiyle karı kocanın çocuk sahibi olamayacağının tespit edilmesi üzerine evli eşler arasında “Tüp Bebek” yoluyla çocuk sahibi olmanın dinen hiç bir mahsuru yoktur.
( sorularınız için: gazimert333@gmail.com )
Hoşça kalınız.