Nöbetçi Eczaneler
Bu Ülke’nin yakın geleceğindeki en büyük tehlike susuzluk ve kuraklıktır.
Hal böyle iken, bu sorunun çözümüne dair hiçbir çaba ve gayret yok.
Yönetme mevki ve sorumluluğunda olanlarda da yok, yönetmeye talip olanlarda ve yönetilenlerde de yok.
Susuzluk ve kuraklıkla boğuşarak mı Türkiye Yüzyılına girecek Ülkemiz?
Hiç kimse kusura bakmasın!
Biz bu anlayışla hareket edersek, on, on beş yıl sonra değil sulama ve temizlik suyu, içme suyu bulmakta dahi zorluk çekeriz.
Çünkü Ülkemiz hızla kuraklaşıyor ve yer altı suları çok aşağılara çekiliyor. Bu gerçeği görmemek için kör olmak lazım.
Peki, bu sorunun çözümü yok mu?
Var elbet!
Anadolu’nun ortası, Karaman’dan Kızılcahamam’a, Kütahya’dan Tunceli’ye kadar tamamen bozkırlarla kaplı.
Büyük bir ağaçlandırma seferberliği başlatıp, bozkırlarla kaplı olan bu Bölge’yi süratle (üç, beş yıl içinde) ağaçlandırmamız lazım.
Ağaçlandırırken de bölge şartlarına uygun olan ağaç türlerine öncelik vermemiz lazım.
Ayrıca, bu bölgede sulu tarım yapma ve büyükbaş hayvan yetiştirme ısrarından vazgeçip, küçükbaş hayvan yetiştirmemiz lazım.
Bir büyükbaş hayvan günde 50-60 litre su içer. (Bu miktar, süt ineklerinde çok daha yüksektir.)
Bir büyükbaş hayvan günde 50-60 litre su içiyormuş, bu ne ya.
Sadece su içmekle kalmaz, suyu gerektiren mısır, yonca, şeker pancarı vb. gibi yemlik bitkiler de ister.
Susuz bir bölgede sulu tarım yapmak ve günde 50-60 litre su tüketen büyükbaş hayvan yetiştirmek akla ziyandır.
Bizim, bu bölgede sulu tarımdan vazgeçmemiz ve bölgenin doğasına uygun olan koyun ve keçi yetiştirmemiz lazım.
Bütün bu tedbirlere ilave olarak, Hakkari Bölgesi’nde de büyük barajlar yapmamız lazım.
Hakkari, engebeli arazi yapısı nedeniyle su tutma (su depolama) kapasitesi en yüksek olan ilimizdir.
En fazla kar yağışı alan illerimizin de başında gelmektedir.
Bu Bölge’de depolayacağımız suları, tıpkı petrol nakleder gibi borularla batıdaki illere taşıyacak projeleri hızla hayata geçirmemiz lazım. Aksi halde, susuzluk da kuraklık da Ülkemizin kaderi olur.
Güzel Ülkemizi bu duruma düşürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.
Görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyen İktidarın da hakkı yoktur, meseleye seyirci kalan muhalefetin de…
Dağlarının korunmuş ormanlarla kaplı olduğu ve su kaynaklarının verimli ve bilinçli kullanıldığı yemyeşil bir ülkede varlık ve bolluk içinde yaşamamız umut ve dileğimle esen kalın!