‘Terörsüz Türkiye’yi ülkemizin ekonomik ve sosyal huzuru olarak görüyoruz’

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, ortak yayında soruları yanıtladı. Programdan satır başları şöyle:

SORU: Özel bir alandayız. Bu alanı bize öncelikle anlatabilir misiniz?

– Öncelikle hoş geldiniz. Atölye 1886 bizim öğren dönüş merkezimiz. Kobi ve Endüstriyel Tasarım Merkezi. Burada robot kollardan endüstriyel tasarım yapabileceğimiz, tüm operasyonları yönetebildiğimiz bir yer burası. Üniversite öğrencilerinin projelerini yazdıkları bir yer. Türkiye’deki tüm meslek okulu öğretmenlerine tasarımla ilgili çalışma yapıldığı, robot kol eğitimi verildiği bir yer burası. Verimlilik nasıl artırılır, endüstriyel tasarım nedir? Tersine mühendislik nasıl olur burada öğrendikleri küçük bir simülasyon merkezi.

SORU: Küçük bir fabrika diyebilir miyiz?

– Evet, küçük bir fabrika. Burada öğreniyorlar sonra burada öğrendiklerini kendi tesislerinde uyguluyorlar. Toplantı odalarımız var burada proje çalışmalarını yapıyorlar, toplantılar yapılıyor. Sormak istediklerini teknik ekipten öğrenebiliyorlar.

– Şehrin merkezinde her tür imkana sahip bir yer. Herkesi bekleriz.

SORU: Mersin’de yaşıyoruz. Mersin; MTSO ile barosuyla, tabipler odasıyla, kurum kuruluşlarıyla ve yerel yönetimleriyle bir bütün olması gerekir ki kentin adını koyabilelim. İlişkileriniz nasıl diğer kurumlarla? Mersin nasıl gidiyor?

– Mersin çok iyi gidiyor. Bunu rakamlarla da ortaya koyacağım. Mersin’de yaşayanlar olarak bizler Mersin’in ne kadar kıymetli olduğunun çok farkında değiliz, bu kadar güzel bir şehrimiz var, dinamik bir yapısı var. Sabahları deniz kenarında yürüyüş yaparak gün doğumuna başlıyorsunuz. Limanımızla, denizimizle, güneşimizle ve tarım, lojistiğimiz, turizm, sanayimizin iç içe olduğu dinamik bir şehir. Üniversitelerimiz, serbest bölgemiz 50 bin üzerinde öğrencimizle anormal dinamik yapıda bir şehrimiz var.

– Bu şehirde öyle güzel bir senkron var ki başta sayın valimiz olmak üzere, yerel yönetimlerimizin güzel çalışmaları, bizler MTSO, odalarımızla, STK’larla, OSB’lerle vekillerimizle hep birlikte bütün durumdayız. Mersin son zamanlarda aradığı güzel sinerjiyi yakaladığını düşünüyorum. Bundan da sonuç çıkartıyoruz.

SORU: Ben de katılıyorum sanki son zamanlarda üst kimlik Mersin oldu. Herkes aynı konuda birleşti. Yerel yönetimlerle ilişkiniz nasıl?

– Çok iyi her zaman diyalog halindeyiz ve ortak projeler yapıyoruz. Karşılıklı hiçbir sözümüz ikilenmiyor. Bu sinerjiyi yakaladık. Örnek veriyorum nakliyeciler sitesi çok kolay değildi. Mevcut nakliyeciler sitesini alıp başka bir yere taşımak çok kolay değildi. Dernek yönetimiyle birlikte Vahap Bey’in yanına defalarca gidilerek görüşülerek bu taşınma gerçekleşti. Tamamen ikili ilişkilerle yürüdü. Bu çok kıymetliydi ve bunun gibi o kadar çok çalışma var ki şimdi valilikle birlikte, Sayın Valimiz bünyesinde büyükşehirle birlikte uluslararası bir forum yapma projemiz var. Mart – Nisan gibi yurtdışından firmalarımızı getireceğiz. Davos gibi büyük bir zirve yapmayı planlıyoruz.

