Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘BÜTÇE EMEKLİNİN HAKKI!’

Yurttaş Birlikteliği’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen “Emeklilerin ve Emekçilerin Bütçe Hakkı” mitingi

Yurttaş Birlikteliği’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen “Emeklilerin ve Emekçilerin Bütçe Hakkı” mitingi öncesi, çok sayıda sivil toplum kuruluşu, sendika ve siyasi parti Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde bir araya geldi.

Tandoğan’da bir araya gelen kalabalığa hitap eden Yurttaş Birlikteliği Platformu Sözcüsü Avukat Şenal Sarıhan, “Ülkenin yüzde 10’unu dahi oluşturmayan bir kesim bizim emeklerimiz ve çabalarımız üzerinden bizden yüz bin kat çok daha iyi koşullarda yaşıyorlar. Ben biliyorum torunlarınız varsa onlara artık çikolatalar alamıyorsunuz. Ekmeklerin fiyatları arttı ama evimize giren ekmeğin miktarı azaldı” dedi.

Sarıhan, şunları söyledi:

“Ülkenin yüzde 10’unu dahi oluşturmayan bir kesim bizim emeklerimiz ve çabalarımız üzerinden bizden yüzbin kat çok daha iyi koşullarda yaşıyorlar. Ben biliyorum torunlarınız varsa onlara artık çikolatalar alamıyorsunuz. Torunlarınız varsa onların canının çektiği bir meyveyi kilolarca taşıyıp eve alamıyorsunuz. Ekmeklerin fiyatları arttı ama evimize giren ekmeğin miktarı azaldı. Üniversiteye giden çocuklarımız varsa burs peşinde koşuyorsunuz. O burs bir tek kitap almalarına yarıyor ama o çocuklarımız barınmak, karınlarını doyurmak, beyinlerini bilgiyle donatmak istiyorlar. Eşinize onun istediği herhengi bir giyisiyi artık alamıyorsunuz. Evde iki kişi bile çalışsanız oturup hesaplar yapmak zorundasınız. Pazara çıktığınızda artık eskisi gibi pazarın en güzel saatini değil en ucuz saatini arıyorsunuz. Hatta acaba yerlere dökülmüş bir şey var mı diye bakıyorsunuz. Bu, bir ülkede yoksulluğun derinleştiğinin işaretidir.

 

“HANGİMİZİN EVİNE 90 BİN LİRA MAAŞ GİRİYOR?”

Yoksulluk sınırı bile 90 bin lirayken hangimizin evine 90 bin lira maaş giriyor? Bugün parlamentoda uzun bir zamandan beri bütçe görüşmeleri var. Bütçe hakkı, emeğin hakkı anlamına gelir. Çalışmanın karşılığı anlamına gelir. Emeğimizin hakkı ne yazık ki parlamentoda karşılanamıyor. ‘Şu Meclis’in duvarları çok kalın’ derdim. Sonra o duvarların içinde de kısa bir süre bulunma ‘şansım’ oldu. Orada da içerinin ve dışarının duvarlarının ses geçirebilmesi için halkın daha yüksek sesle, daha örgütlü mücadele etmesine ihtiyaç olduğunu her seferinde gördüm. Burada taleplerimizi ortak bir şekilde ifade etmek için bulunuyoruz. Yurttaş birlikteliği aslında bir ülkenin temelidir. Eğer yurttaşlar bir aradalığı örgütlü bir biçime dönüştürebiliyor, örgütleri arasında dayanışmayı güçlendirebiliyor ve hep birlikte seslerini yükseltebiliyorlarsa halk olmayı başarmış olurlar. İşte bugün emekli sendikalarımız, derneklerimiz, kadın erkek hep birlikte Tandoğan’dan Parlamento’ya sesimizi duyurmak için bir aradayız. Bu bir aradalığı daha da büyütmek gerekiyor.”

 

“BU BÜTÇE BİR AVUÇ SERMAYEDARA PARA AKTARMA BÜTÇESİ”

 

SOL Parti Sözcüsü İsmail Hakkı Tombul, “Bu bütçede emekçiler yok. Ama bu bütçe bir avuç sermayedara para aktarma bütçesi. Diyorlar ki; ‘kaynak yok’. Sorun kaynak sorunu değil, tercih sorunu” dedi.

Kamu hizmetlerinin ücretsiz olmasını istediklerini kaydeden Tombul, şunları söyledi:

“Bu bütçede emekliler yok. 17 milyon emeklinin yaklaşık 4 milyonu ayda 16 bin 881 lirayla geçinmek zorunda kalıyor. Oysa aylık kira ortalaması bile 28 bin lira. Bu bütçede gençler yok. Gençlerimizin üçte biri işsiz. Gençlerimiz bu ülkede geleceğini kuramıyor, yurtdışına gitmek için yol arıyor. Bu bütçede kadınlar, tarım üreticileri yok. Bu bütçede emekçiler yok. Ama bu bütçe bir avuç sermayedara para aktarma bütçesi. Biz diyoruz ki artık ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetine ulaşmak istiyoruz. Çocuklarımız nitelikli, bilimsel, laik eğitim almak istiyor.

Kamu hizmetlerinin ücretsiz olmasını istiyoruz. Diyorlar ki; ‘kaynak yok’. Sorun kaynak sorunu değil, tercih sorunu. Aslında kaynak var. Bize gelince ‘kaynak yok’ diyenler beşli çetenin vergilerini defalarca affediyorlar. İşte beşli çetenin vergilerini affetmezseniz bu ülkenin kaynaklarını hepimize harcarsanız yeterince kaynak var. Bu ülkeyi hepimiz için yaşanmaz hale getiren, karabasan gibi üzerimize çöken tek adam rejimine karşı itiraz ediyoruz. İtiraz edenleri gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar. Belediye başkanlarımız, gençler, öğrenciler, kadınlar cezaevlerinde ama susturamayacaklar. Hep birlikte bu tercihin sahibi olan bu rejimi tarihin çöplüğüne havale edene kadar birlikte mücadele edeceğiz.”