Nöbetçi Eczaneler
ÖLÜMSÜZ ŞAİR HATAYİ’NİN DİYARINDAYIZ!
Şah İsmail (Hatayi) ziyaretgahı, bina, müze, türbe(külliye) kültürel zenginlikleriyle tarihsel değer ve önem arz ediyor. Çünkü o binalardaki mimarlık tekniği, estetik, görsellik, sanat harikası ustalık, geçen yüzlerce yıla meydan okurcasına sapasağlam ve ihtişamla duruyor. Türbelerin kubbeleri, duvarları, kolonları, pencere, kapı, motif işlemeleri harika. Ayrıca bina dış cephelerinde düzenek şeklinde işlenmiş harika motifler duruyordu.
Hatayi Külliyesinin büyük kapalı ve üstü açık bir alanları var. Şah İsmail’in 1514 yılında Y. Sultan Selim’le yaptığı çaldıran savaşında, şehit düşen askeri komutanlarının çok sayıda temsili mezar taşlarını görüp resimledik.
Biz türbeden çıkarken mekânı ziyarete gelen Türkiyeli bir ekibin Anamur’dan olduğunu öğrenince oturup sohbet ettik. Onlarda öğretmen ağırlıklı kültürel bir gezide olduklarını söylediler. Öte yandan İran’ın değişik şehirlerinden külliye ziyaretine gelen modern giyimli, başı açık İranlı kadın ve erkeklerle beraber resim çektirdik. Erdebil de akşam karnımızı Azerilerin meşhur yemeği “çizi” (bizim güvece benzer) ile doyurduk.
Akşam Erdebil’den Tebriz’e dönerken İranlı rehberimiz Mesut’tan İran da asgari ücretin İran parası dört beş bin ‘tümen’ arasında, devlet memurlarının ise dokuz on bin “tümen” yani Türk lirası ile bu rakamların yarısı olduğunu öğrendim. Bunun üzerine rehbere ben, 7 bin 500 TL emekli maaşı aldığımı söyleyince, tümen karşılığını hesap edip şunu söyledi. “Abi sen bu parayla eşinle burada güzel bir hayat, hele iki emekli maaşınız varsa Tahran’da bile kral gibi yaşarsınız” dedi.
Sabahın erken saatinde otelimizden tek başıma çıkıp Tebriz’in merkezi caddesinde 500-600 metre yürüdüm. Sokak temizleyicileri dışında kimse yoktu. Fakat cadde ve kaldırımlar tertemiz vaziyetteydi. Anlaşılan İran halkı Tebriz’de de uykuyu seviyor veya belki gelenektir, esnaflar ve çarşı sabah ancak saat 9.00 – 10.00 arası faaliyete başlıyor.
O sabah kuzey Azerbaycan Eyaleti Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nü resmi bir kabulle ziyaret ettik. Bizi karşılayan bayan, heyetimizi toplantı salonuna aldı. Müdürlüğün kurumsal yetkilileri ile sıcak bir ortamla tanıştık. Heyetler arası anlaşabildiğimiz bir Türkçe ile sohbet ettik. Horasan Erenleri Federasyonu olarak gelenek, görenek, kültürümüz, ehlibeyt, 12 İmam’ın yol ve değerleri üzerine karşılıklı söyleşiler yaptık.
İran ve Tebriz gezimizin heyetimizde yarattığı duygu ve heyecanı Federasyon Genel Başkanı Mehmet Şahin sonra genel sekreterimiz A. Rıza Özkan anlattılar.
6 kişilik Tebrizli kültür ve turizm heyeti, Türkiye’ye olan ilgi ve sevgilerini belirttiler. 11 kentimizde yaşadığımız deprem acımızı paylaştıklarını ifade ettiler. Bir süre önce Türkiye’ye gelip deprem felaketini yaşayan 11 kenti gezip ellerinden gelen yardım ve katkılarını da esirgemediklerini aktardılar. Kayseri- Kars- Iğdır’ı ziyaretlerinin izlenimlerini bizimle paylaştılar.
Tebriz’in bu Azeri Türkmen eyaleti kültür müdürlüğünün azizleri koro halinde Kuran’dan ayetler, ayrıca memleketimiz Musa Aydın’ın ilahilerini koro halinde seslendirdiler.
Çok eğitimli bir ekip oldukları anlaşılıyordu. Değişik yiyecek ve içecek ikramlarından sonra, “Emperyalist dış güçlere karşı Türkiye İran birlikteliğinin” önemine karşılıklı vurgular yapıldı.
Daha sonra bizi heyet halinde müdürlük binası önünden kucaklaşarak uğurladılar.
Pazartesi günü 7. yazımızla devam edeceğiz.