Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çakır: “Enflasyon ve düşük kur sanayi ve ihracatı zorluyor”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, CNBC-e kanalında Meryem Kenan’ın sunduğu Para Ekranı programında sanayi verilerini değerlendirdi.

SORU: Sanayi tarafında rakamlar neye işaret ediyor? Yıllık bazda yüzde 2.2 artış, aylık bazda azalış görüyoruz. Ekim verileri ne söylüyor?

– Bu verileri 3. çeyrek olarak almakta fayda var. Bizim 4.2 büyüme beklentimiz varken 3.7 büyüme sağlandı. Bu büyümeyi tetikleyenlerin ne olduğunu incelersek, GSYH içindeki 13.9 oranıyla inşaat lokomotif olmuş. Sanayinin payı yüzde 6.6 gibi düşük bir düzeyde kalmış. Tarımda da yüzde 12.7 gibi düşme var. Hizmetler sektörü de yüzde 6.3’le devam ediyor.

– İnşaat sektöründeki artışın nedenleri son dönemde yaşanan deprem hareketi. Tarımdaki düşüş ise kuraklık ve donla ilgili. Ama tek bir aya ya da yıla bakarak yapılacak değerlendirmenin sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Bu nedenle 2025 ile 1995 yılları arasında bir karşılaştırma yapmanın sektörlerin hangi yöne doğru ilerlediğini daha net ortaya koyacağına inanıyorum.

– Tarımın 1995’te GSYH’dan aldığı pay yüzde 12.7’yken şu anda bu oran 6’ya düşmüş. Sanayinin 1995’te GSYH’dan aldığı pay 31.6’dan bugün 20.4’e düşmüş. Burada ciddi düşüş var ve bunda imalat sanayi başı çekiyor. İmalat sanayi 1995’te GSYH’dan yüzde 28.4 pay alırken bugün 17,4. Aşağı iniş var.

– 2021’de pandemide tedarik zincirleri kırıldığında sanayide güzel bir ivme yakalanmıştı. Hızlı büyüme avantajı sağlandı ama bunun devamı maalesef gelmedi. İnşaat sektöründe inişli çıkışlı düzenlemeler var. Kritik nokta hizmetler sektörü. 1995’te GSYH’dan hizmet sektörünün aldığı pay yüzde 55.7 iken şu anda 73.5’e yükselmiş. Başta finans olmak üzere hizmetler sektörü yüzde 73 artmış. Bu artış da tarım ve sanayiyi köşeye sıkıştırmış. Bu da bizim sanayimizin maalesef küçüldüğünü gösteren bir düzen.

– Türkiye 1,5 trilyon dolarlık büyük bir ekonomiye sahip. Sıkı para politikalarıyla enflasyon ve ekonomideki bazı sorunlar kontrol altına alınmaya çalışılıyor, disipline ediliyor bunu da destekliyoruz. Buna rağmen ekonomide direnç var. 3.7 büyüme sağlandı. Taleple bu işi çözemedik arzı artırmamız gerekiyor.

– Reel kesime, üretim ve imalata destek verip katma değerli üretime döndürmeliyiz. Sanayi bizim için çok önemli. Ülkelerin büyümesi için sanayi politikalarının sağlam olması lazım. Sanayinin olması, nitelikli istihdamı da artırıyor. Bu da bizim için önemli bir süreç.

SORU: Enflasyon konusunda neler söylersiniz?

– Enflasyonun yüksek olması sanayicinin girdi maliyetlerini ve işçilik rakamlarını yükseltiyor rakip ülkelerle rekabet edemiyoruz. Düşük kur politikası da sanayinin ihracat bölümünün sıkıntıya girmesine neden oluyor.

– Finansa erişim de zor. En büyük sıkıntı. Sanayicimizin ihracatını devam ettirmesi lazım. Burada önemli bir politika, stratejilerle yol haritası oluşturmalı.

– Dün tekstil ihracatçılarının toplantısına katıldım ve ciddi kayıp var. İstihdam kaybı var, tekstilciler ülke değiştiriyor. Bunu doğru politikalar, stratejilerle yol haritası oluşturarak çözmeliyiz. Tekstil hem ülkemiz hem de şehrimizi çok ilgilendiriyor. Doğru yön vermeliyiz. Katma değerli üretime dönmemiz lazım. Teknoloji seviyemiz düşük ve orta segmentte bunu yüksek seviyeye çıkarmalıyız. Bunu da KOSGEB ve TÜBİTAK destekleriyle sağlamalıyız.