– Mersin’e yakışacak şekilde turizmiyle, tarımıyla her konuda birlikte çalışıyoruz. Sayın valimizin emniyet konusunda hiç tavizi yok. Emniyetle, jandarmayla güzel çalışmalar yapılıyor. Orman yangınları oldu valimiz sürekli gece yarılarına kadar başında durdu. Birlikte ciddi bir ekonomi zirvesi yaptık. Bu, büyük bir avantaj. Mersin’de kadroda olan bürokratlar, valilik, büyükşehir, milletvekillerimizle birlikte Mersin çok güzel bir çalışma içinde. Bundan avantaj çıkarmamız lazım. Kürekleri aynı yöne çekip hedefe gitmemiz lazım. Ayrıştırmak için uğraşanlarla çok uğraşmadan yolumuza bakmalıyız. Hedefimiz Mersin, hedefimiz Türkiye.

SORU: Genellikle söylemlerde hep birlikte hareket edilir ama pratikte de yerel yönetimler projelerini sizinle paylaşıyor mu?

– Paylaşıyor evet, beraber hareket ediyoruz. Bizden fikir alıyorlar ekipler projelerini sunmadan önce gelip bizimle paylaşıyor, Toroslarla birlikte küçük sanayi sitesi projelerimiz var. Bu konuda ihtiyacımız var dedik olumlu yanıt aldık ve beraber çalışıyoruz. Büyükşehirle ayrı çalışıyoruz. Akdeniz’le aynı şekilde. Değişik çalışmaları birlikte yapabiliyoruz. Ayrışmadan aynı yöne doğru hareket edebiliyoruz. Bu da bizim için çok kıymetli.

SORU: Sanayi Bakanlığı SEGE Raporunu açıkladı. Mersin en gelişmiş 25. İlken 13. İl oldu. Bu gelişmişlik nasıl oldu? Yükselişinin öyküsünü anlatır mısınız?

– 2023’te göreve geldiğimizde Mersin’e inanıyoruz. Mersin bir Barcelona olma yolunda hızla ilerliyor demiştik. İnsanlar beklenti içinde değildi, piyasalar da kötüydü ama biz arkadaşalar tünelin sonundaki ışığı görüyoruz, Mersin çok hızlı bir ilerleme kaydedecek, koşa koşa gidip Türkiye’nin hızlı ilerleyen illerinden birisi olacak demiştik.

– 8 Ana başlık var sosyo gelişmişlik endeksinde. Bunun içinde demografik yapı var eğitim düzeyi var, istihdam var, sağlık, rekabetçilik, mali yapı var. Ulaşım gibi maddeler var. Hepsi üst üste konunca 81 il içinde 25. sıradan 13. sıraya çıktık. 12 sıra birden yükselme kaydettik. Şehrin dinamikleri birlikte çalışarak bu organizasyonu yaptı. Mersin yaşanabilir bir şehir haline geldi.

– Konya 14’üncü sırada. Çevremizdeki illere bakınca, Kayseri 17’nci, Adana 22’nci Antep 30’uncu sırada. Hep bahsediyoruz Antep, Konya, kayseri böyledir diye. Bizim yaşanabilir bir şehir olduğumuzu anlatmamız için de önemli. Hatta sadece yaşam standartlarına bakınca biz mali yapıya, rekabetçilik ve ulaşılabilirlik açısından da 8’inci sıradayız. Bu da bizim için büyük bir avantaj. Bu da Mersin’in daha da büyüyeceğini gösteriyor. Biz en kısa sürede, tahminen 3-4 sene içinde 13’ten 5’inci sıraya yükseleceğiz.

– Havaalanının bitmesi, hızlı trenin başlamasıyla ilk sıralara oynayacağız. Herkesin hesabını buna göre yapması lazım. İş dünyası kendisini buna hazırlasın. Herkes çalışsın, mutlu olacağı, keyif alacağı, zengin olacağı işlerle uğraşsın. Bu tüm şehre yansıyıp tüm kent mutlu olacak.

SORU: ASCAME’deki rolünüz nedir?

– ASCAME’de 22 ülke, 250 şehir ve 300 ticaret sanayi odasının bağlı olduğu bir oluşum. Akdeniz’e sınırı olan ülkelerden kurulu. Burada birlikte hareket edelim mantığıyla kurulmuş 300 TSO’nun bir arada olduğu birlik. Biz burada bilgi ve iletişim kurulu başkanlığını yapıyoruz.

