Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KADINLAR ŞİDDETE KARŞI SOKAKTAYDI

Mersin’de kadınlar Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kushimoto Sokağı’nda bir araya

Mersin’de kadınlar Mersin Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kushimoto Sokağı’nda bir araya gelerek yürüyüşe gerçekleştirdi. Ardından Özgecan Aslan Meydanı’nda basın açıklaması yapan kadınlar adına konuşan Naz Dere, “Bu sene de her sene olduğu gibi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününde meydanlardayız, yan yanayız. Bundan tam 64 sene önce Dominik Cumhuriyetinde diktatörlükle mücadele ettikleri için tecavüz edilip öldürülen Mirabel kız kardeşlerin yaktığı ateşle buradayız. O ateş ki her sene olduğu gibi bu sene de sokakları aydınlatıyor” diyen Dere, “Bizler her sene olduğu gibi bu 25 Kasım’da da kadın cinayetlerine, cezasızlık politikalarına, yoksulluğa, istismara ve LGBT+ fobiye karşı sokaklardayız. Bir kez daha AKP­ MHP faşist iktidarının karşısına dikiliyor ve hesap soruyoruz. Hatta trajikomiktir ki bu hesabı yine paramızla soruyoruz. Burada bulunan onlarca kadına, anladığımız kadarı ile cezayı yazan memur tarafından dahi yeri ve zamanı bile doğru bilinmeyen eylemler gerekçe gösterilerek para cezası uygulandı. Bir kez daha yinelemekte fayda var: Mücadelemizi ne para cezaları ne de başka şeyler engelleyemez. Bakın işte buradayız, yüzleriz!” dedi.

“Binlerce kadın işçi güvencesiz iş yerlerinde adeta ölüme mahkum edildi!”

“Bu sene 25 Kasıma kadın cinayetleri, LGBT+ fobi ve aile yılı adı altında emeğimizin, bedenimizin ve haklarımızın sömürülmek istenildiği bir düzen ile giriyoruz.” diyen Dere, “Erkek devlet ve cezasızlık politikalarından güç alan erkekler Rojin’i, Nejla’yı, Ayşenur’u, Ceren’i, İlkbal’i, Sevgi’yi ve daha onlarca kadını aramızdan aldı. Rojin Kabaiş gibi onlarca kadın arkadaşımızın ölümü intihar ve şüpheli kadın ölümü adı altında aydınlatılmıyor. 11. Yargı Paketi’ ile LBGT+’lere çeşitli bahanelerle hapis cezaları getirmek ve sağlık haklarının gasp edilmek isteniyor. Öte yandan nafaka hakkı tartışmaya açılarak, binlerce kadın işçi güvencesiz iş yerlerinde adeta ölüme mahkum edildi. Tüm bunlar ise iktidarın ballandıra ballandıra bitiremediği Aile Yılında gerçekleşiyor. Sizin öve öve bitiremediğiniz aile yılında binlerce kadın aile içinde istismar ve tacize maruz bırakıldı, yüzlercesi ailesi sayılan erkekler tarafından katledildi! Bir yandan kadın yoksulluğu daha önce hiç görülmemiş bir şekilde artarken öte yandan kadınlar ucuz ve güvencesiz işyerlerinde çalışmaya mahkum ediliyor.” şeklinde konuştu.

“Sadece bedenlerimizin değil emeğimiz ve haklarımızın da sömürülüyor!”

Dere şöyle devam etti;

“Tüm bunlar yetmezmiş gibi kadınları ne evlerinde ne üniversitelerde ne de işyerlerinde koruyamayan devlet en az 3 çocuk istemini yeniliyor ve bu doğumların ‘normal’ olmasını buyruk ediyor. Bugün burada yüzlerce kadın; kadın cinayetlerine, AKP­-MHP faşist iktidarına ve patriarkal kapitalizmin tüm beden ve emek sömürüsüne karşı bir arada ve kadın mücadelesi ile cevap veriyoruz. Kadın cinayetlerinin erkek devlet eli ile adeta teşvik edildiği, kadınların aile adı altında şiddet döngülerine hapsolduğu, sadece bedenlerimizin değil emeğimiz ve haklarımızın da sömürüldüğü bu sistemde kadın mücadelesini ve dayanışmasını yükseltmek için her sene olduğu gibi bu 25 Kasım’da da meydanlardayız. Biliyoruz ki eğer yan yana olursak güçlü oluruz ve gücümüzü ise örgütlülüğümüzden alırız. Kadın cinayetleri son bulana dek mücadelemiz bitmeyecek ve bu Kasım olduğu gibi her Kasımda da alanları doldurmaya devam edeceğiz. Unutmayın ki biz kadınlar, kararlılıkla erkek şiddetine karşı her zaman yan yana olmaya devam edeceğiz, İstanbul sözleşmesinden vazgeçmediğimiz gibi gökkuşağından da vazgeçmeyeceğiz, çünkü aşklarımız, bedenlerimiz, hayatlarımız bizim! Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın sosyalist feminist mücadelemiz”