Maneviyat erenlerinin Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda çok etkili rolleri olmuştur
Anadolu Erenlerinin temeli Horasan ekolüne dayanır.
Erenler Horasan’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Balkanlara giden öncü dervişlerdir.
Erenlerin Anadolu’nun Türkleşmesine, İslamlaşmasına ve fethine zemin hazırlamıştır.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin yanında olmuş ve Osmanlı Devleti”nin kuruluşuna zemin hazırlamış ve Osmanlı devlet statüsünü kazandıktan sonra da hizmetleri devam etmiştir. Erenlerin pek çoğunun Hoca Ahmet Yesevi’nin dervişleri olduğu söylenir
Anadolu’nun Türkleşmesinde Horasan Erenlerinin etkin rol aldığı belirtilmektedir.
Horasan Erenleri olarak geçen Türkmen dervişleri, Türk iskanını hızlandırmış, Anadolu’nun İslamlaşmasını sağlamışlardır.
Bu emel uğruna alplık ve yiğitlikleri, adalet duyguları ve şehitlik idealleri ile mücadeleler vermis, kahramanlık öyküleri yazmışlardır.
Erenler Şeriatı tasavvufla bağdaştırmış toplumun manevi direkleri olmuşlardır.
Medreselerin yanına yapılan tekkeler ile İslam’a girenlere yeni dinin ahlaki değerlerinde olgunlaşmaları sağlanmıştır.
Halk arasında sözlü kaynakta abdal, gazi, baba, dede, isimleriyle tanınmış ve menkıbe ve kerametleri ile gönüllerde manevi yer edinmiştir.
Adlarına türbe ve yatırlar yapılmıştır.
Horasan Erenlerinden Şeyh Edebali, Somuncu Baba, Sarı Saltuk, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre kültürel açıdan gittikleri yöreleri İslam tevhit inancı minvalinde irşad etmişler, göçen Türklerin iskanına, göçenlerin yerleşik Türklerle toplumsal uyum sürecine katkı sağlamışlardır.
Televizyon dizilerinde Tarihi filmler izlediğimiz zaman Selçuklu, Osmanlı, Anadolu erenlerinin ve Din faktörünün ön plana çıktığını görüyoruz.
Selçuklu ve Osmanlıların kuruluş ve gelişme yıllarında fethedilecek yerlere önceden gönderilen ERENLER halkın fethe hazır hale getirilmesinde büyük rol oynamışlardır.
Prof. Remzi Oğuz Arık’ın belirttiği şekliyle: “Türker’in Anadolu’yu fethetmelerine sebep din oldu. Bu inancın yurt kurmakta büyük önemi vardır.”
Osmanlıların kurucusu Osman Gazi, oğlu Orhan Gazi’ye vasiyetinde: “İslam’ın kuvvetlenmesi için çalışmasını” tavsiye etmişti.
Maneviyat erenleri Yüce İslam dinine inanan insanlardır.
Zafer için maneviyatın elbette önemi vardır.
Osman Bey’in, Bizans İmparatorluğunu dize getirmesinin arkasında Alp Gündüz, Gazi Rahman, Akça Koca ve Köse Mihal gibi kahraman savaşçılar kadar Horasan’dan gelen maneviyat erenlerinden Sadreddin Konevi’nin Mevlana’nın, Dursun Fakih’in, Şeyh Edebali’nin, Ahi Evran’ın, Şeyh babası İlyas’ın da rolü vardır.
Orhan Gazi’nin Bursa’yı fethetmesinde Lala Şahin, Hayreddin Paşa kadar maneviyat erenlerinden Molla Davud-i Kayseri’nin, Çandarlı Kara Halil’in, Karaca Ahmet’in, Geyikli Baba’nın da rolü vardır.
Geyikli Baba’yı DİRİLİŞ-ERTUĞRUL dizisinde de görmekteyiz.