– Göreve geldiğimizde iklim değişikliğine dikkat çektik. Bu değişiklik en fazla Akdeniz ülkelerini ilgilendirecek. Bu nedenle iklimle ilgili birlikte bir çalışma yapmalıyız dedik. İklim değişiyor, su bitiyor, Akdeniz bitki örtüsü deseninde değişiklikler oluyor. Bu sorunları birlikte çözmemiz lazım dedik ve herkesin çok ilgisini çekti. Bu yıl iklim ve su ile ilgili özel bir komisyon oluşturuldu.

– Taşımayla ilgili, Çin’le ilgili sorunları nasıl çözeceğiz, yeni oluşum, teknolojik dönüşüm, yapay zeka, iklim değişikliği, Akdeniz’deki limanların durumu, limanların ortak hareket etmesi lazım. Bırakın Adana’yı İtalya ve Mısır ile birlikte hareket etmemiz lazım. Çin, Pire limanını aldı biz ne yapmamız lazım bunların hepsini ortak planlayarak birlikte büyümemiz lazım. Birlikte büyüyebileceğimiz çok güzel bir organizasyon. TSO’lar gibi üniversitelerimiz ortaklıklar yapacak meteorolojiler ortaklıklar yapacak, tarım komisyonları, sanayicilerimiz ortaklıklar yapacak. Limanlar ortaklık yapacak. Birlikte hareket edecek.

SORU: Sık sık ekonomi ataşelerini ağırlıyorsunuz. Bu görüşmelerde neler konuşuluyor?

– Mersin bir dış ticaret kenti. Burada zamanında 12 konsolosluk temsilciliklerle 20’ye yakın dış temsilcilikler vardı. Biz Mersin’i yeniden konsoloslukların kenti yapalım istiyoruz. Avrupa büyükelçilikleri gelsin, Asya’dan gelsin. Tekrar burada bu konsolosluklar kurulacak. Geçen Adana Amerikan konsolosluğunun kokteyli vardı. Mersin’den bir yer almanızı tavsiye ediyorum hızlı büyüyor, yer fiyatları çok yükselecek konsolosluğunuzu Mersin’e taşıyacaksınız, biran önce önleminizi alın yarın bir gün yer bulamayacaksınız dedim. Mersin konsolosluklar kenti olacak. 184 ülkeye ihracat yapıyoruz, çok ciddi bir potansiyelimiz var. Bir dış ticaret kenti ve bunu fazlasıyla hak ediyoruz. Bir bir büyükelçilikleri buraya getirme hedefimiz var.

– ASCAME’ye gittiğimizde Nisan ayında yapacağımız büyük zirveye ASCAME’deki tüm ticaret ve sanayi odalarını da davet ettik. Gitme sebeplerimizden birisi de buydu.

SORU: Limon ihracatına geçen aylarda yasak gelmişti ama bu yasağın kalkmasında ciddi bir rol aldınız. Güçlü bir lobi çalışması yürütüldü. Sonuç alıcı, bu işin muhatabı olan lobi oluşturabilecek kime görev düşüyorsa yayınımızdan çağrı yapın.

– Yıllar önce kurduğumuz platformlarımız vardı. Tarım platformunda çok güzel dostluklarımız oluştu tüm kurumlarla. Sadece Mersin değil Adana’daki birliklerle çok yakın ilişkilerimiz vardı. Limona yasak geldiğinde hemen bir toplantı yapalım dedik. O an tüm ekipleri topladık. Adana’yı çağırdık, çiftçi birliklerini davet ettik: Antalya’yı davet ettik ama onları direkt Ankara’ya çağırdık. İhracatçı birliği bağlantılarımızla Türkiye genelindeki ihracatçılarla dostluklarımız var. Çağırınca sabah aradık öğlen geldiler.

– Vekilimiz de Ticaret Bakanını arada o da Dubai’deydi saat 2’de Ankara’ya çağırıldı. Ertesi gün sabah 11’de toplantıyı yaptık. Bizim bölgemiz için limon çok kritik. Adana ile birlikte olduk. Vekilleri, üreticileri, odalarımızla birlikte çıkartma yaptık. Bakan karşısında bizi gördü. Daha dün yasaklamış bugün vekillerimizle birlikte herkesi karşısında gördü, siyasi parti fark etmeden hep birlikte bu mücadeleyi verdiğimizi anladı. Üreticiler buradan isyana başladı. Birlik ve beraberlik içinde bakan bize söz verdi. Bu birlik ve beraberliği korursak çok güzel sonuçları oluyor.

