Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ARATOS FELSEFE DERGİSİ’NİN 132. SAYI YAYINLANDI

Tarsus’ta yayınlanan ve 22 yılı geride bırakmaya hazırlanan Aratos Felsefe

Tarsus’ta yayınlanan ve 22 yılı geride bırakmaya hazırlanan Aratos Felsefe Dergisinin 132. sayısı yayınlandı.

Adını antik çağda yaşamış şair, matematikçi ve gökbilimci Tarsuslu filozof Aratos’tan alan dergi yerelden evrensele anlayışıyla yayın hayatını sürdürmeye devam ediyor.

Yayınlandığı kentin tek entelektüel dergisi olan Aratos adına Tarsus’ta pek çok bilim, kültür, sanat ve felsefi etkinlik gerçekleştiriliyor.

Aratos Felsefe Dergisinin Kasım-Aralık 2025 baskısı olan 132. sayısında yer alan konu başlıkları ve yazarları şöyle; Felsefe ve sanatı kucaklayan kent Tarsus /Sunu (Uğur Pişmanlık), Tarsus’ta Bir Ebe (İnci Akalper), Kerr ve Kurak Günlerde Bir Ülke (Havva Ağral), Bir Kadın Cinayetinin Anatomisi (Ali Özenç Çağlar), Ümit Aslan Resimleri, Hayatın İçindeki Sahici İnsana Uzanan Bir Öykü Gibi (Uğur Pişmanlık), Contemporary İstanbul 2024: Bir Meta Olarak Sanat Eseri (Fide Lale Durak), Ahlak ve Bilincin Gelişimi: Felsefe ve Etik Eğitiminin Önemi (Prof. Dr. İbrahim Ortaş), Toplumsal Kin, Nefret, Husumet, Garaz, Gaddarlık ve Şiddetin Tarihi Kökenleri ve Doğup Yayılmasında Dinin Etkileri: İsrail Örneği-6 (Ahmet Ünal), Aratos’un Seyir Defteri Tadeka Kent Söyleşileri “Antik Çağda Tarsus Olimpiyatları” (Uğur Pişmanlık).

Aratos Felsefe Dergisi Yayın Yönetmeni, gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık, derginin 132. Sayısına yazdığı, “Felsefe ve sanatı kucaklayan kent Tarsus” başlıklı sunuş yazısında, Aratos felsefe dergisinin 22 yılı geride bıraktığını belirterek, “Aratos felsefe dergisi olarak Tarsus’ta yaptıklarımız ve kattıklarımız ile kentteki sanatsal çabaların toplumsal yaşamda umut verici bir kültürel devinim olarak görüyorum.

Özellikle son on yılda Tarsus’ta felsefe ve sanat adına oldukça önemli gelişmeler yaşanıyor. Bunların bazılarından söz etmek gerekirse kentteki resim atölyelerinin sayısı artarken bu atölyelerde kurs alanlarca son zamanlarda pek çok sergi açıldı. Bunda, resim atölyeleri ve Tarsus Ressamlar Derneği’nin önemli bir payı olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda, resimde önemli bir yeri olduğunu düşündüğüm ressamlardan Hikmet Öz, Nurettin Gözen, Ümit Aslan, Ahmet Bağ, Remzi Karabulut, Sema Tüfekçi gibi isimleri sayabiliriz.

Tarsus’taki bu sanatsal çabaları ve üretimleri dışında, tarihsel kökleri 2 bin yılı aşkın bir zamana dayanan kentin felsefe geleneğinden söz etmek gerek.

Günümüzden 2 bin yıl önce Tarsus’ta felsefe okullarının varlığı ve bu okullarda yetişen 40 aşkın filozofun olması, bugün entelektüel beslenme kaynağı olarak bilim ve sanatın temelini oluşturmaktadır.

Başlangıçta kişisel yayın ve çabalarım, ardından 2004 yılından itibaren Aratos felsefe dergisi olarak, Tarsus’un geçmiş felsefe geleneğini bugüne taşıyarak, yaptığımız etkinliklerle bu kentte yeniden felsefeye bir ruh kazandırdık.

22 yıldır Aratos felsefe dergisi üzerinden yürüttüğümüz çalışmalarla, bu kente bir felsefe dergisi kazandırmak dışında içinde felsefe kitaplarının da olduğu ayrı basım 80 kitap yayınladık. Tarsus Belediyesi ve Aratos dergisi olarak bu kente “Tarsus Felsefe Festivali”ni kazandırdık. Mersin Büyükşehir Belediyesi ile 3 yıl arayla “Aratos Felsefe Sempozyumu” gerçekleştiriyoruz. Yine Aratos dergisince, 3 kez “Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil Sosyoloji Araştırmaları Sempozyumu” gerçekleştirdi.

Tarsus’un şu yakın zamanına hem felsefe ve arkeoloji hem sanatsal olarak baktığımızda, bir yanda Aratos dergisinin kendi bağımsız felsefi ve sanatsal çabaları, diğer yanda kentteki resim atölyeleri ile bunları ve daha fazlasını kapsayan Tadeka’da yapılan işlerle nasıl bir kültürel zenginlik ortaya konulduğu görülmektedir.

Son bir iki yıl içinde, Sema Tüfekçi’nin resim sergisi, Ahmet Bağ’ın Tarsus’un kapılar, Ümit Aslan hocanın “Hüznün Portreleri” sergisi, benim “Antik Çağ’da Tarsus Olimpiyatları” söyleşim, Semra Karaca’nın “Düş Bahçemin Kadınları” sergisi, yine benim “Anadolu Uygarlıklarının Tarsus’taki İzleri” sergisi, halk ozanı Âşık Veysel anma etkinliği, bazı STK’ların Tadeka’da gerçekleştirdiği söyleşi ve konserler…

Elbette ki, Uluslararası Tarsus Festivali, Akdeniz Bienali gibi büyük çaplı organizasyonları da saymak gerek.

İşte bütün bunlar, Tarsus’un felsefe ve sanatla harmanlanmasını ve kentin tarihsel ve kültürel kimliğinin öne çıkmasını sağlıyor.