Geyikli Baba, Osmanlı’nın kuruluş yıllarında Azerbaycan’dan yola çıkıp Anadolu’ya gelen bir eren, bir derviştir.
Bursa’nın kuruluş yıllarında bir geyik sırtında dev bir kılıçla savaşa katıldığı ve görüntüsünün Rumları korkutarak manen yıktığı anlatılır.
Ordugâhtaki hoşça sohbetlerinden ötürü askerler tarafından “Baba” diye anılmaya başlamıştır.
Orhan Gazi, Bursa’nın fethinden sonra Uludağ’ı Geyikli Babaya armağan eder.
Geyikli baba ERTUĞRUL dizisinde görüldüğü şekliyle dağın eteklerinde kendi halinde yaşamaya başlar.
Orhan Gazi de hayır duasını almak için onu Bursa’ya davet eder ama kendi halinde yaşamak isteyen Geyikli Baba Bursa’ya gelmez.
Bunun üzerine kendisi ziyarete gitmek isterse de Geyikli Baba, henüz zamanı olmadığını ileri sürerek kabul etmez.
Bunun üzerine tahtından tacından soğuyan Orhan Gazi, beklemeye başlar.
Bir süre sonra Geyikli Baba dergâhının bahçesindeki bir ağacı yüklenip Bursa’ya gelir ve ağacı sarayın avlusuna diker, “Devletin bu ağaç gibi kök salsın, dalları uzaklara ulaşsın” diye dua eder.
Orhan Gazi, daha sonra kendisini dergâhında ziyaret eder ve Geyikli Baba, Orhan Gazi’nin ısrarı üzerine dergâhın çevresindeki küçük bir araziyi odunluk olarak kabul eder.
Ömrü boyunca dergahında ibadetle ve öğrenci yetiştirmekle meşgul olan Geyikli Baba öldüğünde Orhan Gazi kabri üzerinde bir türbe ve yanında bir cami yaptırır.
Sevenleri bu caminin etrafına yerleşirler ve zamanla şirin bir köy oluşur.
İşte bu köy Baba Sultan Köyü olarak anılmaktadır.
Geyikli baba bir Osmanlı Ereni’dir.
Yine Sultan Muradın Kosova’daki başarısında Gazi Evranos, Kutlu Beğ, Kara Timurtaş, Hacı İlbeğ gibi kahramanlar kadar, Molla Muhammed Cemâlüddin Aksarayi, Molla Fenari, Koca Efendi, Şeyh Hacı Bektaş Veli gibi maneviyat erenlerinin de rolü vardır.
Bu ERENLER’ den Hacı Bektaş Veli, Horasan’ın Nişabur şehrinde doğmuştur.
Eğitimini Hoca Ahmet Yesevî’nin talebelerinden Lokman-ı Perende’den almıştır.
Eğitimini tamamladıktan sonra Anadolu’ya gelen ve çeşitli yerlerini dolaşan Hacı Bektaş Veli Nevşehir’in Hacı Bektaş ilçesine yerleşmiştir.
Burada halkı irşat edici çalışmalar yapmıştır.
Kendisinin de üyesi olduğu “ahilik teşkilatı” ile önemli hizmetlerde bulunan Hacı Bektaş Veli, kurulma aşamasında olan Osmanlı Devleti sultanlarından da sevgi ve hürmet görmüştür.
Osmanlıların kuruluş aşamasında sağlam temeller üzerine oturmasında büyük hizmetleri olmuştur.
Orhan Bey zamanında kurulan yeniçeri ordusunun halk ile yeniçeriler arasındaki bağı güçlendirmiştir.
Ve yine Yıldırım Bayezid, Niğbolu Zaferini kazanırken, Ali ve Timurtaş paşalar kadar Emir Sultan, Yunus Emre, Hacı Bayram-ı Veli, Molla Şemsettin Fenari gibi kimselerden manevi yardımlar almıştır.
Dinin ve Maneviyat erenlerinin Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda çok etkili rolleri olmuştur.
Hoşça kalınız