– Bu şekilde bir çalışma daha oldu. Ticaret Bakanımızın da katıldığı bir zirve yaptık. Bu zirvede de tüm kurumlarımız, ticaret ve sanayi odası, deniz ticaret odası, borsa, esnaf, odası, akib, valilik, büyükşehir belediyesi içinde olduğu öyle bir zirve yaptık ki 1500 kişi geldi. Mersin’in tek vücut olduğu bir durumdu. Ticaret Bakanı geldi bu kadar kalabalık beklemiyordu şok oldu. Mersin bir de dersini çalışmış olarak geldi. Kentin tüm sorunlarını bu çok önemlidir. Türkiye’de ilk kez bu proje yapıldı, Ticaret Bakanımızın desteğiyle. Tüm sorunlar lojistik, tarım, sanayi hep birlikte sorunlarını tespit etti. Bu sorunların tespitiyle tüm bakanlıklar ticaret bakanlığı bünyesinde sorunlara çözüm getirdi. Sonra ticaret bakanı buraya geldi ve belirlenen sorunların çözümüyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bu da bizim için çok kıymetliydi.

– Ticaret Bakanı bizden sonra Kayseri’ye gidip Mersin’de yapılan çalıştayı anlattı. Örnek oldu. Bakanlar kuruluna sunacağım dedi. Türkiye’de diğer şehirlerde bundan sonra bu model uygulanacak dedi. Bu çok kıymetliydi. Bizim lobiciliğimizi gösteren bir çalışma. Ankara’da herkes Mersin’i konuştu.

SORU: Güzel sonuçlar alabildiğimizi de görüyoruz. Peki neden Mersin lobisi her zaman bir araya gelemiyor?

– Geldiğimizden beri bir olumsuzluk yok. AKİB ile borsa, MDTO, ilçelerle, derneklerle projeler yapıyoruz. Çok güzel diyaloğumuz var. Büyükşehir, Valilikle birlikteyiz bence oldu.

– Şu anda Odak Mersin Çalışma Kurullarımız oluşuyor. Tüm Mersin’in sorunları lojistik, tarım, turizm, sanayi, melek yatırımcı, çevre aklınıza gelen ne varsa kurullar oluşturuldu. Bu kurullarda kentin sorunları tek çatıda birleşecek. Valilik bünyesinde çözebildiğimizi yerelde çözemediğimizi valimiz ve vekillerimizi de alarak Ankara’da çözeceğiz. Herkes bir dosya ile Ankara’ya gitmeyecek artık. Bu da beraberliğimizi gösterecek.

SORU: Geçmişte tanık olmadığımı bir çalışma daha sizin döneminize denk geldi. Valilerimiz gelip mecliste çalışma anlatıyor bunu nasıl başardınız.

– Bu, valilerimizin de aktif olmasından kaynaklanıyor. Devletimizin de çok güzel yatırımları var. Bu yatırımların da paylaşılması lazım. Diyaloglar da iyi olunca bunun Meclisle mersinle paylaşılmasını istiyoruz. Herkeste çok güzel uyum var.

SORU: Son zamanlarda sanayi odası kurulma çalışması söz konusu. Kurulsun ne olacak? Bu, kent için kazanım değil mi? Neden karşı duruyorsunuz?

– Kurulsa zenginliktir tabi. Mersin doğu mersin batı mersin olarak ayrılsın, herkes ayrılsın, küçük olsun benim olsun kültürü vardır ya biz bunu çok istemiyoruz. Kurulmasının bize değil, Mersin’e sanayiciye zararı var. Eğer faydalı bir şey olsa biz isteriz. Sanayici için faydası olduğunu bilsek bin üye bizden gitse çok sıkıntı yok ama birliğimizde ama sanayicinin gücünde azalma olacak. Güçler azalmasın diyoruz. Faydalı olacağını bilsek ayrılalım deriz. Kendimiz isteriz, destek veririz. Ama ayrılınca çocuk daha yürümeyi bilmiyor. 7 yaşındaki çocuğu bırakırsanız araba çarpar. Adana, Konya, Kayseri’de var.

– Türkiye’de 367 tane oda borsa var. 12 tane de sanayi odası var. 12 Sanayi Odasından bir tek İstanbul Sanayi odası güçlü ve etkin. Büyük İç Anadolu’daki odalarla da konuşuyorum. İmkan olsa da birleşsek diyorlar. Bizden daha güçlü sanayici grupları bunlar.

– Sanayi Odası kurulsun diyorlar. Biz gelişmişlik olarak 13. sıradayız. İhracat olarak 7’inci sıradayız. Konya 14. Sırada, Kayseri 17’de ki bunlarda sanayi odaları var Adana 22, Antep 30’uncu sırada. İhracat tarafına bakınca Türkiye’de en fazla ihracat yapan illerin başında geliyoruz. Antep 9’da. Adana 13’üncü sırada. Konya ihracatta 16, Kayseri 17’inci sırada. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak 3’üncü ya da 4’üncü sırada. Güç birliği yapmak zorundayız. Ne dedik, biz Mersin tek güç olması lazım. İmkan olsa Çukurova olarak birleşelim diyorum. Valiye teklif ettim. Dedim birleştirelim büyükşehiri, odaları, Çukurova’nın olsun ve yumruğu vurunca Ankara’da etkili olsun. Herkes kendi türküsünü çağırmaması lazım. Çukurova bizim için önemli.

– Kurulma şansı yok. Eylül ayında kuracağız, ekimde kuracağız dediler, Ekim’de, Kasım’da 2027’de olmayacak. Sayı olarak uygun değil. Bin üye olunca oluyor ama elimizdeki kapasite raporuyla Anamur’dan Tarsus’a kadar teknik olarak uyan sayı yeterli değil.

– Şu anda sanayicinin krediye ulaşması lazım. Teknoloji dönüşümünü sağlaması lazım. Yeşil dönüşümünü sağlaması lazım. 2026’da karbon vergisi gelecek.

– Birlikte her zaman bereket var. Güç birliği önemli. Burada güçlü bir ekibimiz var. Kalabalık bir proje ekibimiz var. Sanayi odasında bu kadar kalabalık ekibi kaldıramazsınız: Hem bize hem sanayi odasına üye olacaksınız. Anamur’daki bir kişi işini Anamur’dan çözüyor Sanayi Odası kurulunca Mersin’e gelmek zorunda. Her ilçeye bir personel verecek olsanız bin kişinin aidatlarıyla döndüremezsiniz. Bu kadar zengin değiliz. Bu kadar zengin olsak da her sektör kendisine bir oda kursa.

– Sanayi odak kurulumuz var işi sadece sanayinin sorununu çözmek. Tarım odak kurulunun işi sadece tarımın sorunlarını çözmek. Ayda bir gündemli toplanıp sorunları çözebiliyoruz. Teknopark, KOSGEB, büyükşehir, il ticaret müdürü, sanayi müdürü geliyor, kurumlardan geliyorlar, büyük firmalar geliyor, meslek okulundan geliyorlar, İŞKUR geliyor. Ayda bir kez geliyor bir sorun varsa sorunu orada anlatabiliyorsunuz. Sanayi odası kurulunca ne değişecek. Biz oda olarak ne yapamıyoruz ki sanayi odası kurulunca yapılacak. İnsanlara koltuk çıkartmak değil. Bu odada verimlilik çalışıyoruz biz. Odayı kurduğunuzda sürekli çalışması lazım. Bu kadar zengin bir ülke değiliz. Demokratik haklarıdır saygı duyuyoruz. Kızıp küsmüyoruz.

SORU: Geçenlerde Ankara’da MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi ziyaret ettiniz. Mersin kamuoyunda bir heyecan ve merak yarattı. Terörsüz Türkiye projesi var onun için mi oradaydınız?

– Terörsüz Türkiye bizim bölgemiz için de çok önemli. Biz iş dünyasının tutumunu da anlatmak için, bu konudaki desteklerimizi bir meslek örgütü olarak da bunu anlatmak için yanına gittik Hamit Başkan ile birlikte. Bu olaylar ekonomik yönden bize de zarar veriyor. Bizim bir tane Türkiye’miz var ve bu ülkemizi en iyi şekilde yönetmemiz lazım. Ülkedeki huzur bizim için en önemli şey. Huzurla, projelerimizle ülkemiz için çalışmalıyız. Bunun fikir babası Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmek istedik. Şimdiye kadar bu konuyla ilgili 40 yılda, 500 milyar dolara yakın para harcanmış. Bu paranın bu konuda harcanacağına ülkenin yaşam standartlarını iyileştirmek için, Doğu’nun gücünü artırmak için kullanılabilir. O zaman tüm ülkenin ekonomik yönden gelişmişliği sağlanacak.

– Siz ticaret odasısınız ne işiniz var siyasetle denilebilir ama bir huzur var, ikinci ekonomik kaybımız var. Ekonomik kayıptan dolayı insanlar şehirlerini bırakıyor, terörden dolayı, sorundan dolayı, istihdamdan dolayı şehirlerini bırakıyor. Fabrika kurulamıyor oralara, şehir değiştiriyorlar. Herkesin şehrinde mutlu olmasını sağlayacak yapılar kurulmalı. Sosyo ekonomik açıdan zengin, istihdam sağlayacak, yaşanabilecek şehirler olduğunu düşündüğünüz zaman, Doğu’da, Güneydoğu’da, İç Anadolu, Karadeniz’de herkese yaşanabilir kentler sunabilirsek göç de olmaz sorun da olmaz.

– Mersin küçük bir Türkiye. Tüm bölgelerden burada yaşayanlar var. Terörsüz Türkiye’nin olumlu yönü bize de olumlu yansıyor. Bu konuda yanlarında olduğumuzu söyledik.

SORU: Sayın Devlet Bahçeli sizi nasıl karşıladı?

– Çok olumlu karşıladı. Devlet Bahçeli ile ilk kez 40 dakika sohbet ettik. Yoğun çok vakit ayıramaz denmişti. Sağ olsun Levent vekilimizin organizasyonuyla gidildi. Sayın Bahçeli’nin bu süreci çok önemsediğini gördük. Gözündeki ışığı da gördük.

SORU: Çok radikal çıkışlar yaptı.

– Radikal çıkışlar yapıyor. Onun heyecanını gördük ve bizi çok etkiledi. Süreci başından, TBMM’den başsağlığı dilemesinden başlayıp silah bırakma aşamasına kadarki tüm süreci tek tek hafızası inanılmaz temiz, o kadar güzel anlatıyor ki her şeyi tüm ayrıntısıyla anlattı. Bizi çok iyi dinledi. Bizim oraya gitmemizi ilk kez bir meslek örgütünün, Mersin’in oraya gitmesi mutlu etti. Tüm gazetelerde bizim yayınımız yapıldı.

– Çocukların mutluluğunu gördüğünde duyduğu heyecanı anlattı. Biz de onun bu mutluluğunu görüp daha da genele yaymak istediğini görünce tamam dedik bu iş bitmiş. Süreci çok güzel anlattı. Süreçle ilgili bundan sonra da güzel şeyler olacağını, cumhurbaşkanımızın da desteklediğini ve süreci bire bir takip ettiğini söyledi.

– Ben öneride bulundum. Malazgirt’te silah bırakma sürecini yapalım bizler de gelelim çadırlar kuralım, büyük bir şenlik halinde olsun dedik. Onu da şartlar uygun olmadı ama dedi sürece çok hakim çok istiyor. Devamı olacağı için bu süreci biz de desteklediğimizden her zaman beklediğini söyledi. Bırakmak istemedi. Bu karşılaması, samimiyeti çok mutlu etti. Levent Vekilime de teşekkür etmek istiyoruz.

SORU: Devlet Beyin savunduğu Türk milliyetçiliği, ülke için hep birlikte hareket etmek. Yoksa ırkçılık değil aslında.

– Devlet Bey’in söylediği de bizim hiçbir zaman oy kaygımız olmadı. Bizim derdimiz devlet dedi. Bu sürecin olması Türkiye için çok önemli, ülkenin geleceği için önemli. Türkiye çok önemli bir yerde duruyor. Geçmişteki savaşlarımızda ne Türk’ü ne Kürt’ü hep beraber yan yana yatmışlar, savaşmışlar. Bizi ayırmak için çok mücadele oldu. Biz hiçbir zaman ayrılmadık. Biz uzun yıllar bir mozaik gibi beraber devam ettik. Artık biz mermerleştik. Kalıcı hale geldik. Kıymetli olan bu yatırımları sadece devletten beklememek. Devlet teşvikler veriyor, işadamları olarak o bölgenin insanları, bizler de buralara yatırım yaparak her şeyi devletten beklemeden yatırımlarla bu bölgeleri yeşertmemiz lazım.

– Eşimle birlikte Artvin’e gitmiştik oradan Kars, Muş, Bitlis, Ahlat, Bingöl her yeri gezdik. Dün Ulaştırma Genel Müdürüyle birlikteydik ona teşekkür ettim. O kadar güzel yollar var ki? Batıdan çok daha keyifli gezdik. Terörsüz Türkiye modeline insanlar başlamış. Süreç çoktan başlamış.

SORU: Hiç tepki aldınız mı Sayın Bahçeli ile görüştüğünüz için?

– Hayır, aksine tebrik eden çok oldu. Bizim derdimiz memleket, sevdamız memleket. Doğusuyla batısıyla tüm insanımızı seviyoruz. Herkesin eşit şartlarda gelişip büyümesi lazım. Bu beraberliği sağladığımızda, yatırımlar arttığında Türkiye, Anadolu çok kıymetli. Bu gücümüzü ortaya çıkarırsak ki çıkaracağız. Gabar’da petrol 100 bin varile doğru çıkacak, altın madenlerimiz var, yer altı kaynaklarımız var. Yüksekova Oda Başkanıyla konuşuyoruz dağlardaki bakir turizm yerlerine davet ediyor. Erzurum’da da konuştuk. Artık tüm turizm Doğu ve Güneydoğu’ya akacak hazırlıklı olun. Hepimiz bu kültürleri merak ediyoruz. Ben Bitlis’in bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. Cevdet Yılmaz ile konuştuğumuzda tebrik ettim. Onun büyük destekleri var. Modern bir şehir olmuş.

– Bizim bu yaptığımız çalışma, güç birliği yapınca İran; Irak, Suriye’ye yansıyacak. Biz Çanakkale savaşında yedi düvele başkaldırdığımızda ne oldu? Yeni Zelanda bağımsızlığını ilan etti. Avusturya bağımsızlığını ilan etti, Hindistan ayaklandı. Bu çok kıymetli. Bir nokta atışı, tüm coğrafyamızı düzene koyacak. Bu sınırlar gelişecek, dostluklar artacak.

– Onun için söylüyorum bizim ayrışma gibi lüksümüz yok. Tüm bölgelerle Suriye, İran, Irak hep birlikte nasıl hareket edebiliriz. Biz 300 tane ticaret ve sanayi odasıyla uluşmaya, tek çatı altında birleşmeye çalışıyoruz. Ayrışma gibi bir durumumuz yok.

SORU: Terörsüz Türkiye’yi savunuyorsunuz ama bu işin çözüleceğine inanıyor musunuz?

– Ben çözülmüş olarak görüyorum. Kesinlikle bitti. 2 ay oldu Doğu seyahatinden geleli. Malazgirt ovasını bulamadım müzeyi ziyaret ettim. Ahlat’ı ziyaret ettim. Ova’yı göreyim dedim. Yoldan birisini aldım tesadüf muhtar çıktı. Bu konuyu konuştuk bitmiştir dedi. Doğu ve Güneydoğu’da artık süreç sağlanmış.

– Bir de oda olarak bir doğu temaslarımız oldu onu da anlatayım. Malatya- Elazığ ve Tunceli seyahatimiz vardı. Önce kardeş odamız Malatya TSO’ya gittik. Yönetim kurullarıyla görüştük. Oradan Elazığ’a gittik onlarla işlerini ticaretlerini konuştuk. Bundan sonra ticaretlerinde nasıl bir artış olacağını, bu işte en mağdur illerden birisi Tunceli’ydi. Terör nedeniyle çok çektik dedi. Daha önce Devlet Bahçeli’yi biz burada taşladık ama şimdi gelsin biz burada güllerle karşılayacağız dedi. Bu, sürecin ço5k iyi bir noktaya geldiğini gösterdi. Bu işin geri dönüşü yok artık dedi. Bunu bozmak isteyenler olacak ama bunları görmemek lazım. Sağlam temellerle devam etmek lazım. Torunlarımız için bu sürece hep birlikte sahip çıkmamız lazım. Herkes kendisini ona göre hazırlamalı.

– Özellikle Doğu ve Güneydoğu çok bakir. Herkesin gitmesini öneriyorum. Hayvancılık sektörü çok iyi durumda, yatırımlar yapılabilir. Turizm olarak acentelerimize sesleniyorum oralara gitmeleri lazım. Mersinle bağlantı yapmak lazım. Adana – Mersin hızlı trenimiz sonrasında Urfa oradan Irak’a gidecek Irak Limanı Bander Abbas’tan buralara çok fazla lojistik yükler gelecek. İpek Yolu’nun tekrar canlanması projeleri var.

– Hemşericilik zarar verir. Sizden o kadar bizden bu kadar olsun denmemeli. Hepimiz biriz. Liyakatli çalışalar yapmalı bu konuda hassas davranmamız lazım. Kime ne görev düşüyorsa herkes o görevi yapması lazım. Yanlış yapanı uyarmamız lazım. Hepimiz Mersinliyiz.

– Bizim ana merkezimizden bir tanesi de Mersin İdman Yurdu’dur. Hepimizin Mersin Mersin diye bağırdığımız tek yer maçlar Adıyamanlısı da Niğdelisi de Bingöllüsü de Mersin diye bağırıyor.

SORU: Spor kulüplerini desteklemek sadece sloganlarla olmuyor? İlişkileriniz nasıl?

– Yanlış anlaşılmalar var. Biz Mersin’i bir bütün görüyoruz. Hiçbir şey bizi bir başka şeyden vazgeçiremez. Mersin İdman Yurdu belli bir zümrenin takımı değil. Tüm Mersin’in takımı. Mersin’in marka değeri. MİY’in son zamanlardaki durumları, değişimler oldu sahipsiz kaldı. Gece uykularımız kaçtı. Aramadığımız yer kalmadı. Servet Başkanı ve yönetimi olutu tebrik ettim. Zor şartlardan takımı aldılar ve bu takımları en azından iyi duruma doğru getiriyorlar. Bu büyük bir nimet bizim için. Herkesin desteklemesi lazım.

– Maçlara son zamanlarda gidemedim önceden maçlara da gidiyordum. Basket maçları da bizim için önemli. Mersin tam bir spor kenti oldu. Son zamanlarda Oda yardım yapacaktı yapmayacaktı söylemleri oldu. Bu konuları basın önünde konuşalım istemiyoruz aslında. Bizim oda ve borsaların kanunen spor kulüplerine destek verme imkanımız yok. İmkanlar ölçüsünde kendi bütçelerimizden ödeyerek hareket ediyoruz. 1-2 deplasmanı verebilir miyiz diye konuşmuştuk. O zaman Muş deplasmanını verebiliriz dedim. Sadece Muş olursa almayalım biz tümünü istemiştik dendi. Yanlış anlaşılmalar olabilir MİY her zaman bizim en kıymetlimiz olmaya da devam edecek. Küsme durumu yok. Hep söylüyoruz ya aynı yöne kürek çekmeliyiz. Biz herkesin çatı örgütüyüz ama hadi çıkaralım para verelim durumu kanunen olmuyor. Kendi imkanlarımıza göre veririz. Üyelere de söyledik kombineler alın destek verin dedik.

– Altyapıyı güçlendirmek için bakanlarla görüşüyoruz. Dezavantajlı bölgelerde yeşil sahalar kurularak çocuklar yetiştirilebilir. Her ilçeye halı saha yapılarak destek verilebilir. MİY’e altyapı imkanı sunulursa oradan kira gelirleri olabilir. Bizim de yapabileceklerimiz sınırlı. Bir tane açıklama yaptık MİY’i seviyoruz, başarılarının devamını istiyoruz, elimizden gelen ne varsa yapmaya da devam edeceğiz dedik ama Oda olarak imkanlarımız sınırlı. Bu şehri ayrıştıracak işler yapmamak lazım. Hepimiz hata yapabiliriz, eksik olabilir ama açıklamaları çok dikkatli yapmak lazım. Bu konuları tüm basınla konuşmaya gerek yok kamuoyunu meşgul etmeyelim. Basın üzerinden sanayi odası konuşmayalım. Mersin’in projeleriyle konuşulması lazım. Diğerleri kendi içimizdeki konular kendi aramızda konuşabiliriz. Mersin iyi konularla anılsın.

SORU: Eklemek istediğiniz var mı?

– Mersin’de yaşamak keyif veriyor: Şehrimize inanalım. Dinamik bir şehirde yaşadığımızı hatırlayalım. Ekonomiyle ilgili zor süreçler yaşıyoruz ama bu süreçler geçecek, sağlığımıza dikkat ederek işimizin başında durup verimli çalışarak şehrimize ve kendimize inanarak devam edersek aynı yöne kürek çekersek Mersin’i uçururuz. Hep beraber mutlu oluruz. Ankara’dan çok iyi takip ediliyoruz. Hedefimiz yaşanabilir kentler arasında 13’ten 5’e çıkmak sonra da ilk 3’e girmek.